Ekonomi,
insanların sınırsız olan ihtiyaçlarının, tabiatta kıt olan kaynaklardan en iyi şekilde
karşılanmasını inceleyen bir bilim dalıdır. İhtiyaç ise, insanda yokluk hissi
uyandıran, karşılandıklarında haz ve mutluluk, karşılanmadıkları zaman yokluk, acı
ve mutsuzluk kaynağı olan duygu ve düşüncelerdir. İnsanın yaşaması için gerekli
olan yeme-içme, nefes alma, barınma ve korunma gibi her şey zorunlu olan ihtiyaçlardır.
Diğerleri zorunlu olamayan ihtiyaçlardır.
Temiz
içme ve kullanma suyu, her türlü yiyecek içecek maddesi, giyecekler, ısınma,
soğutma, aydınlatmada kullanılan enerji kaynakları, akaryakıt, sağlık için ilaç,
ulaşım-haberleşme ve temiz bir çevre günlük hayatın en temel ve zorunlu
ihtiyaçlarıdır. Bu temel ihtiyaç maddeleri dünyanın bazı bölgelerinde oldukça bol,
diğer bölgelerde kıt veya azdır.
İnsanların
ihtiyaçlarını karşılayan üretim ve tüketimin önemli bir unsuru olan ticaret,
insanların ihtiyacı olan mal ve hizmetlerin belli bir bedel karşılığında el
değiştirmesidir. İlkel çağlardan beri mal ve hizmetlerin el değiştirmesinde
altın, gümüş ve diğer kıymetli madenlerin yanı sıra ülkelerin dolaşıma
çıkardığı paralar kullanılır. Bu paraların değeri, değişim hızına ve o ülkenin sosyal,
kültürel, ekonomik gücüne bağlıdır.
Günümüz
şartlarında ABD doları ($) ve Avrupa Birliği parası Euro (€) dünya ticaretinde ölçü olarak alınmakta ve
diğer ülke paraları bu paralara göre değer kazanmakta veya değer
kaybetmektedir. Bu rezerv paraların sahipleri veya elinde bulunduranlar
piyasayı istedikleri gibi düzenlemekte kazançlarını en yükseğe çıkarmaya
çalışmakta, buna karşılık diğer ülkelerin mal ve hizmetleri değer kaybetmekte,
halkı her bakımdan sıkıntı çekmektedir.
Ekonominin
bir gereği olarak bir ülke, temel ihtiyaç maddelerini yerli ve mili
kaynaklardan temin edebilir, dışarıya bağımlı olmaktan kurtulur, hatta ürettiği
mal ve hizmetleri dışarıya satabilirse parası değer kaybetmez, dışarıya borçlanmaz
ve parası değer kazanır.
Akaryakıt
konusu ülkemiz için hep kanayan bir yaradır. Ne yazık ki ülkemiz akaryakıtta ve
doğalgazda büyük bir oranında dışa bağımlıdır. Petrol ürünleri için dış
ülkelere ödenen para 90 milyar $ ‘dır. Bu miktar, toplam ihracatın yarısı
demektir. Bir taraftan dış piyasada petrol ve akaryakıt ürünlerinin fiyatı
artarken, diğer taraftan paramızın değeri özellikle rezerv paralar karşısında hızla
erimektedir. Uluslararası piyasada meydana gelen dalgalanmalar ve paramızın
değerinin düşmeye devam etmesi, akaryakıt fiyatlarını dayanılmaz boyuta
sürüklemekte, insanlar aracına yakıt alamaz, trafiğe çıkamaz, ekonomik hayat
durma noktasına geliyor. Akaryakıt ve enerji türlerinde meydana gelen artışlar,
üretimden, tüketme hayatın her aşamasını etkilemekte ve zorlaştırmaktadır.
Peki,
günlük hayatın bir parçası haline gelmiş akaryakıtta fiyatlar nasıl oluşuyor? Her
alınıp satılan ürünün olduğu gibi petrolün de uluslararası bir borsası var.
Fiyatlar, piyasa kurucuları tarafından döviz ve kıymetli madenler gibi günlük,
saatlik, hatta anlık olarak belirleniyor.
Fiyatlar meydana gelen gelişmelere göre iniyor veya çıkıyor. Alıcı veya
satıcılar da buna uymak zorunda kalıyorlar. ABD’nin dünyanın en büyük petrol
üreticisi olduğunu da bir köşeye not edelim. Örneğin bu yazıyı hazırlarken uluslararası
serbest piyasada Brent petrolün varili 114,25 $ seviyesinde idi. Bumun yanında
bir de işlenmiş petrol ürünleri piyasası var. O da petrol gibi anlık olarak
belirleniyor. Ülkemizde Akdeniz Havzasında Cenova-Lavera limanında (CIF) benzin,
motorinin litre ve ton fiyatı $ bazında belli olan ortalama fiyatı esas alıyor.
Ülkemizde
sanıldığının aksine 2005’den beri akaryakıt fiyatları serbest piyasa
koşullarında belirleniyor. Örneğin, (CIF) uluslararası piyasada belli olan
fiyat, TCMB’nın belirlediği kur üzerinden TL’ye çevriliyor. Buna rafineci,
dağıtıcı ve bayi payları, vergiler ekleniyor ve pompa fiyatı ortaya çıkıyor. Belirlenen
fiyat gece saat 24.00’den sonra uygulamaya geçiyor. Devletin burada
yapabileceği şey vergiler ve bazı fonlardan vazgeçmek veya devam ettirmek
oluyor. Fakat hükümetler genellikle bütçenin çok önemli bir kalemi olan vergi
ve fonlardan vazgeçmek istemezler.
Haydi,
bir soru daha, ülkemizde akaryakıt fiyatları nasıl ucuzlar? Akaryakıt ve
enerjide dışa bağımlılığı azaltarak, yerli ve milli kaynakları geliştirerek,
milli paranın değerini arttırarak sonuca gitmek mümkün.
Hoşça
ve sağlıcakla kalın.