Her Alzheimer rahatsızlığı illa bunamayla sonuçlanacak diye bişey yok. Alzheimer rahatsızlığı olan hastanın zihinsel sorunlar yaşayıp yaşamayacağını hastanın hayat tarzı belirliyor. Diğer bir ifadeyle, bunama olup olmayacağı hastanın yaklaşımına bağlı.
Amerika’da, Dr. David Bennet ve ekibinin yaptığı bir araştırma; “Alzheimer hastalığının yarattığı tahribatla yamrı yumru hale gelmiş beyin dokusunun, kişinin mutlaka bilişsel sorunlar yaşayacağı anlamına gelmediğini” ortaya çıkardı.
Bennet, “bilişsel kayıplar yaşanıp yaşanmayacağının, psikolojik ve fiziksel faktörlerce belirlendiğini keşfetti. Özellikle de beynin etkin kalmasını sağlayan kare bulmaca, okuma, araba kullanma, yeni beceriler edinme ve SORUMLULUK alma gibi bilişsel etkinliklerin hastalıktan koruyucu etkileri vardı. Aynı şey sosyal faaliyetler, sosyal ağlar ve etkileşimler, fiziksel alıştırmalar için de geçerliydi.”
Buna karşılık, “yalnızlık, kaygı, depresyon acı ve üzüntüye yatkınlık olumsuz ruhsal etkenler de zihinsel gerilemenin daha hızlı seyretmesine sebep oluyordu. Vicdanî hassasiyet, yaşam amacının olması ve kendine meşgale yaratmak gibi olumlu özellikler ise koruyucuydu.
Beyin dokusunun bazı alanları hasara uğrarken etkin biçimde kullanılan başka alanlar, işlevsiz kalan bölgelerin görevini de üstlenerek hasarı kapatabiliyordu. Beynimizi, zihinsel yönden ne kadar zinde tutarsak -ki bunu yolu da beyni toplumsal etkileşimin de dahil olduğu zor ve yeni işlere koşmaktır- bir noktadan diğerine ulaşmayı sağlayacak yeni yolların inşasına katılan nöral ağlar da o kadar çok olur”*
Bu bilgiler çok şaşırtıcı… Çok da umut ve cesaret verici… Demek ki bir gün Alzheimer kapımızı çalsa bile korkacak bişey yok! Ona vereceğimiz tepkiyle, daha doğrusu, onu beklemeden, bugünden alışkanlık haline getireceğimiz olumlu hayat tarzımızla ona karşı hazırlıklı olabilir hatta meydan okuyabiliriz.
Son paragraftaki, “zor ve yeni işler” ifadesine özel dikkat!
Beyin zorlandıkça etkinleşiyor, keskinleşiyor. Zorlandıkça sağlıklı hale geliyor. Beyin ne kadar zorlanırsa, işini, görevini o kadar iyi yapıyor. Beyin içinde yeni bağlantılar oluşuyor, zorlu problemlerin çözümü için yeni yollar açılmış oluyor. Beyin zorlandıkça işlek hale geliyor.
Peki, beyni nasıl zorlayacağız?
Yeni beceriler edinmek… Misal, yeni bir el sanatı öğrenmek, bir müzik aletini çalmaya çalışmak gibi…
Zor bilmeceler, zor bulmacalar çözmeye çalışarak…
Zekâ oyunları oynayarak…
Sorumluluklar, yükümlülükler alarak…
Yabancı dil öğrenmeye çabalayarak…
Zor spor dallarını ve hareketleri yapmayı deneyerek…
Bilgisayar ve cep telefonu gibi teknolojik aletlerin bütün işlevlerini kullanmaya çalışarak…
Ana dilimizde ve yabancı dilde şarkılar, şiirler, parçalar ezberleyerek…
Bunları alışkanlık ve hayat tarzı haline getirirsek, Alzheimer’den korkmamıza gerek kalmaz.
----------------------------------------------------
David Eagleman, Beyin, Domingo Yay. 29. Baskı, 2024, S. 34-35
x x x
İLGİLİ YAZILAR
BEYİN Ödüllendirir ve Cezalandırır
BEYİN; ZENGİNLİK, HUZUR, MUTLULUK
Alzheimer olma ihtimaliniz var mı?
Mükemmel Bir SAĞLIK, Sınırsız DİNÇLİK, Kalıcı MUTLULUK ve HUZUR
UYKUSUZ, Gergin, Öfkeli, Endişeli ve Unutkan mısınız?
DERİN NEFES Uygulaması Her Derde DEVA mı?