TÜRKİYE’DE DEMOKRASİNİN GERİ ADIMLARI
2023 yılında Türkiye’de ve Dünya’da çok büyük olaylar oldu. 2023 yılında ülkemizdeki önemli olayların şifreleri nelerdir?
· 6 Şubat depremleri Türkiye'yi ve Suriye'yi derinden etkiledi. Resmi verilere göre Türkiye'de Hatay ve Kahraman Maraş depremlerinde 80 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
· Cumhurbaşkanı adaylarının ilk turda yüzde 50'ye ulaşamaması nedeniyle seçim ikinci tura kaldı. Recep Tayyip Erdoğan 28 Mayıs'ta yeniden cumhurbaşkanı seçildi.
· Hafize Gaye Erkan, Merkez Bankası’nın ilk kadın başkanı oldu.
· Selahattin Demirtaş aktif siyasetten çekildi.
· Muğla'nın İkizköy Mahallesi'ne bağlı Akbelen mevkiinde maden için istimlak edilen ormanda 24 Temmuz sabahı ağaç kesimi ve köylülerin direnişi başladı.
· CHP'de 13 yıllık Kemal Kılıçdaroğlu dönemi sona erdi.
· Türkiye’nin güzide kulüplerinden Fenerbahçe ve Galatasaray ‘ın süper kupa maçında, Riyad’da oynanacak maça çıkmama kararları Araplara ve Dünya’ya karşı, Atatürk’ten ve Cumhuriyetten vazgeçmediğimiz ilan edildi, çoban ateşi yakıldı.
Burada, ikinci ve son madde Türkiye ‘nin şifrelerini mi saklıyor dersiniz!
28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimi, ülkenin geleceği konusundaki projeksiyonu” Türk Halkı’nı “ yakından ilgilendiriyor. 31 Mart 2024 yerel seçimler sonrası, anayasanın değişmesi daha güçlü bir şekilde gündeme gelecektir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın kabul tarihleriyle, anayasa değişikliğinin gündeme geleceği seçim tarihleri arasındaki tarihlere dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü cumhuriyetin önemli günlerinin yıldönümlerine rastlayan tarihlerde, alternatif yıldönümlerinin ortaya çıktığını görmek olasıdır.
Tarihte bilinen ilk anayasa “Hamurabi Kanunlarıdır. “M.Ö 1810 yılında doğan Hamura, 42 yıl boyunca Babil İmparatorluğunun kralı olarak hüküm sürmüştür. Tarihte ilk defa devlet tarafından belirlenen kurallar yasa haline getirilmiş ve bu yasalar düzenlenerek anayasa oluşturmuştur.
Dünyanın ilk yazılı anayasası İngiltere'de 1215 yılında Magna Carta (Büyük Ferman) ya da Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlükler sözleşmesi) ile başlamıştır. Bu belge ile İngiltere kralının; yetkilerinin birkaçından feragat etmesi, yasalara uygun davranması ve hukukun arzu ve isteklerinden daha üstün olduğunu kabul etmesi zorunlu kılınarak, İngiltere tarihinde kralın yetkileri ilk kez kısıtlamış ve derebeylere bazı haklar tanımıştır.
Türkiye Devleti'nin İlk Anayasası 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’dur. 1921 Anayasası'nın kuşkusuz en ilerici yeniliği, ulusal egemenlik ilkesinin birinci maddesinde hüküm altına almış olmasıydı. Gerçekten de 20 Ocak 1921 tarihli anayasanın birinci maddesine göre; "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. “ Teşkilat-ı Esasiye Kanunu, kısa ve eksik bir metindi. Türkiye Cumhuriyeti'nin en kısa anayasasıdır. Bu kanunda güçler birliği ilkesi esas alındı. Teşkilat-ı Esasiye ‘de yeni bir devletin kurulacağı ve adının Türkiye devleti olacağından bahsedildi. Türkiye'nin laik bir devlet olarak doğuşunun ilk aşaması olarak kabul edilebilecek halifelik makamının ve Şer'iye (Din İşleri) ve Evkaf (Vakıflar) Vekâlet’inin 1921 tarihli Teşkilat-ı Esasiye isimli anayasası ile kaldırılmasından sonra, diğer pek çok reformun temeli olma niteliği kazandı. 10 Nisan 1928 tarihinde yapılan değişiklikle Anayasa'nın 2 maddesinde yer alan “Türkiye Devleti'nin dini İslam'dır” hükmü çıkarılmıştır. Ayrıca milletvekillerinin yeminlerindeki vallahi kelimesi “Namusum üzerine söz veririm.” ifadesiyle değiştirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk resmi anayasası olan 1924 Anayasası ile millet egemenliğine dayalı demokratik ve laik bir modern devletin inşası gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyet tarihimiz açısından bir temel sağlayan bu anayasa, siyasal kurumları meydana getirdiği gibi cumhuriyet kültürünün de oluşmasında rol oynamıştır. https://www.google.com/search?
Öngörüm olarak şunu söylemek mümkün. 31 Mart seçimlerinden sonra tam gaz anayasa değişikliği taslak hazırlığına girişilecektir. Aynen 1921 ‘de “Teşkilat-ı Esasiye kanunun kısa ve eksik metinlerinin giderilme aşamasındaki gibi; özellikle, Gelecek Partisi, Deva Partisi, Saadet Partisi ve İyi Parti’nin de kısa metin anlaşmasıyla destekleyebileceğini düşünüyorum. Bu anlaşma, aynen Teşkilat-ı Esasiye metinleri gibi kısa ve eksik hazırlanıp daha sonra 2024 yılının sonlarında merkezi yönetimin istediği “İslam Devleti” kurma hedeflerini kapsayabilir. 1924 Teşkilât-ı Esasîye Kanununun ilk şeklinde, devletin resmî bir dinî vardır. 1928 değişikliğinden sonra, Anayasada din konusunda bir hüküm yoktur.1924 ve 2024 tarihleri Türkiye Cumhuriyetinin William Shakespear’in dediği gibi “Olmak veya olmamak işte bütün mesele budur. “ durumunu hatırlatmak zorundadır.
100 yıllık cumhuriyetimizde Türk halkı demokrasisini tam geliştirememiş olsa bile, cumhuriyeti benimsemiştir. Bunu, sosyal, hukuk ve laiklik ile yaşamamış farklı kültürdeki insanlara vatandaşlık vererek yıkmak akla ziyan bir iştir. Bunu hazmetmek zordur. Cumhuriyetin kazanımlarını özümsemiş ve halka dayatma ile” Din Devleti “baskısını getirirseniz, birçok bunalımlara(ekonomik, kültürel sosyal ve siyasi ) sebep olabilirsiniz. Ülkenin yönetilemez hal alması iyi bir şey midir? Ülke her türlü şerre, işgale soyguna açık hale gelir. Güvenlik sorunları tehlikeli boyutlarda seyredebilir.Onun için" her canlı alıştığı kendi mecrasında yaşar.” ilkesini unutmamak gerekir. Çünkü cumhuriyet rejimine alışmış, vazgeçilemeyecek kazançlar sağlamış hiçbir insan, kendisini bağlayacak özgürlüğünü kısıtlayacak hiç bir şeye izin vermeyecektir. Sadece yönetimi zor durumda bırakır. Kaosa sürüklemeden de başka bir işe yaramayacaktır.Cumhuriyetimizin 100. yılında rövanş alınmasını istemiyorsak, Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, sosyal, hukuk devletine sahip çıkmak zorundayız. 03.01.2023