Bana göre ülkemizde son yıllarda yaşananları anlayabilmek için, “duygusallık”tan uzaklaşarak önce bu soruları yanıtlamamız gerekir:
BEKLENTİ DEĞİŞTİ!
Evet; ABD’nin Türkiye’den beklentileri değişti. Yıllarca bizim kaderimizi belirleyen projeler üreten, darbecilerimizden bile “bizim çocuklar” diye söz eden, iç ve dış politikalarımıza kendi çıkarlarına uygun bir şekilde yön veren ABD, tezkerenin reddiyle “bazı iplerin hızla koptuğunu” ve bunun kendisi için sakıncalı olabileceğini gördü.
Tezkere olayı onlara, Türkiye’nin güçlenmesi halinde yapabileceklerini düşündürdü... “Kontrol altındayken” bile diklenebilen bu 70 milyonluk ülkenin; askeri, siyasi ve ticari bağımsızlığına ulaşması durumunda başlarına açabileceği felaketleri gördüler.
POLİTİKA DEĞİŞTİ!
Beklenti değişikliğini, politika değişikliği izledi...
“Güçlü bir Türkiye” ile uğraşmaktansa, kendi dertleriyle boğuşan, içe kapalı, sorunlu bir ülkeyi tercih ettiler. Böylece derin dondurucuda bekletilen Büyük Orta Doğu Projesi devreye sokuldu...
Başbakan’ın ağzına, “BOP’un Eş Başkanısın” diye bir parmak bal sürüp; dünden razı olduğu, “Türkiye’yi bir İslam ülkesi haline dönüştürme” çabasına destek verdiler...
O tarihe kadar Avrupalı olmakla övünen ve 40 küsur yıldır Avrupa Birliği üyeliği hedefine kilitlenen bu ülkeyi, tüm dünyanın gözünde “sorunlu ve sıradan bir Orta Doğu ülkesi”ne dönüştürdüler.
BOP’un Eş Başkanı olan Başbakan da; yeni unvanının verdiği heyecanla, “Ne Orta Doğusu... Biz Avrupalıyız” diyemedi.
Dini kamplaşmalara; etnik çelişki ve çatışmalar da eklenince, daha birkaç yıl önce “Tezkereye hayır” diyebilen Türkiye; ABD için yeniden “dikensiz gül bahçesi” oluverdi.
KADROLAR DEĞİŞİYOR!
Politika değişikliği; “kadro değişikliği”ni de gündeme getirdi...
Madem Türkiye, bir Orta Doğu ülkesiydi ve bu ülkede tüm politikaların belirlenmesinde “din faktörü” devreye girebilecekti; o zaman düne kadar işbirliği yapılan kadroların hiçbir anlamı kalmamıştı. Artık onlarla yollar ayrılmalı ve yerlerine ABD yanlısı ama “dinci” yeni kadrolar getirilmeliydi...
Orduya verdikleri desteği bu yüzden azalttılar. Türkiye’de etkin olan Fethullah Hoca’nın askerleriyle yola devam etmeyi uygun gördüler. Asker, siyasetçi, edebiyatçı, gazeteci ayrımı yapmadan eski kartvizitlerin tamamını yaktılar; yerine yenilerini yerleştirdiler...
YENİ BİR DÖNEM DAHA MI?
Peki; bundan sonra ne olacak?
Obama, Bush’un bu yeni politikalarını mı benimseyecek? Yoksa Irak’tan çekilme kararı alıp, Türkiye’ye eski stratejik önemini yeniden mi yükleyecek?
Böyle olursa, bu beklenti değişikliği politikalarda ve kadrolarda da eskiye dönüşü mü gerektirecek?
Bu; Türkiye’de rahatça at koşturma olanağı bulan “dinci kadrolar”dan vazgeçilebileceği anlamına mı gelecek?
Bu soruların yanıtı “Hayır” olursa...
Türkiye’de daha çok operasyon göreceğiz demektir!
GÜNÜN SORUSU
Altı ay önce tutuklananların bile hâlâ yargılanamadıklarını dikkate alırsanız; son Ergenekon operasyonunda tutuklanan on yedi kişinin yargılanmasına sizce en erken ne zaman başlanır?
Mustafa Mutlu, Vatan