AKP’NİN KİMYASINI BOZAN 3 K, 1 N

İsmail Hakkı CENGİZ - 17.02.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 


 

Habercilikteki “5 N, 1 K”yı biliyoruz da, bu 3 K, 1 N de neyin nesi, diyeceksiniz!

Bu K ve N’lerin habercilikle alâkası yok. Bunlar siyasetle ilgili!

Kılıçdaroğlu Kemal, Kurtuluş Numan kelimelerinin baş harflerinden oluşan, 3K, 1N.

AKP için; iktidara geldiği günden beri geçen 6 sene dikensiz gül bahçesiydi. Erdoğan’ın en büyük talihi, önce tek başına Baykal, daha sonra Baykal’la beraber Bahçeli’ydi. Sadece bu iki siyaset adamı rakibi olduğu müddetçe iktidarı kaybetmek bir yana, her seçimden biraz daha güçlenerek, biraz daha fazla oy alarak çıkması mukadderdi(!).

Erdoğan, siyasetin S’sinden habersiz gibi gözüken bu iki lider(!) karşısında o kadar rahattı ki, onlardan çekinmek şöyle dursun, amaçları için onları araç olarak bile defalarca kullanabildi.

Ne güzel günlerdi, o günler!

*                             *                      *

Ta ki, 4-5 ay önce, “3 K, 1 N” sahneye çıkana kadar!

Kurtuluş ve Kılıçdaroğlu’nun, ideolojik olarak birbirine hiç benzer tarafı yok.

Fakat birbirlerine çok benzeyen bir karakter özellikleri var: Sanki her ikisinde de sinir sistemi yokmuş gibi! Her ikisinin de çok oturaklı, ziyadesiyle özgüvenli bir duruşu var. Bu özgüven, onları televizyonlarda seyredenlere tesir ediyor.

En mühimi, temsil ettikleri görüş ve siyasî hareketler yerel ve merkezî yönetim bağlamında alternatif haline geliyor.

Kılıçdaroğlu’nun AKP genel merkezinde ve Ankara belediyesinde meydana getirdiği deprem ayrı bir fasıl, İstanbul’a getirdiği hareket ayrı!

Şimdi İstanbul’a bakalım: CHP oyları bu kentte yüzde 19’larda gezinir ve yüzde 55’lerde gözüken AKP ile arasındaki farkın kapanması imkânsız gözükürken, Kılıçdaroğlu’nun belediye başkan adayı olmasıyla CHP 38’lere çıkmış.

Topbaş’ın oy oranı ise yüzde 49’lara inmiş… Aradaki fark; hiç de kapanmayacak bir fark gibi gözükmüyor. Üstelik bu oranlar Saadet Partisi adayı belli olmadan, sahaya çıkmadan belirlenen oranlar.

Kamuoyunda “iyi” tanınan, bir psikiyatri profesörü olan Saadet adayı Mehmet Bekaroğlu ve Saadet lideri Numan Kurtulmuş faktörünün de etkili olmaya başlamasıyla, Topbaş’ın ve AKP’nin işinin hayli zor olacağı ortada!

Nitekim geçen hafta içinde, Kadir Topbaş’a Kanal24 televizyonunda rastladığımda, kendisini ziyadesiyle tedirgin gördüm. Bulunduğu kanal, kendisine hayran bir kanal olduğu, karşısındaki gazeteciler taraftarı, çalışılmış sorularla kendi reklâmını yapma fırsatı verdikleri halde… Topbaş’ta o eski kendinden emin, rahat, “başkanlık çantada keklik” hallerini göremedik.

Eh siyaset, biraz zorlu olmalı… Rakipler biraz dişli olmalı, o kadar da kolay lokma olmamalı, değil mi? Bu şartlarda kazanmak insana daha keyifli gelir, öyle değil mi?

*                             *                      *

İstanbul cenahı böyle!

AKP’yi asıl rahatsız edense, Saadet Liderinin ülke çapındaki hareketliği ve kitleler üzerindeki tesiri… Gazze olayları dolayısıyla inisiyatif alması, İstanbul’da yüz binlerin, Anadolu’nun çeşitli kentlerinde ise on binlerce kişinin katıldığı mitingler tertip edebilmesi, AKP ve Erdoğan’ı ürkütmüş gözüküyor.

Artık, siyaset sahnesi, Erdoğan için de, dikensiz gül bahçesi değil!

*                             *                      *

BİR TESPİT

 

Siyasetteyken zengin olmak veya bir yakınını zengin etmek, affedilmez dehşetli bir hata…

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 17.02.2009 Okunma: 748

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?