EKONOMİK KRİZİN BİR “İYİ” TARAFI

İsmail Hakkı CENGİZ - 06.02.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

 

 

Kitlelerin ciğerini delen, en donanımlı çalışanları bile işlerinden eden, aileleri fukaralaştıran krizin ne “iyi” yanı olabilir ki?

Olmaz tabii!

Fakat bizde bir söz var; “her şerden bir hayır doğar!” derler.

Bir de, bizim gibi iyimserler, her karanlıkta bir ışık görürler, her kötü hadisede bir iyi yan bulurlar…

Bu krizde bulabildiğimiz iyi taraf da israfın azaldığını görmek. Sırası geldikçe söylediğimiz gibi kaynakları aşırı şekilde israf ediyoruz. Cayır cayır elektrik, doğalgaz ve akaryakıt tüketiyoruz. Bunların sanayide kullanılmasına bir itirazımız yok. Hatta sanayide yakıt tüketiminin artması demek üretimin artması, katma değer yaratılması ve istihdamın artması demek.

Bizim itirazımız, sanki bu kaynaklar sonsuzmuş gibi alabildiğine bilinçsizce, keyfî tüketilmesine.

Tabii şimdi, faturaları ödemek güçleştikçe, tüketim de sınırlanıyor.

*                      *                      *

Bizi asıl sevindiren, ekmek ve su israfının azaldığını görmek oldu. Çünkü bu ikisi, bütün dünyada her yıl biraz daha zor bulunan, gittikçe azalan kaynaklar.

Bir tas suyu, bir dilim ekmeği israf edecek lüksümüz olamaz. Zor ödeme şartları dolayısıyla, bu iki tüketim maddesinin israfı da azalmış gözüküyor.

Bununla birlikte, bilhassa ekmek israfı yine de çok ciddi boyutlarda. Özellikle lokantalar, öğrenci yurtları gibi topluca tüketilen yerlerde çok fazla ekmek israfı olduğu gözleniyor. Fırınlar satacağından fazlasını üretiyor, satılmayan ekmek bayatlıyor. Bayat ekmek, ertesi gün daha ucuza satışa çıkıyor. O gün de satılmazsa çöpe gidiyor.

İşte, kriz ortamında, bizi teselli eden hadise de bu noktada ortaya çıkıyor. Bayatlamış ekmeğe ki ıskarta deniliyormuş, talep artmış. Dar gelirli aileler, tanesi 10 kuruştan bu ekmekleri alıp tüketiyorlarmış.

Gerçi olayın görüntülerini televizyonda izlerken içimiz burkuldu. Bilhassa “ıskarta ekmeğe” uzanan minik eller yüreğimizi acıttı.

Gönül, böyle bir sefalet olmasın istiyor.

İnşallah, bu görüntülerin sadece mazide kalan acı birer hatıra olduğu günleri de görürüz.

Gönül, minik eller kitaba, kaleme, eğitime uzansın istiyor. Pırıl pırıl, kocaman gülümsemelerini görelim istiyoruz.

*                      *                      *

Tabi gönül hiçbir kaynağın israf edilmeden kullanıldığını da görmek istiyor.

Eğer bu ekonomik kriz, bize ekmeğin, suyun, yakıtın ve her türlü tüketim maddesinin kıymetini öğretebilirse; neticede belki kazançlı bile çıkabiliriz.

Krizi fırsata çevirmek, diyorlar ya; işte, size fırsat!

İsrafı sıfırlayın!

Ekmeği “ıskarta” etmeyin!

*                      *                      *

 

ÜSTATLARDAN

 

 

            Bir Dilim Ekmek

Bir zamanlar zenginmiş, dilenir kaç senedir,
Bollukta ekmeğini hiç dilimle yememiş…
Soranlara anlatır en büyük derdi nedir;
Bollukta ekmeğini hiç dilimleyememiş…

05.03.2008,  Ekrem Şama

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 06.02.2009 Okunma: 805

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?