KARBON KOMÜNİZMİ, Bülent Esinoğlu

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 24.03.2009

 

Kalem feryâd eder, ağlar mürekkep,
“Beni cahil eline verme Ya Rab!
Lütfunla âlime çevir yolumu,
Kırma n’olur kanadımı, kolumu.”

Lâedri

 


 

Bülent Esinoğlu

Karbon ateşten de eski bir element. Dünya kaç yaşındaysa karbon da o yaştadır. On bin yıl önce şöyle bir bitki vardı, şöyle bir canlı vardı, gibi sözleri edebilmemizi karbona borçluyuz.

Geçmişte yaşayan canlı ve bitkilerin yaşlarını radyo karbon ile ölçüyoruz.

İşte o masum karbon şimdi oldu baş belası.

 Bir karbon ticaretidir başladı.

Küresel ısınmanın sorumlusu olarak karbondioksit (CO2) belirlendi.

Karbon Ticaretinin başında kimler var dersiniz?

Eğer halklara bir bedel ödetilecekse, bu işin organizatörleri emperyalizmin ağa babalarıdır.

Karbon ticaretinin başında ki isimler çok tanıdık. Al Gore, Tony Blair, Hainsen gibi mazlum ülkelerin insanlarını katletmekten haz duyan tüccar ve devlet adamları var.

Uzunca zamandan beri karbon dioksit çığırtkanlığı yapan bu kişiler dünya ölçeğinde bu işe büyük paralar yatırdılar.

Kişi başına ne kadar çok enerji tüketirseniz, atmosfere o kadar çok karbon dioksit salıyorsunuz. Yani bir zenginin atmosfere attığı karbon dioksit bir fakirin atmosfere saldığı karbon dioksitten fazladır.

Şimdi Amerika öyle bir karbon anlaşması dayatıyor ki, kırk bin dolar yıllık geliri olan bir Amerikalı ile bin dolar geliri olan başka bir ülkenin insanının karbon oranlarının aynı olmasını istiyor.

Başka bir anlatımla kendisi rahat etmek için fazla enerji tüketiyor, dolayısı ile daha fazla karbon salıyor. Buna karşın, kişi başına düşen karbonu eşitlemeye çalışıyor.

Enerjiyi harcarken kapitalist olmak, kişi başına düşen karbonu eşitlerken komünist olmayı öneriyor. İşte karbon komünizmi de buradan çıkıyor.

Su Formlarının, iklim konferanslarının arkasında hep bu karbon çetesi var.

Bir konuda farkındalık yaratarak, o konu üzerinden bir ürünü, ticari metaya dönüştürmek bunların ustalık alanıdır. Bunu sağlamak için tüm bilimsel değerleri çarpıtmakta beis görmezler.

Bizimkiler ne yapıyorlar diye sorarsanız, Su Formunun Türkiye’de organize edilmesinden her şey anlaşılmıyor mu?

Neyi satmadılar ki “karbon oranını” satmasınlar?

 

Arşiv

Tarih: 24.03.2009 Okunma: 809

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?