Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Yazılarımızı takip edenler, 4 ay öncesine kadar,
ülkede bir “kriz” olmadığını ve olmamasının
gerektiğini savunduğumuzu biliyorlar.
Son 4 ayda yaşadıklarımız, gördüklerimiz; ne yazık
ki, bizi, memlekette iktisadî bir buhran olduğunu kabule zorladı!
Tabii bize bunalımın olduğunu gösteren hadiseler;
özellikle çalışanların işlerini kaybetmeleri, işçi çıkarmalarının gruplar halinde olması, dolayısıyla işsizliğin
artması…
Bazı işyerlerinde; ya ücretlerin sabitlenmesi veya
azaltılması…
Alış
verişin giderek azalması, birçok esnafın dükkânlarını kapatması…
Başka göstergeler de sayılabilir fakat halkın büyük
çoğunluğunu ilgilendiren husus yukarıdakilerdir.
Genelde fiyatlar yükselmedi. Fakat devletin elindeki
elektrik, doğalgaz gibi temel kullanım maddelerinin fiyatı arttı. Bu artış, sabit gelirliler için geçimi zorlaştıran
unsurlar olmuşsa da krize sebep teşkil edecek bir ağırlıkta değildir.
* * *
Dünkü bültenlerde bir haber vardı. Türk Eğitim-Sen’in yaptığı araştırmaya
göre, “kriz öğretmenleri teğet geçmemiş, bir hayli bunaltmış!”
Bunu duyunca çok şaşırdık. İktisadî bunalımlarda en
sakin liman, en garantili sığınak devlet sektörü diye bilinir! Çünkü devlette, “kriz var” diye personel çıkarılmaz.
Hal böyle olunca, “kriz”den en son etkilenecek kesim
devlette çalışanlardır. Öğretmenler de devlet memuru olduğuna göre, “kriz”in
onlara teğet geçmesi beklenir.
Peki, araştırma yalan mı söylüyor?
Hayır, araştırmadaki bulgulara inanıyoruz ve doğru
olduğunu kendi gözlemlerimizden de biliyoruz. Araştırmada ortaya çıkan sıkıntıların, yaşadığımız iktisadî buhrandan
ziyade, devlet memurları ve bütün emeklilerin genel sıkıntıları olduğu
kanaatindeyiz.
Yıllardır bir türlü düzeltilemeyen ücret azlığı ve adaletsizliğinden kaynaklanan bir
buhran olduğunu değerlendiriyoruz. Ücretlerin azlığı ve adaletsizliği geniş
kitlelerin satın alma güçlerini de düşürdüğünden tüketimin de düşük kalması
sonucunu getirmektedir. Bu da zincirleme olarak esnafı, tüccarı ve üreticiyi
olumsuz yönde etkilemektedir. Eh, alışveriş olmayınca üretim; üretim olmayınca da
işçiye gerek kalmamaktadır.
Türk Eğitim-Sen’in araştırmasını çok önemsiyoruz.
Araştırmada çok vahim tespitler var.
Ankete göre “her
100 öğretmenden
43’ü işinde dikkat ve konsantrasyonda sorun yaşıyor. Öğretmenlerin yüzde 8.8’i
depresyonda, yüzde 2.6’sı ise borçları dolayısıyla intiharı düşünüyor.”
Mutlaka dikkate alınması gereken bir araştırma.
Görmezlikten gelinmemeli.
* * *
Türk Eğitim-Sen’in bir de önerisi var. Şöyle: “Çalışanların maaşlarına aylık 200 TL
iyileştirme yapılmalıdır. Ekonomik krizdeki kayıplar tespit
edilerek, telafisi sağlanmalıdır. Çalışanların ihtiyaçlarını karşılayabilmesi,
ailesinin geçimini sağlayabilmesi, kendini geliştirebilmesi ve iç piyasanın canlı tutulabilmesi için
ücretlerde revizyon şarttır”
Bize göre öneriler hiç de abartılı değil. Hükümet, bu
isteğe ülkenin, öğretmenlerimiz ve yavrularımızın huzuru için kulak vermeli ve
en kısa sürede, önerileri hayata geçirmelidir.
* * *
GENEL HABERLER 29 MART SEÇİM ANKETİ
Geçen hafta
başlattığımız seçim anketi devam ediyor.
İnternette pek çok seçim anketi olduğu gözüküyor.
Genellikle çok karışık işlemler içeriyor. Katılımı en kolay anket bizimki… 486 kişinin oy kullandığı, 1
haftalık katılımın sonucu aşağıdadır:
SEÇİM ANKETİ |
||
PARTİLER |
OYLAR |
YÜZDE |
SHP |
5 |
1 |
ANAP |
6 |
1,1 |
MHP |
102 |
20,9 |
LDP |
4 |
1 |
DTP |
5 |
1 |
İP |
4 |
1 |
CHP |
90 |
18,5 |
HAKP |
2 |
0,4 |
BBP |
6 |
1,1 |
BDP |
0 |
0 |
MP |
0 |
0 |
ÖDP |
6 |
1,1 |
TKP |
0 |
0 |
DSP |
0 |
0 |
GP |
3 |
0,6 |
DP |
2 |
0,4 |
SP |
39 |
8 |
AKP |
193 |
40 |
BTP |
3 |
0,6 |
EP |
0 |
0 |
HYP |
3 |
0,6 |
Bağımsız |
13 |
2,6 |
Önceki
yazılar