DENİZ FENERİ TEMİZ

İsmail Hakkı CENGİZ - 20.02.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


 

Deniz Feneri’nin icraatlarını kâh göğsümüz kabararak, kâh gözlerimiz yaşararak yıllardır takip ediyoruz.

Son 1 yıldır, hele son 6 aydır hakkında söylenenleri hayretle izliyoruz. Güya, bir takım yolsuzluklar varmış!

Güya, Alman adlî makamları Mehmet Gürhan diye birini tutmuşlar. Bu kişi Deniz Feneri adına milyonlar toplamışmış da, bunun kısmı azamisini Beyaz Holding yöneticileri Zekeriya Karaman’a, İsmail Karahan’a, Türkiye’deki Deniz Feneri’ne, Yenişafak ve Kanal7’ye göndermişmiş. Üstelik paraların çoğunu da RTÜK Başkanı Zahit Akman bavullarla Türkiye’ye taşımışmış.

Elin ağzı torba değil ki büzesin, diyorlar ki, bu Karaman, Karahan, Akman Almanya’daki Gürhan’a, İstanbul’daki 28’nci Noter’den genel vekâletname vermişler.

 

Şu çocukların bile kanmayacağı komediye bakın!

Soyadların 4’ü de birbiriyle kafiyeli! Şair kılıklı biri senaryoyu yazmış, şu elinde dosyalarla gördüklerimize teslim etmiş, konuşturuyor onları. Maksat çamur at izi kalsın… Baştaki iktidar yıpransın. Nitekim yukarıdaki soyadlarla kafiyeli olan ak başbakanımıza dahi dil uzatıyorlar… Senaryoya göre, Gürhan Erdoğan’a da para göndermiş, hem de makbuz karşılığı.

*                           *                      *

Şimdi, arkanıza yaslanıp derin bir nefes alın.

Hımmm…

Derin nefesle aldığınız bol oksijen beyninize dolunca neyi keşfettiniz?

Değil mi ya, değil mi ya?

Bütün yukarıdaki soyadlar kimin soyadıyla kafiyeli? Erdoğan, öyle ya!

Erdoğan’ı yıpratmak isteyen şairimsi senarist, Erdoğan soyadıyla yola çıkıp, ona uygun soyadı olan 4 kişiyi, Deniz Feneri aracılığıyla birbiriyle irtibatlandırıp büyük bir yolsuzluk şayiası çıkarıyor!

Bununla da kalmıyor muzip senarist; bu soyadlarla kafiyeli birini daha buluyor; Uğur Aslan!

Bu Anadolu’nun bağrından çıkıp Karagümrük’te karar kılan yiğit delikanlı, hem Almanya’da gurbetçilerimizi Deniz Feneri’ne bağış yapmaya yüreklendiriyor, hem de toplanan bağışları yatak, yorgan, kiralık ev, piknik tüp şeklinde ihtiyaç sahiplerine dağıtıyordu.

Bu temiz yüzlü, nemli gözlü, buğulu sesli yiğit evladımızın faaliyetleri, yardımları gözlerimizi yaşartıyordu. Zaten, “bu işte bir bit yeniği var” diye kafamızda istifham uyandıran en mühim sebep de, yolsuzluk iddialarına bu Aslan’ın karıştırılması olmuştur. Bu yufka yürekli Aslan’ın bir suça karışabileceğine gözümüz inansa gönlümüz inanmaz.

Öte yandan; Alman Mahkemelerinin Mehmet Gürhan’ı suçlu bulması, mahkûm etmesi neyi ispatlar? Dikkat ettiyseniz bu ülkenin adı da malum kafiyeye uygun; Alman! Muhtemelen senarist Almanya’da yaşıyor.

Alman mahkemesi tabii ki senaryoya destek verecek. Çünkü bu demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü benimsemeyen ilkel ve geri ülke Türkiye’de bir kaos ortamı oluşmasını istiyor. Mahkemesi de elbette ona alet olacak!

Oralarda yazılmış… Bebeklerin bile inanmayacağı senaryoya, bizim inanmamızı bekliyorlar. Beyaz Holding, Ak parti… Kirli işlere ne kadar uzak kavramlar!

Deniz Feneri temizdir, temiz. Bu kadar açık yazıyor ve başlık atıyorum. Kanal7 bile bu kadar açık söyleyemez, Yenişafak bile yazamaz. Kıymetimizi bilsinler!

*                           *                      *

 

DENİZ FENERİ ŞİİRİ

 

Kuş tutmuş Gürhan,

Kesmiş Karahan,

Pişirmiş Akman,

Yemiş Karaman,

Hani bana demiş Erdoğan,

Türküsünü söylemiş Aslan!

 

Masalını yaymış Alman…

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 20.02.2009 Okunma: 679

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?