BİRİLERİ PANİKTE

İsmail Hakkı CENGİZ - 21.02.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


 

Aslında bugün, seçime 5 kala, “Zavallı CHP“yi konu edecektim. Fakat dün öğle saatlerinde, AKP Meclis Grup Başkanvekilinden Baykal’a öyle haksız bir hücum geldi ki, kafamdaki gündemi değiştirdi.

 

Başkanvekiline göre, Baykal panikteymiş. Ah, keşke doğru olsa! Ahir ömrümüzde, şu Baykal’ın bir kere panik olduğuna, hatta telaşlandığına bir şahit olabilsek! Olabilsek de biraz hareketlendiğini görsek! Adama baksanıza, 70’ini geçtiği halde 50’den fazla göstermiyor. Bu hal, onun hayatı boyunca kendini hiç üzmediğini, hiçbir şeyi kafaya takmadığının en açık delili! Adam için siyaset, iktidar, seçim, geçim… vs. vs. hepsi fasarya… Muhalefet olduğuna, üzerine sorumluluk almadığına son derece memnun… Oyları sıfıra bile düşse onun için yenilgi yoktur. Daima başarılıdır, daima liderdir!

 

Onun için, AKP Grup Başkanvekili’nin saldırıları gayet yersiz ve haksızdır.

*                           *                      *

ZAVALLI GAZETECİLER

 

Fakat birilerinin, hadi, panikte demeyelim de, gayet tedirgin olduğu açık… Kim bunlar? AKP’nin ileri gelenleri, Ankara ve İstanbul belediye başkanları ve onların hayranı gazeteciler…

 

Ülkenin yönetimi ellerindeyken, ekranlarda ve geniş gazete sayfalarında gönüllerince esip gürleyebilirlerken, bütün anketler onları yine birinci parti gösterirken bu telaş niye ola ki?

 

Tabii ki her yükselişin bir zirve noktası var. Büyük bir ihtimalle 2007 seçimleri AKP’nin çıkabileceği zirveydi. Yoksa o zirveden inmekte olduklarını mı görmeye başladılar? Büyük iktidar pastasının ellerinden kaymaya başlaması ihtimali mi onları çıldırtıyor? Saadet Partisi İstanbul adayı Mehmet Bekaroğlu’nun Eyüp’te, Cuma’dan çıkarken söylediği tabirle “korku düştü!” mü?

 

Bu yiğitler, kendilerinin hâkim oldukları kanallara, muhalefetten kimseyi, asla çıkarmıyorlar. Ama kendileri başta TRT olmak üzere her kanaldalar.  Ankara ve İstanbul belediye başkanlıklarının kaybedilme ihtimali karşısında çılgınlaşıyorlar. Muhalif başkan adaylarına edepsizce saldırıyorlar.

 

Muhalif başkan adaylarının açıklarını bulabilmek için 15-20 sene önceki hadiselerden medet umuyorlar. Adayları köşeye sıkıştıracağız derken acıklı komediye dönüşüyorlar, zavallılaşıyorlar.

 

Bunlardan birine Fox’da rastladım. Kılıçdaroğlu’nu sıkıştırmaya çalışan Yenişafak yazarı Akyüz, “1992’de 20 milyara ihale ettiğiniz iş için 1996’da 400 milyar ödenmiş, bu nasıl fark?” diye soruyor. Cevabı orada verildi de, ben de kendi hayatımdan vereyim: 1992’deki memur maaşım 3 milyonken, 1996’da 70 milyona çıkmış. O yıllar öyle acayip yıllardı. Korkunç enflasyon vardı. Biz 6 sıfırı neden attık?

 

Yani, Kılıçdaroğlu’nun bütün yolsuzluğu bu kadarsa, Topbaş hakkında söylenenlerin binde 1’i bile değil, demektir. Sayın yazar hemen Kılıçdaroğlu’nu desteklemeye başlamalıdır.

*                           *                      *

 

ÜSTATLARDAN

 

Halkı rencide eden âlemde,

Kendi rencide olur son demde!

 

Taşlıcalı Yahya Bey

 

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 21.02.2009 Okunma: 691

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?