(Dünden devam)
Sayın Başkan yanlış bilgilendirmeden daha kötü
olarak şu andaki din kökenli hükümetin Türk halkının çoğunluğunu temsil
ettiğini iddia eden saldırı ve gösterilerle karşılaşabilirsiniz. Sayın Başkan,
sizin ve Amerika Birleşik Devletlerinin bu şekilde kandırılması çok
tehlikelidir. Bu size tuhaf gelebilir, fakat ne yazık ki doğru Sayın Başkan. Şu
an Türkiye’de büyük bir kötüye gidiş mevcuttur. Bu yüzden sizi Türkiye’deki
durum ve olanlar hakkında bilgili olmaya davet ederken, özellikle Mustafa Kemal
Atatürk’ü derinden tanımanız konusunda
dikkatinizi çekiyorum. Türkiye konusunda size çevrenizdeki yanlış
bilgiler veren, yağcı ve yalancı ordularına rağmen bu bilgilere kendiniz
ulaşmalısınız.
Farklı olduğunuzu düşünürken, şu konuda sizi
önceden uyarmak isterim. CIA, devlet bakanlığının ve Beyaz Sarayın en akıllı beyinlerine ulaşabilmenize rağmen
Türkiye’nin önemi ve Türk milletine dair doğru bilgileri, fikirleri
alamayacaksınız. Kesinlikle de şu andaki Türk hükümeti üyelerinden de Türk
Milletinin ruhu hakkında bu bilgileri
alarak öğrenemezsiniz.
Modern Türk ruhunun incelikleri, özü size
gönderdiğim materyallerde tek kelime ile Atatürk’te bulunmaktadır. Onun askeri,
politik, sosyal, eğitime yönelik, yaratıcı başarıları, adaletli bir şekilde
milletin birlikte yaşamasına yönelik faaliyetlerini göstermektedir ve bu
faaliyetler dar bir anlamda düşünülmemiştir, onun dediği gibi bütün bu birlikte
yaşamanın özü onun Yurtta Barış Dünyada
Barış cümlesinde kendisini göstermektedir.
O, sizin de sahip olduğunuzu düşündüğüm, Reinhold
Niebuhr’un söylediği haksızlıklara karşı ruhunda olan büyük kızgınlığı önleyen
inanılmaz akılcı ve nedensel bir zeka gücüne
sahipti. Mustafa Kemal Atatürk bu özelliklere sahip olarak karanlığın
güçlerine karşı hep üst düzeyde savaş vermiştir. Savaşarak halkını Osmanlı
İmparatorluğunun yıkıntıları arasından kurtarmıştır. Bugün onun düşünceleri ve
faaliyetleri Türk Milletinin var olma temellerini tanımlamaktadır. Fakat Sayın
Başkan, şu an Mustafa Kemal Atatürk dışarıdan ve içeriden saldırı altındadır.
Bunlara rağmen, onun prensipleri hala kurduğu
demokratik Cumhuriyet; içerisinde on milyonlarca laik Türk’e ilham kaynağı
olmaktadır. New York Times yazarı Sabrina Tavernise’nin yanlış ve kesinlikle
yanlı olan inanılmaz güçlü generaller, yargıçlar topluluğu şeklindeki laik
elitler tanımı aptalcadır. Milyonlarcamız – evet Sayın Başkan bende Türk vatandaşıyım – Erdoğan hükümetini
destekleyen Amerikan politikasını protesto etmek için 2007 ilkbaharında
caddelere döküldük. Ve durum o zamandan bu yana daha ciddi bir hal aldı.
Sayın Başkan, büyük ihtimalle bu hükümet
içerisinde neler olduğunu biliyorsunuz. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)
demokrasi adı altında Türkiye’yi meydana getiren prensiplerden bir kaos ortamı
oluşturmuştur. Demokrasi adına AKP genelde aşırı fakir ve eğitimsiz
seçmenlerine kömür ve ufak ev aletleri şeklinde yardım adı altında rüşvet
vermektedir. İktidar partisi tarafından, yüksek mahkeme çalışmalarına taarruz
edilmektedir. Bu özellikle Başbakan tarafından yapılmakta ve savcılar dinci basında hedef olarak
gösterilmektedir.
Demokrasi, sosyal adalet ve hukuksal eşitlik adına
iktidar partisine karşı oldukları bilinen yüzlerce kişi Ergenekon adı verilen
büyük bir yakalama operasyonu ile devre dışı bırakılmaktadır. Kesinlikle bir
cadı avı, suçları belirlenmeden 18 ay boyunca hapishanede tutulan sözde askeri
darbe üyeleri, bu süre geçtikten sonra yargılanmaya başlanmıştır. Yazarlar,
gazeteciler, üniversite rektörleri, işçi sendikası liderleri, avukatlar, emekli
kara subayları ve solcular hepsi bu utanç verici operasyonun içinde
kendilerini bulmuşlardır. ( Daha önce
değindiğim gibi kirlilik yaratmak adına
sıradan bazı gerçek suçlular guruba katılmıştır ) Sayın Başkan eğitimli,
batılı düşünen ve şu anda tutuklu olarak Türkiye’nin ve Avrupan’nın en büyük
hapishanesi Silivri’de bulunan kişiler adına size yazıyorum. Ayrıca bu
hapishane aynı anda yargılandıkları yerde. Yani
hapishanede yargılanıyorlar! Siz de bir avukat olarak, kesinlikle anında bu
davanın aşırı ön yargılı olduğunu anlamışsınızdır.
Toplu tutuklamalar genellikle iktidar partisinin
kanuni veya adaletsizlikleri sebebiyle halk karşısında zor duruma düştüğü
zamanlardan hemen sonra yapılmaktadır. Örnek olarak ilk dalga AKP’nin antilaik
uygulamaların merkezi olarak suçlu bulunmasından sonra, ikincisi ise
Almanyadaki bir yardım kuruluşu olan
Deniz Feneri ile ilgili suçlamaların ortaya çıkmasından sonra olmuştur.
Türkiye ve Almanya’daki Türkler tarafında organize olan Deniz Feneri yardım
severlerden 41 milyon Euro toplamış ve bunun 17 milyon Eurosunu iktidar
partisine yakınlığı ile bilinen medya kuruluşlarına aktarmıştır. Türk Radyo
Televizyon Kurumu ve RTÜK başkanı AKP’li Zahid
Akman’ı Alman mahkemeleri tarafından aktarılan paraların toplandığı kişi olarak
tespit edilmiştir. Hala sigara içilmesini ve alkollü içki tüketilmesini
gösteren yayınları engelleyerek sorumlu bir şekilde milletin ahlakını koruyarak
koltuğunda oturmaya devam etmektedir. Alman savcı Deniz Feneri yardım örgütünün
bağlantılarının Başbakanın ofisine kadar uzandığını tespit etmiştir.
Türkiye’nin şeriata doğru hareketi devam ediyor.
Ülkenin büyük kesimi alkolden arındırılmıştır. İstanbul’da mayo reklamları
yasaklanmıştır. İstanbul’un merkezindeki Atatürk Kültür Merkezi detayları bildirilmeyen
sebeplerden dolayı kapatılmıştır. Takip eden zamanda devlet destekli opera bale
ve senfoni orkestrası toplatılmış. Tekrar bir yerde faaliyete geçirilecekleri
rivayet edilmektedir. Kültürel aydınlanma uğruna, yeterince tuhaf olmasına
rağmen İstanbul 2010 yılı için Avrupa Kültür Başkenti seçilmiştir. Buna politik
laf kalabalığı denmektedir.
Bay Başkan, uzun süre Amerika; Türk ruhunun ilkelerini, onları yeniden şekillendirerek Amerikan boyunduruğu altına almak için etkilemeye
çalışmıştır. Bütün bu baskılar,
etkili olarak Türk beynini bozmuş, onu Atatürk’ün düşüncelerinden
uzaklaştırarak, onu cani gönülden her şeye eğilen, Amerika’nın isteklerine göre
hareket eden bir aptal yapı haline sokmuştur. Bütün bunlar Türkiye’de iktidar
partisinin ana görevidir. O da işini oldukça iyi yaparak, bir zamanların Atatürk’ün gururlu milletini neredeyse diz çökecek
seviyeye getirmiştir. Atatürk bir resmi devlet yemeğinde, bir garsonun dolu
bir tepsiyi düşürmesi sebebiyle, yabancı konuklarına dönerek, ben milletime her
şeyi yapmayı öğrettim, ama hizmet etmeyi değil demiştir. Atatürk’ün takipçileri
için Amerika tarafından yaratılan hükümetler ne kadar kızdırıcı ve ortaya çıkan
durum ne kadar acıklı değil mi? Şunu bir düşünün siyaset yapması yasaklanan
Recep Tayyip Erdoğan hiçbir kanuni dayanağı olmamasına rağmen Bush tarafından
Türk hükümetinin başkanı Beyaz Sarayda kabul edilmiştir. Ne kadar sinir bozucu
değil mi? Bu yüzden emirlerin eksiksiz takipçisi Erdoğan Bush’u ziyaret ettiği
her zaman yıldızı parlamıştır. Sakın yanılmayın bay Başkan, bu hükümet ne size,
ne de Türk halkına hizmet eder. Öylesine demokrasi adı altında sadece kendine
hizmet eder.
Emperyalizmin bu bozucu, yıkıcı çalışmaları çok uzun zamanlardan beri devam
etmektedir. Siz bunu kişisel olarak bilmektesiniz. Havai’deki ve Kenya daki atalarınız, Endonezya daki gençlik yıllarınız,
bütün bu yüksek kişisel tecrübe olanakları size bunu aktarmışlardır. Eminim ki
bütün bu tecrübeleriniz şu an Türkiye’yi etkileyen olaylar hakkında
kavrayışınızı üst düzeye çıkaracaktır. Emperyalizm
iç teslimiyet, bozulma ve çözülmeyi beraberinde getirmektedir.
Atatürk 500 yıllık Osmanlı saltanatından Türkiye’yi
kurtardığında, Türk halkının hayatını yaşaması için yeni bir yol ortaya
koymuştu. Bu aydınlanma ve batılılaşma yolu idi. Umuyorum ki batının nasıl
kendi hastalıklı bencil amaçları için bu aydınlanma ve batılılaşma
çalışmalarını sabote etmeyi cesaretlendirdiğini anlıyorsunuzdur. En önemlisi bu
okuduklarınız, o farklı karşılaştırılamaz eşsiz insan hakkında daha fazla
öğrenmek isteğini ateşlemiştir.
Sayın Başkan, Amerika içinde ve dışında
politikalarınızı “Babamdan Rüyalar” adlı kitabınızda yazdığınız gibi
düzenleyeceğinize güvenim tam. Uyguladığımız politikaların yaşadığımız gerçek
hayatların felsefesini yansıtması gerekmektedir. Türk halkının çoğunluğu da aynı şeyi arzulamaktadır ve Amerika Birleşik
Devletleri yollarından çekilirse buna sahip olabilirler.
Saygılarımla.
James (Cem) Ryan.