Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Kimi ekonomi profesörü, kimi bilmem hangi
holdingin “ceo”su, kimi iş âleminin “duayen”i… Kolayca söyleyiveriyorlar; “İşsizlik daha da artacak!” En son
Avrupa Birliği’nin “böyük” adamlarından Barosso
söylemiş!
İşsizlik artacak, diyenlere dikkat
ederseniz hiçbir zaman işsiz kalmamış ve kalmayacak kişiler. Birkaç yerden dolgun
danışmanlık ücreti alan yetenekler! İşsizliği kendileri hiç yaşamadıkları gibi,
etraflarında görmeleri de mümkün değil. İşsizlik onlar için çeşitli
sayılardan ibaret… İşsizlik istatistikî bir tablonun soğuk verileri… İşsizlik
hep başkalarının yaşadığı, onların semtine uğramayan doğal bir olgu…
* * *
Ne kadar kolay söylüyorsunuz; “işsizlik daha da artacak!”
Siz çalışmakta olan birinin, nasıl bir işini
kaybetme korkusu içinde olduğundan haberdar mısınız? Sizin bu sözünüz üzerine
uykularının kaçtığının farkında mısınız? İşsiz kalan bir kişinin, nasıl özgüven
kaybettiğini biliyor musunuz?
İşsizin ruhunda nasıl fırtınalar koptuğu, hanesinde nasıl hayal kırıklıklarının
yaşandığı hiç aklınıza geldi mi? İşsizlik süresi uzadıkça o evde hangi kıyametlerin
yaşandığını anlayabilir misiniz? Endişelerin nasıl arttığını, cesaretlerin
nasıl kırıldığını hayal bile edebilir misiniz?
* * *
Ne kadar kolay söylüyorlar; “İşsizlik daha da artacak!”
Efendim, hikmet buyurdunuz, iyi ki
uyardınız! İşlerimiz tıkır tıkır giderken, biz nereden bilecektik işsizliğin
artacağını? Bakın, bu soruna karşı gafil yakalanacaktık, iyi ki ikaz ettiniz!
Şükranlarımızı arz ederiz.
İşsizliğin artacağı konusunda bizi
uyararak büyük bir hizmet ve iyilikte bulundunuz. Sağ olun! Fakat bu dehşet
verici sorunla nasıl başa çıkacağız? Ne önerirsiniz? İşsizliği nasıl önleriz,
ne tavsiye edersiniz? Ne yapalım, ne emredersiniz?
Bir öneriniz yok mu? Bir çözümünüz yok
mu?
Peki,
biz bir öneride bulunsak, kabul eder misiniz?
Avrupa Birliği ülkeleri, işsiz vatandaşlarına ortalama 1.000 avro aylık veriyor. Bu ücret, bizim çalışanlarımızın bile alamadığı bir rakam. Elbette AB’deki kişi için işsizlik buradaki gibi tüyler ürpertici bir endişe kaynağı olamaz.
Desek
ki, her işsize bin avro verebilecek
kadar çok paranız var! O çok paranızdan biraz da bizim işsizlere verseniz.
Sizin işsizlere verdiğiniz kadar olması şart değil! Hatta yarısı bile bize çok…
Biz kanaatkâr bir milletiz, çeyreğini verin yeter.
250 avro sizin için küçük bir paradır. Bu
rakam, Türkiye’deki asgari ücret kadardır. Bu rakam işsizlerin dertlerine deva
olacak bir meblağdır. Hem böylece ortaklığımız da biraz daha pekişmiş olur.
Ülkemizde yerlerde sürünen AB’nin itibarı derhal yükselişe geçer. Sosyal barışa
önemli katkılar sağlar.
50 yıllık Avrupa Birliği maceramızda, onun
bir faydasını görmüş oluruz. Onu severiz!
Önceki yazılar