PARANIN EKOLOJİK DEĞERİ

İsmail Hakkı CENGİZ - 11.03.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

 

 

Övünmek gibi olmasın, TEMA vakfı üyesiyim. Her gün bir yerlerde etkinlik, çevre bilincini yerleştirme, ağaç dikme, toprağı koruma etkinlikleri, Salı günleri ise İzmir TEMA’da üyelerin katıldığı toplantılar yapılıyor.

 

Bu haftaki toplantıda konuşan kıdemli bir bayan üye; “Komünizm paranın ekonomik değerini bilmediğinden çöktü. Kapitalizm de paranın ekolojik değerini bilmediğinden çöküyor!” dedi.

 

Bu ne anlama geliyor?

 

En gelişmiş ülkeler, en başta olmak üzere, dünyada aşırı bir üretim, ona bağlı olarak aşırı bir tüketim var. Elbette bu aşırı üretim ve tüketim, aşırı hava, toprak ve deniz kirliliğine sebep oluyor. Yine aşırı üretim ve tüketimin getirdiği aşırı israf var.

 

İşin kapitalist tarafı ise; aşırı üretim ve tüketim sayesinde akıl almaz bir kazanç var. Öyle korkunç bir kâr ve kazanç hırsı var ki; bizim gibi ortadirek vatandaşların ömür boyu bir arada göremeyecekleri kadar parayı bir üretim müdürü, bir satış müdürü 1 ayda alabiliyor ..du! Çevrenin kirlenmesi, temiz havanın yok olması, kürenin ısınması bu müdürler ve onların patronlarının umurunda bile değildi?

*                           *                      *

Toplantıda konuşan kıdemli üyenin kişisel fikrine göre, şimdi doğa intikamını alıyor. O çok kazananlar, paranın ekolojik değerini, daha doğrusu “maliyetini” hiç hesaba katmadılar. Ona göre, doğa kendisine zarar verenlere misliyle karşılık veriyor.

 

Bugün dünyadaki ekonomik çarkların daha yavaş dönmesiyle havaya salınan karbondioksit gazında çok önemli azalmalar oldu. Bu, hızla ısınan ve çölleşen dünyada çevrecilerin bir umudu… Elbette işsiz sayısı da çığ gibi büyüdü. Fakat bunun çözümünün, dünyayı daha fazla kirletecek ve ısıtacak projeler değil, emek-yoğun projelere ağırlık verilmesi olduğu görülmeli!

 

Yine çözüm; aşırı üretim ve tüketimde değil, yeteri kadar üretim ve tüketimde aranmalı!

*                           *                      *

KRİZDEN PSİKOLOJİSİ BOZULANLARA TAVSİYE

 

Eğer kriz ruh halinizi bozduysa, “ne olacak bu memleketin, dünyanın ve benim halim” diyorsanız… Bilhassa, istikbal endişesi taşıyorsanız, “ekonomist” Süleymen Yaşar’ı okumanızı, dinlemenizi tavsiye ederim.

 

Kendisi galiba, Taraf’ta yazıyor. Ben televizyonlarda yakalıyorum ve dinledikçe büyük moral depoluyorum. Çünkü gayet mühim gerçekleri dile getiriyor. Çok hoş!

 

Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan gece yarısı NTV’de denk geldim. Bir yığın harika ekonomik bilgiden sonra, “Ekonomik kriz Haziran’da bitiyor” dedi! Çünkü tarihteki krizler 18 ay kadar sürüyormuş. Bu kriz de 2008 girince başladığına göre 18 ay Haziran ayında doluyor ve kriz dünyayı terk ediyor.

 

Programda bir de psikiyatri profesörü bayan vardı. Okan Bayülgen; profesöre, “Bu krizde, bunları söylediği için Süleyman Yaşar deli mi?” diye sordu.

 

Profesör, bir süre güldükten sonra, “Hayır, deli değil!” diye cevapladı.

 

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 11.03.2009 Okunma: 681

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?