TERBİYELİ BAŞBAKAN

İsmail Hakkı CENGİZ - 06.03.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 


 

Biliyorsunuz, Sayın Başbakan seçim gezileri yapmıyor.

Ya ne yapıyor?

İnceleme, açılış, temel atma törenleri için ilden ile koşturuyor. Devletin uçağıyla, helikopteriyle, araç-gereç ve bürokrasisiyle zaten seçim gezisi yapılamaz.

 

Seçimlere 3 ay kala bu geziler çoğaldı. O da normal! Çünkü 7 yıllık icraatları esnasında temellerini attıkları eserlerin açılış zamanı… Ekilen tohumların meyvelerini toplama zamanı…

 

İşte, O illere gitmişken toplanan kalabalıklara da sesleniyor. Seslenmişken “muhalefete de çatıyor” diyemeyiz, “çakıyor” da diyemeyiz, çünkü terbiyeli bir başbakan kimseye çatmaz ve çakmaz…

Ne diyelim?

Muhalefete çiçek atıyor.

“Meydanlara çıkmıyorlar, Sivas’ın doğusuna geçmiyorlar”, diye onları “tahrik ediyor”, diyemeyiz… Çünkü edepli bir kişi kimseyi tahrik etmez.

Ne diyelim?

Davet ediyor.

*                           *                      *

Muhalefetin de uçağı, helikopteri, açılışı, kapanışı olmadığından bu davetlere biraz geç icabet etti. Çıktı meydanlara… Başbakanın attığı çiçeklere daha güzelleriyle cevap verdi. Meydanlar cıvıl cıvıl, rengârenk oldu.

 

Başbakanda çiçek biter mi? Bu sefer de “yavru muhalefet, diğerlerini saymaya bile gerek yok!” diye aşağılama diyemeyiz, çünkü edepli bir Başbakan kimseyi aşağılamaz ve küçük görmez.

Ne diyelim?

Muhalefeti teşvik etti, onları hareketlendirmek istedi. Onlara jest yaptı.

 

Muhalefet de, “ana”sıyla ve “diğerleri”yle bu jeste mukabele etti. Atılan çiçeklerin bazılarının dikeni Başbakanın elini acıttı. Bunun üzerine Başbakan, “Ben bu çiçeklerin daha güzeliyle size cevap verirdim ya aldığım edep ve terbiye buna müsaade etmiyor.” dedi.

*                           *                      *

 

Sayın Başbakan iyi ki öyle dedi. Yoksa şu seçim atmosferinde, millet, 7 senedir ülkeyi yöneten Başbakanın edepli ve terbiyeli olduğunu bilmeyecekti. Başka bir şey sanacaktı!

 

Ne sanacaktı?

 

Onu söylemeye de benim aldığım edep ve terbiye müsaade etmiyor!

 

*                           *                      *

ALINTI

 

GÜNÜN SÖZÜ


Padişahların çoğu iyi ata biner, silah kuşanır ve cephede ön saflarda çarpışırdı. Bizim padişah askerliğini  “kantinci”  olarak kalorifer peteğine yaslanarak yapmış, şehzadeleri ise nedendir bilinmez askerlik yapmıyorlar! O zaman neo-Osmanlıcılık oynayacaksak her şeyi kuralına göre oynamamız şart. Şehzadelerimiz neden Trabzon yerine Amerika’da eğitimden geçiyorlar, bunu da tarihe not düşmek lazım.  Engin Balım

(Yeniçağ, Selcan Taşçı’nın köşesinden, 06.3.2009)

 

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 06.03.2009 Okunma: 666

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?