Osman Genç
Otuz iki sene oldu mu
bilmem,
Seni çok özledim ah be gardaşım.
Akar da gözümün yaşını silmem
Halimiz perişan ah be gardaşım.
Günlerim geçiyor korku içinde,
Yolunu gözlerim turna göçünde,
Kepçe oldum kara kazan içinde
Hep seni aradım ah be gardaşım.
Anlatsam halimi sende dinlesen,
Dinlesen de benim gibi inlesen.
Haramiler değil artık yol kesen,
Sadrazam, vekili ah be gardaşım.
Öküz bulamazdık sattık merayı,
Bağ, bahçe yetmedi hatta serayı,
Sen gittikten sonra sorma burayı,
Ne öküzler geldi ah be gardaşım.
Güneşten yandıkça kaçtık serine,
Fazladan konuşsam kaçar derine,
Yağız atlar gitti, onun yerine
Eşekler çoğaldı ah be gardaşım.
Artık acıtmıyor batsa da diken,
Yılanın zehrine aşına iken,
Bize kucak açıp gizlice sokan,
Akrepler türedi ah be gardaşım.
Sırtın sağlam, postun kalın değilse,
Şaşma kurt çakal’a boyun eğerse,
Kanunda güçlüden yana meğerse,
Hukuk can çekişir ah be gardaşım.
Namussuz olmanın tadına doyduk.
Yetimi, öksüzü daha da soyduk.
Parayı kapınca düzene uyduk,
Küreselci olduk ah be gardaşım.
Düşün, ister ağla, istersen sevin,
Kapısı köpekli görkemli evin,
Gölgesinden korkup, gizlenen devin
Durumuna düştük ah be gardaşım.
Tarihte onlarca devleti kurdum,
Mazlumun yanında, zalime vurdum.
Şimdi istemiyor beni öz yurdum
Türk olmak ne zor iş ah be gardaşım,,,
2008
Arşiv