Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Artık ülkemizde ve dünyada “idealist”
insan fazla yetişmiyor. Yetişse bile 30’unu geçtikten sonra idealleri muhafaza
etmek kolay olmuyor. Hayat şatları, yaşadığınız hayal kırıklıkları zihninizi
kirletiyor, ruhunuzu çürütüyor, sizi yozlaştırıyor.
Hal böyle olunca, 40’lı 50’li yaşlarda
ideallerini koruyabilen, 18’lik gençlerin heyecanlarını duyabilen idealistlerin
kıymeti bir kat daha artıyor. Hele bu idealist kişilerin makam ve mevki sahibi
olduğu halde yozlaşmaması, ideallere daha sıkı sarılması çok nadir
görebildiğimiz bir olay.
Muhsin Yazıcıoğlu sağlam omurgalı, “dik
duruşlu” idealistlerden biriydi. Kendisini tanıyanlar tarafından çok sevilen,
teşkilatçı bir siyasetçiydi. Umutların tükendiği günlerde “umut” olabilecek bir
“lider”di.
Geçen hafta Karaman ziyaretinde “Hiç
birimizin garantisi yok. Şurada ayakta duranın da, oturanın da garantisi yok. Yani,
ruh bir saniyeliktir. Küf dedi mi gitti. Bunun da nerede geleceği, nasıl
geleceği, ne şekilde yakalayacağı belli değil. Bir saniyenize bile hâkim
değilsiniz. Bir saniyesine bile hâkim olamadığınız, hükmedemediğiniz bir hayat
için, bir dünya için, bu kadar fırıldak olmanın anlamı yoktur.
Düz
yaşayacağız, düz duracağız, düz yürüyeceğiz. Dik duracağız, doğru gideceğiz.
Allah’ın izniyle hayatım boyunca hep böyle gittim. Allah’ın izniyle, olsak da
milletle olacağız. Olmasak da, milletle olmayacağız. Yarın ahirette Allah, bize
‘Niye
iktidar olmadın’ diye sormayacak. Sorsa da ‘Vermediniz’
diyeceğiz.” Şeklinde
konuşmuş.
Bu
sözler son derece şuurlu bir dimağa ait sözler… Manevî yönü fazlasıyla kuvvetli,
kati bir iman sahibine ait sözler… Yüksek bir idrake ulaşabilen, neredeyse bir
bilgeye ait olabilecek sözler…
* * *
Ayrıca,
Muhsin Yazıcıoğlu süvarilik, veterinerlik, boksörlük, şairlik yönleri olan çok
yetenekli ve çok renkli bir kişilikti.
Siyaset,
kendisini güzelleştiren, netleştiren koyu renklerinden birini kaybetti.
Başkanın
hayattayken yaşadığı acıları, zulümleri, eziyetleri düşündükçe içimiz sızlıyor.
90’lık annenin çaresiz bakışları yüreğimizi dağlıyor.
Yanında
bulunan hepsi genç, iyi yetişmiş memleket sevdalısı 5 insanın kaybı acımızı
daha da artırıyor. Bir kaza sonucu, millet için çarpan 6 kalbin birden durması
içimizi yakıyor. Şehit olduklarına yürekten inanıyorum.
Acımız
çok büyük.
Tek
tesellimiz, o lideri ve yanındaki değerleri yetiştiren yüksek karakterli
milletin ilelebet yaşayacağını bilmemiz ve bu verimli vatan toprağından yeni
Muhsinlerin, Erhanların, İsmaillerin yetişeceğine olan kesin inancımız!
Ruhları
şad olsun. Allah, gani gani rahmet eylesin.
Milletimizin
başı sağ olsun.
* * *
ÜSTATLARDAN
Atsız Tanrıdağında
Burada
baş sağlığı, orada gözler aydın;
İki
ayrı dünyada iki ayrı tören var.
Tanrı
katından gelen bir yüce buyruk üzre
Aramızdan
ansızın çadırını deren var.
Töredir,
konan göçer, doğan gün batar elbet
Tanrı
zeval vermesin; devlet, din ve Kur’an var.
Dayanılmaz
olsa da Atsızlığın acısı
Ulu
Tanrı’ya şükür, yine soy var, Turan var.
Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu
Önceki yazılar