Robotlar sahibini tanıyabilir mi?
Bugün 26 Şubat 2023 saat 03:00
Bu saatten tam 20 sene önce aynı gün aynı saatlerde makale yazarken taşıdığım heyecanın 1/1000 i bile kalmamış halde bu satırları yazıyorum. Canımı yakan SCS. Kahreden SCS. Fakat yazımın konusu SCS değil.
6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş Pazarcık merkezli başlayan depremlerle milyonlarca insan şaşkına dönüp yaşamaya çalışırken 50 binler civarında insan hayatını kaybetti.
Basit sorular soracağım. Bu soruları sormamı sağlayan ise yaklaşık 8 aydır o mu beni sahiplendi ben mi onu sahiplendim pekte anlayamadığım şekilde bir köpek.
Bilimsel bilgilerle tanımladığımız ürünlerden olan bu satırları okuduğunuz ekran sizin ne yaptığınızı bilebilir mi?
Bu satırları okuduğunuz ekranın bir köşesini mıncıklasanız ekranınız etkilenir mi? Mıncıklanan köşedeki gözle göremediğimiz atomlar ve elektronlardan acaba kaç tanesi etkilenir.
Etkilenenlerin etkisi ile komşu atomlar üzülür mü? Yardıma koşarlar mı?
Lütfen bu satırları okumayı bırakıp bulunduğunuz konum ne olursa olsun çevrenize bakınız. Çevrenizde şu anki bilgilerimizle bildiğimiz kadarıyla kendi içinde hareket etmeyen tek bir şey görebiliyor musunuz?
Göremezsiniz. Neden göremezsiniz çünkü bilim insanları öyle tanımlamışlar aklımız mantığımız kabul etmese de gözle görebildiğimiz son zamanların meşhur kelimesi ile algılayabildiğimiz her şey kendi içinde hareket ediyormuşşş. Çevrenizde bizim tanımımızla canlı olmayan tüm varlıklar hareketsiz. Ve siz baktığınızda hepsinin hareketsiz olduğunu görüyorsunuz. Siz hareketsiz olduklarını gördünüz diye gerçekte ne atomlar hareketini durduruyor ne de elektronlar.
Bu bilgiyi doğru kabul ederek hareket edersek bakınca gördüğünüz varlıkların içinde yer alan ve hareketli olan nesnelerin sizi bulabilmeleri, sizi tanımlayabilmeleri mümkün olabilir mi?
Şu ana kadar olan bilgilerimiz de bunun mümkün olmadığını bize anlatıyor. Buradan biraz daha ileri gidip bizlerin ürettiği hareket kabiliyeti olan ürünlerimize bakalım.
Bunların en basiti taşıtlarımız. Taşıtlarımız bizim hükmetmemizle hareket halindeler.
Sahi ben desem ki bindiğiniz arabanız ne için yaşadığını anlamaya çalışıyor. Ne dersiniz anlayabilir mi?
Çok saçma sapan bir soru değil mi?
Hadi bir adım daha ileri gidip yine sizin benim gibi (yine bilim insanlarımızın dikte ettiği bilgilerimizle) 220 gram civarında beyinlerini iyi kullanarak tamamen insanımsı görünüm kazanan robotların üretildiği günümüzde bu robotlarla ilgili bir soru soralım.
İnsanımsı görüntüsü olan bu robot onu programlayan insan istemediği müddetçe ne için var olduğunu bilebilir mi? Onu programlayan istemediği müddetçe kendisini yaratanı bilebilir mi?
Buradan yola çıkarak şu can alıcı soruyu soralım.
Bizler ne için varız sorusunu bu mantıktan yola çıkarak sorar mısınız?
Bu satırları okuyan bir çok kişi Allah (c.c.) bizi yarattı diyecektir.
Eeeee İslam dinine göre Allah bizi yarattı. Diğer dinlere bakmadan ona da kabul diyelim.
Allah istemediği müddetçe bizim yaratanımızı görebilme, anlayabilme ihtimalimiz var mı?
Lütfen basit mantık yürüterek şunu kendinize sorunuz. Gerçekte sizi yoktan var eden anne ve babanızı bırakıp neden asla ama asla anlayabilmeniz mümkün olmayan sorularla mantık dışı bir hayatı kendinize dayatırsınız.
Bizler var olan canlı dediğimiz varlıklar, her birimizin bir sahibinin olması kuvvetle muhtemel. Nasıl ki bize hizmet eden arabamızın ben ne için varım sorusunu cevaplaması mümkün değilse, bizimde ne için var olduğumuzu cevaplamamız mümkün değildir.
Mümkün olmayan bir şeyin peşinde koşmak yerine kendi aklınıza ve gözünüze güvenerek çevrenizi sorgular mısınız? Siz neden sağlıklısınız da diğer bazı kişiler sağlıksız.
Neden 26 Şubat 2003 gününün üzerinden 20 sene geçtikten sonra böyle bir yazı yazıldığını belki o zaman anlayabilir siniz.
Saygılarımla