Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Küresel kapitalizmin geldiği son aşama… Fukaralığı
yok etme, yönet!
Eğer fukaralık biter, insanlar kendilerini
ekonomik olarak bağımsız hissederlerse elinden kayarlar. Sana muhtaç olmayan
insan, sana “oy” da vermeyebilir.
Ama kişileri ve kitleleri göbekten,
mideden bağlarsan daima sana muhtaç olacaklar, sen verdikçe sana minnet
duyacaklardır. Seni velinimetleri, karınlarını doyuran kutsal babaları olarak
göreceklerdir.
Onun için göstere göstere sadaka
vereceksin. Göğsünü gere gere “bizim
kültürümüz sadaka kültürüdür!” diyeceksin. Ama kendin asla sadakaya muhtaç
olmayacaksın. Sen ve ailen, çocukların daima veren el gözükeceksiniz. Daima
kitlelerin ulaşamadığı yerlerde duracaksınız. Kitleler için mukaddes varlıklar
olarak kabul edileceksiniz.
Sizin için “padişah”, İkinci peygamber” yakıştırmaları yapılacak. Denizli’deki
kadın “Tayyip’e karşı gelmek Allah’a
karşı gelmektir” diye on binlerce broşür dağıtacak. Kırıkkale’deki
hayranların, “cennete gitmek için Ak
Partiye oy vermelisin!” diye çevresindekileri ikna etmeye çalışacak.
* * *
Elbette bu sadaka kültürünün bu
fukaralığın sürmesi, her şeyden evvel cahilliğin sürmesine bağlı. Biliyor
musunuz, halkımızın ortalama tahsil seviyesi ne kadar?
3,5
– 4 yıl!
Ezberci, aksayan, çağa ayak uyduramamış,
niteliksiz bir eğitimle 3,5-4 yıl. Sınıflara 80-90 öğrencinin tıkıştırılmasıyla
görülen eğitimle 3,5-4 yıl.
Dolayısıyla, milletin ortalama yaşının 9
– 10 olduğunu söyleyebiliriz. Yani çocuk!
Avrupa’daki ortalama tahsil seviyesi,
kaliteli bir eğitimle 11-12 yıl. Onların ortalama yaşı 17-18 kabul ediliyor.
Yani yetişkin!
* * *
Avrupa Birliğine uyum için her şeyimize
karışan AB komiserleri, neden bu eğitim seviyesine, kalitesine hiç ses
çıkarmıyorlar?
Çünkü küresel sömürgecilik kendi
milletlerinden başka milletlerin uyanmasını istemiyor. Bireylerin ve halkların
gelişmesini istemiyor.
Onun için AB ve ABD bizim hükümetlere “fukaralığı
bitir” demiyor.
Ne diyor?
Fukaralığı
yönet!
Eh, eşbaşkan da başarıyla yönetiyor,
evvel Allah!
Önceki
yazılar