KDV VE DDV
Alışverişlerde kesilen fiş için devlete yol, su, elektrik diye geri dönen reklam sloganlarını mutlaka hatırlayanlar vardır. Rahmetli tiyatrocu Ayşegül Atik ve Metin Akpınar’ın, devletin vatandaşlarından aldığı vergilerimizin doğru yerlerde kullanıldığına dair yaptıkları reklam filmleri hepimizin çok hoşuna giderdi. Toplumsal sorumluluk bilincini geliştirmek için TV reklamlarında “Önce alış veriş,sonra fiş “ sloganı çok etkili olmuştu. En azından yaptığımız alışveriş ödemelerinin karşılığında kesilen fişlerin vergilendirilmesi demokratik ülkelerde çok olağan bir şeydi. Vergilerin nerelerde kullanıldığı hakkında bilgi sahibi olmak yol ,su ve elektrik olarak vatandaşa geri döndüğü şeklindeki telkin bizi rahatlatıyor, gönül rahatlığı ve gurur veriyordu. Sonra pek çok vergi çeşitlerini yaşadık , gördük .Daha başka yaşayacaklarımızı öngörsem de şimdilik sayamıyorum. ÖTV ,KDV, çift taşıt vergileri, deprem vergisi gibi bir çok vergi çeşidi..
Nerden buldun yasası çıkmasa da ,keşke bilinmeyen malın vergisi çıksa ... O zaman gelir kaynaklarımızın ülke nüfusuna göre yetip yetmediğini kalkınma planlarının da ona göre yapılmasını sağlamış olurduk en azından.Ülke zenginleşti mi ! fakirleşti mi ! Hangi ülkeler liginde falan diye… Yazıyı yazarken bambaşka bir fikirle yola çıktım ama hangi konuyu işlerseniz işleyin konu ekonomiye gelip dayanıyor.
Sosyal medya kullanıcıları neden dijital içerikler üretiyorlar? Elbette bir kazanç kapısı olarak kullanılan bu siteler bu siteler, İnstgramda , linkedin’de ,youtube sitelerinde var. Pazarlamanın en yalın hali içerik üretmektir. Yararı olan, para kazanan insanlar buralardan da geçimlerini sürdürüyorlar ama bunların da elbette yan etkileri var.
İçerik üretmek yeni bir anlayış, yeni bir yaratıcılık olsa da her önüne gelen sağlık, güzellik , psikoloji ,koçluk , eğitim gibi alanlarda insanlara öğütlü mesajları sıralı olarak beş adımda , üç adımda büyük ve mucizevi bir bilgi gibi sosyal medyada sunuyor. Kimisi Dr, kimisi Psikolog, kimisi yaşam koçu, kimisi de eğitimci. Unvanlarının doğrulukları da su götürür.
Doğru yapılırsa tabi ki İçerik üretmek kötü bir şey değil . Hatta ben içerik üretmeyi fikirlerin KDV ‘sidir diye yorumluyorum. Yani üretilen içerik farklı, yaratıcı , işlevsel ve değer katıyorsa katma değerli fikir olmuyor mu ? Hayal kurmak ,düşünmek bilgi sahibi olmak ,öğrenmek ,öğretmek hem dijital anlamda, hem de üretim anlamında katma değer sunabilir.
Yenilikçi ,yaratıcı düşüncelerle üretilmiş ister teknolojik bir ürün olsun , ister bir dijital bir içerik olsun katma değeri yüksek bu ürünlerin sizce de ortak bir yanları yok mu ? Bu anlamda ikisinin de para kazandırıp yarar sağlaması ortak değil mi ?
Yalnız dijital içerik üreticisinin şöyle bir handikabı olabilir: İçerik üreticisinin masa başında uzun süre çalışmasıyla kilo ,göz ,eklem ,iskelet sistemi bozuklukları gibi sağlık problemlerinin ortaya çıkmasına sebep olabilir. Ayrıca içerik üretmek için üniversite tahsili de gerekmiyor. Okumak ve yüksek eğitim almak isteyen gençlerin okullarını bırakma hatta okula gitmeme risklerini doğurabilir. Kısa yoldan para kazanma arzuları ileride arzu ettikleri meslekleri yapmalarına engel olabilir.
Katma değeri olmayan hatta ürünün değerini düşüren bilgi , düşüncelere de , değer düşüren vergisi (DDV) konulmalı. Örneğin müteahhit binayı yaparken demiri çalması onun için yaratıcı ve karlı olmaasını sağlayabilir ama ,toplum için zararlı. Tüccar veya üretici sütün içine nişasta katıp peynir yapıyorsa , baklavanın veya pastaların içine ucuz olduğu için mısır şurubu koyup etiketine pancar şekeri yazıyorsa, zetinyağının içinde palm yağı veya pamuk yağı koyup karıştırıyorsa, sucuk salam ve sosislerin içine sakatat ve kanatlı eti koyup %100 dana eti etiketi yapıştırıyorsa bunlar hem milli servete zarar, hem insan sağlığına zarar, hem de toplumsal ahlaksal değerlerine zarar verip değer düşürüyor. Malın ,ahlakın, güvenin ,doğruluğun, dürüstlüğün değerini düşürüyor. Hemen DDV vergisi uygulanmalı Değer düşürüyor çünkü. DDV yi kesin ödemeliler. İşte devlete yeni bir vergi kapısı daha çıktı. DDV vergisine sanırım toplumun% 90 ‘ı itiraz da etmez.
Sorun şu ! Bu vergiler nerelerde kullanılacak ? Umudumuz , emeklilere çalışanlara, çiftçilere ve dar gelirliye…. 30.08.2024
Lütfiye KADER
Em. Uz. Fen Bilimleri Öğretmeni