Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
AKP’nin bu millete hiçbir şey
veremeyeceği, dertlere ilaç olamayacağı 7 senelik iktidarı boyunca belli
olmuştur. AKP ileri gelenlerinin de halka söyleyecek sözleri, ümit verecek
vaatleri kalmamıştır.
Önümüzde
seçim var; nasıl oy alacaklar?
Basit?
Askeri tahrik edersin, söz dalaşına
girersin, halk seni mağdur edilmiş sanır ve oyları yükler.
Hesap bu!
Bu hesabın doğru olduğu da 2007’de
kanıtlandı. Millet askerini seviyor, ona güveniyor ama siyasete karışmasını
istemiyor. Asker, siyasetçiyle polemiğe girerse halk, ağırlığını siyasetçiden
yana koyuyor.
Kışkırtmalara gelmemek, tuzaklara
düşmemek lâzım!
* * *
AKP’LİLERİN SİNİRLERİ BOZUK
Erdoğan, seçim kampanyasına “2’nci parti olursam siyaseti bırakırım”
diye başladı.
Neden durup dururken böyle bir çıkış
yaptı?
Derken…
Seçime 20 gün kala, bu sefer AKP Meclis
Grup Başkanvekili Nihat Ergün, “AKP 2’nci
parti olursa erken seçim gündeme gelir!” dedi. Durum-vaziyet 2’nciliği mi
gösteriyor, sinirler ondan mı bozuk?
Türkiye’nin her yerindeki gezilerinde
bakanlar, iktidar milletvekilleri hukuka aykırı olarak “bize oy vermezseniz, hizmet gelmez” dayatmasını işliyorlar. Kendilerine
soru sormak isteyen vatandaşları “Artistlik
yapma!” diye tersliyor, konuşmasını engelliyor, yaka-paça yanlarından
uzaklaştırıyorlar.
Bülent Arınç, boş laflarla generallere
saldırıyor. Genelkurmay’ın sözcüsü Tuğg. yetersiz bir cevap veriyor. Bu yetersiz
cevaba karşılık Arınç kendini daha zayıf sözlerle savunmaya çalışıyor. “Ben kimsenin emir eri değilim. Siyasetçi
şamar oğlanı değildir!” gibi kendi kendini küçülten, rencide eden sözlerle
bir aşağılık kompleksi içinde olduğunu gösteriyor. Sinirleri hayli yıpranmış
gözüküyor.
* * *
ERDOĞAN’IN DA KAFASI KARIŞIK
Ordu’daki açık hava toplantısında, “Kimse zor durumda değil!” diyen Erdoğan,
1 gün sonra Muğla’da “Yiğit muhtaç olmuş
kuru soğana; Bilmem söylesem mi, söylemesem mi?” mısralarını okuyor.
Buyurun buradan yakın!
Erdoğan, muhalefetten beklenenleri dile
getiriyor. 7 senedir iktidarda oldukları halde, Erdoğan kendisini hala
muhalefette mi sanıyor?
7 yıldır, iktidar koltuğunda siz
oturduğunuza göre; “yiğidi” kim kuru soğana muhtaç hale getirmiş oluyor?
Kim kurtaracak?
Belli ki, yiğide kimseden fayda yok. Yiğit
yiğitliğini göstermeli!
* * *
Bu vesileyle Aşık Mahzuni’yi rahmetle
anıyor. Dörtlüğün tamamını sunuyorum:
Yoksulun sırtından
doyan doyana,
Bunu gören yürek nasıl dayana?
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi, söylemesem mi?
Önceki
yazılar