TÜRK MİLLETİ’NE ÇAĞRI, Atsız

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 04.04.2009


Hüseyin Nihal Atsız

Türkler, yüzyıllar boyunca, büyük devlet kurmak ülküsünü taşımış bir millet oldukları için, onları kalkındırmak aynı durumdaki başka milletleri kalkındırmaktan daha kolaydır. Fedakârlığa dayanan kalkınma hamlesini, Türk milleti birçok milletlerden daha hızlı yapabilecek kabiliyettedir. Fakat yüzyıllar boyunca kudretli liderler tarafından idare edilmiş olan Türk toplumu, tarihinin her çağında olduğu gibi bugün de büyük kılavuzlar istemektedir.

Millî şuur ve gurura malik liderlerin en büyük faydası, toplumu aşağılık duygusuna düşmekten korumaktır. Bir millet büyük iş yapabilmek için, kendisinin büyük millet olduğu inancını duymalıdır. Atatürk devrinde, Türk milleti nüfus, servet, teknik ve kültür bakımından, bugüne göre çok geride olmasına rağmen manevî güç bakımından kudretliydi ve onun içindir ki, kendisinde her tehlikeyi yenebilecek inanç ve kuvveti buluyordu.

Hâlbuki önderler ve aydınlarda aşağılık duygusu olursa, o milletin kalkınmasına imkân yoktur. Çünkü kalkınma hamlelerinin boşuna olacağı kuruntusu ruhlara işlenmiş, gönüller ümitsizlikle dolmuştur.

Zafer hiçbir zaman mahvolduklarını sananlar tarafından kazanılamaz.

Kalkınma hamlesi hiç şüphesiz bilim metotları ile olacaktır. Fakat milletimizin toplum ve fert psikolojisiyle tarihi, millî gelenekleri, toplumsal yapısı da hesaba katılmazsa, bilim metotları ile davranış başarıyı sağlayamaz. Çünkü nasıl ilaçlar, aynı hastalığa tutulmuş insanlar üzerinde aynı tesiri göstermiyorsa, bilim metodu da her toplum üzerinde aynı sonucu vermeyecektir.

Millet olarak yaşamak isteyen toplumlar, kendi millî özelliklerini kıskançlıkla korurlar. Türk milletine ait özelliklerimizi muhafazaya ve millî tarihimizin kadrosunu çizmeye taraftarız.

Millî gelirin adaletle üleştirilmesi, Türk toplumu için de elbette millî bir gayedir. Ferdi ihtiyaçların rahatça karşılanabildiği, refahın yaygın bulunduğu bir ülkede, toplumsal adalet davası gerçekleşmiş olur ve böyle bir davadan bahsetmeye de lüzum kalmaz.

Yüksek bir millet haline gelmenin diğer bir özelliği olan sağlam kanunlar koymak ve kanuna saygıyı inanç haline getirmek için, her türlü tedbirin alınmasına, tercüme kanunlara değil de millî örften çıkarılan ve çağdaş hukuk prensiplerine dayanan yasalara taraftarız. Kanunlar devleti, milleti, millî kültürü, ahlâkı, düzeni, aileyi, fertleri, şerefi ve hakları koruyacak kanunlar olmalı; adalet ölçüsü en kesin terazi ile sağlanmalıdır.

Devlet nazarî olarak, vatandaşların hayatını koruyup saadetlerini sağlamak için kurulmuş bir müessese olduğundan, her Türk’ün sağlık, hastalık ve işsizliğe karşı sigortalanması şeklindeki toplumcu anlayışımızı huzuru sağlayacak en temelli faktör olarak sayıyoruz.

Toprak devletin temeli olduğundan, toprakla uğraşanların temel korunur gibi korunması ve kalkındırılması şarttır.

(Orkun, 1. sayı, Şubat 1962)


Arşiv

Tarih: 04.04.2009 Okunma: 785

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

OĞUZ TÜRKÜ

02.03.2009 - 15:39

3 tane lider var. bunlar arasında gidip gelmek zorunda değiliz diye düşünüyorumi sevgili hocam. Bahçeli gerçekten soğukkanlı Akp ye dolaylı da olsa faydalı oluyor ve soğuk da olsa sıcak da olsa farketmiyor. Baykal desek bir proje yok, eleştiri eleştiri Akp nin verdiği zararı zaten halk biliyor...Baykal sadece tekrar söylüyor. Başbakan desek, ben şahsen şaşıyorum, böyle bir konuşma stili olur mu bir insanın? hele ki başbakansa birde başbakan demek zorundaymışız, hayır hayır benden farklı değilse, bende aşağıdaysa o benim başbakanım değildir... SAYGILAR

KEREM ......

02.03.2009 - 19:30

başbakan sivastan doğusuna geçmediniz derken başka birşeyden bahsediyor tabiki geçeilir her isteyen türk vatandaşı hele ki bir genelbaşkan ise türkiyenin en ucra köşesine gidebilir... fakat burada kastedilen chp mhp ve diğerleinin güneydoğuya eğilmedikleridir ki bu da doğru bir tespittir şimdiye kadar bütün iktdarlar güneydoğu meselesine uzak durmuştur...kabul etmek gerekir ki akp döneminde bu sorun için çeşitli açılımlar yapılmış ve güneydoğu için çözümler üretilmeye başlanmıştır...sivastan öteye geçemediniz demek bölmekten ziyade sizin yapmadığımnızı ben yapıyorum demektir bu cümlenin altında farklı şeyler aramamak gerekir ve sırf muhalefet olsun diye bu ülkenin başbakanına bay bölen dememek gerektir...

özgür deniz

07.03.2009 - 13:16

evet bu sözler gerçekten asla söylenmemesi gereken sözler. ama nefisler dumura uğrayınca ve ifsad olunca her şey karışıyor. yazık. saygıyla efendim.tabi bu durumda kesinlikle düzelmesi gerekir. doğuya gidilebilmeli ama batıya hainler sadık olmadıkça gelemez zira bu toplum ihaneti affetmez. umutla canım abim.

OĞUZ TÜRKÜ

02.03.2009 - 15:39

3 tane lider var. bunlar arasında gidip gelmek zorunda değiliz diye düşünüyorumi sevgili hocam. Bahçeli gerçekten soğukkanlı Akp ye dolaylı da olsa faydalı oluyor ve soğuk da olsa sıcak da olsa farketmiyor. Baykal desek bir proje yok, eleştiri eleştiri Akp nin verdiği zararı zaten halk biliyor...Baykal sadece tekrar söylüyor. Başbakan desek, ben şahsen şaşıyorum, böyle bir konuşma stili olur mu bir insanın? hele ki başbakansa birde başbakan demek zorundaymışız, hayır hayır benden farklı değilse, bende aşağıdaysa o benim başbakanım değildir... SAYGILAR

KEREM ......

02.03.2009 - 19:30

başbakan sivastan doğusuna geçmediniz derken başka birşeyden bahsediyor tabiki geçeilir her isteyen türk vatandaşı hele ki bir genelbaşkan ise türkiyenin en ucra köşesine gidebilir... fakat burada kastedilen chp mhp ve diğerleinin güneydoğuya eğilmedikleridir ki bu da doğru bir tespittir şimdiye kadar bütün iktdarlar güneydoğu meselesine uzak durmuştur...kabul etmek gerekir ki akp döneminde bu sorun için çeşitli açılımlar yapılmış ve güneydoğu için çözümler üretilmeye başlanmıştır...sivastan öteye geçemediniz demek bölmekten ziyade sizin yapmadığımnızı ben yapıyorum demektir bu cümlenin altında farklı şeyler aramamak gerekir ve sırf muhalefet olsun diye bu ülkenin başbakanına bay bölen dememek gerektir...

özgür deniz

07.03.2009 - 13:16

evet bu sözler gerçekten asla söylenmemesi gereken sözler. ama nefisler dumura uğrayınca ve ifsad olunca her şey karışıyor. yazık. saygıyla efendim.tabi bu durumda kesinlikle düzelmesi gerekir. doğuya gidilebilmeli ama batıya hainler sadık olmadıkça gelemez zira bu toplum ihaneti affetmez. umutla canım abim.