SEKÜLERLİK VE LAİKLİK, ISI VE SICAKLIK İLİŞKİSİ

Lütfiye Kader - 08.11.2023

SEKÜLERLİK VE LAİKLİK, ISI VE SICAKLIK İLİŞKİSİ

      Ortadoğu’nun nedense bataklığı hiç kurumaz, kurutmak için hiç uğraşılmaz hatta zaman zaman Ortadoğu’da ki ateşe odun atılır. Hep savaş, hep kan, şiddet ve göçler. İnsanların yaşadığı dramlar, kültürlerin yok oluşu ve mutsuz insanlar bitmez. Bu coğrafyanın getirdiği bir kader mi, yoksa akıllıca yönetilemeyen din eksenli yönetimler midir?

Bu coğrafyada yaşayan insanlardan sadece İsrail kendi milletinin menfaatlerini her şeyden üstün tutarak olağanüstü yayılmacı politikalarını sürdürüyor. Peki, o coğrafyada sayıları yüz milyonları aşan Müslümanların bu kadar nitelikli çoğunluk olamamalarının sebebi nedir?

Fizikte bazı kavram hataları vardır. Bu kavramlar toplumda yanlış aktarılmış ve yanlış anlaşılmıştır. Bunların en önemlilerinden birisi ısı ile sıcaklık arasındaki farktır. Örneğin; bugün hava ısısı 30 derece gibi. Hâlbuki hava sıcaklığı 30 C’ (santigrat derecedir.) denmesi gerekir.

Isı bir enerjidir, yani gözle görülmez elle tutulmaz. Her madde aslında sıkıştırılmış bir enerjiye sahiptir. Bu enerji madde ısıtıldığında, yakıldığında ve kimyasal reaksiyonlar sonucunda içindeki tanecikler hareketlenerek ortaya çıkar. 

ISI: Maddenin içindeki taneciklerin sahip olduğu hareket enerjilerinin toplamıdır. Daha anlaşılır bir ifadeyle bir çaydanlık sıcak su mu yoksa bir çay bardağı sıcak su mu daha çabuk soğur dersek; elbette bir çay bardağı sıcak su daha çabuk dersiniz. Ya da hangisi üzerimize dökülürse daha çok yakar denirse ne yanıt verirdiniz?

 İşte bu ince çizgi, ısı ile sıcaklık arasındaki farkı açıklar. Sıcaklık ise; maddenin tanecik başına düşen hareket enerjisidir. Örnek çaydanlıktaki suyun taneciklerinin hareket enerjilerinden doğan enerji 1000 jul ise çay bardağındaki suyun tanecik başına düşen hareket enerjisi ölçüsü de sıcaklık olur.  Çaydanlıktaki su miktarının, çay bardağındaki su miktarından fazla olması, sahip olduğu ısı enerjisinin de büyük olduğunu gösterir.  Isı enerjisinin maddedeki görünümüne de sıcaklık denir. Yani ısı enerjisi fazla olanın sıcaklığı da fazla olur. Bu yüzden çaydanlıktaki su ile çay bardağının ısı enerjileri aynı olmadığından sıcaklıkları da aynı olmaz. Toplumda kullanılan sekülerlik kavramıyla laiklik kavramı da aynen fizikte ki ısı ile sıcaklık kavramı gibi yanlış, anlaşılıp yanlış kullanılmaktadır. Sekülerleşme, ister kişisel inanç anlamında, ister kurumsal pratikler veya siyasi otorite anlamında olsun kutsal olanın bilimsel olana boyun eğmesidir. Yani bilimselleşme ya da kutsaldan kurtulma da denebilir.

Laiklik ise; en geniş anlamı ile din ve devlet arasındaki ilişkinin ayrı tutulmasıdır. Bu yüzden sekülerlik ve laiklik birbirinin yerine kullanılmaması gerekir.

Seküler bir toplumda insanlar yaşamını düzenlerken dini soyutlayarak, dünyevi olgulara yönelirler. Bu anlayışla oluşturulan ahlak sistemleri seküler ahlak olarak kabul edilir. Laiklikte toplumun inançlarına saygı duyularak din soyutlanmaz ama dünyevi işlerde karar verici değildir. Lâiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması ve her vatandaş için vicdan hürriyetinin sağlanması demektir. Atatürk'e göre “lâiklik” yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü demektir. Laik idarede din asla devlet işlerine karışmaz. Bazı laik olmayan fakat toplum olarak seküler olan ülkelere örnek olarak İskoçya, İsveç, Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Gürcistan verilebilir. Fransa'nın bazı bölgelerinde laiklik uygulanmaz, bazı bölgelerde yerel yasanın belirlediği Yahudilik, Katoliklik, Lütercilik ve Kalvinizm resmî statüye sahiptir.

Israil seküler mi? Bu çalışmada İsrail'de dini referansların ve dine dayalı oluşum ve grupların siyasete, kamu hayatına, hukuki sisteme ve devlet politikalarına etkileri incelenmektedir. Ortaya çıkarılan bulgular İsrail devletinin yarı dini-yarı seküler bir devlet olduğunu göstermektedir. Bu yüzden tamamen din eksenli olmadığından da Müslüman çoğunluktan daha güçlü ve muktedirdir.

Konuyu toparlayacak olursak ısı olmadan sıcaklık ölçülemez ise, sekülerlik olmadan laiklik ölçüsü olamaz. Bu konuda 10 Nisan 1928 tarihinde yapılan değişiklikle Anayasa'nın 2 maddesinde yer alan “Türkiye Devleti'nin dini İslam'dır” hükmü çıkarılmıştır. Ayrıca milletvekillerinin yeminlerindeki vallahi kelimesi “namusum üzerine söz veririm” ifadesiyle değiştirilmiştir.

    Atatürk ve arkadaşlarının kurduğu cumhuriyet bize bu yönden de müthiş bir geniş görüşlülük sağlamıştır. Türk toplumunu Arap ülkelerinin din eksenli yönetimlerinden korumuştur. 100 yıldır cumhuriyetin sayesinde Dünya ‘da tanınırlığımız, kabul edilirliğimiz bir denge devleti olduğumuz gerçeği ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı bu coğrafyanın kaderini de biz değiştirebiliriz anlayışı, doğuda ve batıda aşılması güç bir devlet olarak görülmemizin de sebebidir. Laikliğin iyi korunması bu denge siyasetinin vazgeçilmezidir. İsrail Hamas savaşında din eksenli bir görüşle dünyaca teröristliği kabul edilen Hamas’ın yanında olunması şu an için dengeleri bozmaktan öte bir işe yaramayacağı görülüyor. Bunun kutuplaşma ve cephe yaratması sonucu nicelik olarak çok ama nitelik olarak etkili olamayan Arap toplumunun çukuruna düşmek gibi aymazlığa gelemeyeceğimiz de çok açıktır.

29.10.2023

Lütfiye KADER

Em. Uzm. Fen bilimleri Öğretmeni

 

Tarih: 08.11.2023 Okunma: 679

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İbrahim Berksoy

09.11.2023 - 10:36

Devletler, toplumlar ve bireyler için laiklik hayatidir. Laiklik, herhangi bir dinin, inancın, pratiğin yanında ya da karşısında değildir. Laiklik, esasen, din dışı (Ziya Gökalp''in adlandırmasıyla "la-dini, yani dini konuların haricindeki dünyevi hususlar) dünyevi hususların bir toplum sözleşmesiyle ve bu sözleşmeye dayalı yasalarla düzenlenmelidir. Bu hususta fen bilimlerinden de örneklerle güzel bir farkındalık ve bilinç oluşturan bu değerli makale için sayın yazarımız teşekkür ederim.

Lütfiye Kader

09.11.2023 - 10:59

Teşekkür ederim İbrahim bey değerli görüş ve katkılarınız için🙏💐