Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Dünyada bir “küresel kriz” var. Çünkü
dünyada bütün ülkelerin dâhil olduğu bir “küresel
ekonomik düzen” var. Tam 1 milyar insanın aç yaşamasına, her gün binlerce
insanın açlıktan ölmesine seyirci olan bir ekonomik düzen!
Aklı başında ekonomistler “Kapitalizm”
veya “Liberalizm” denilen bu düzenin çöktüğünü, yeni sistemlerin tartışılması,
yeni sistemler bulunması gerektiğini söylüyorlar. Tabii eski ekonomik düzen
çöktüyse, o düzenin payandaları olan Dünya
Bankası ve İMF’nin çökmüş olması lâzım.
Birkaç gün önce toplanan G-20’lerin
görüşmelerinden ne sonuç çıktı? Önümüzdeki dönemde İMF’nin kaynaklarının daha
fazla artırılması ve daha etkin olması! Yani, eski düzen katmerlenerek dünyanın
ensesinde boza pişirecek.
* * *
İşte bu İMF ile Türkiye’nin anlaşıp
anlaşmayacağı aylardır tartışılıyordu. Dün ajanslar müjdeyi(!) verdi: İMF ile mutlu sona doğru!
Medyanın ekonomi patronlarının, eski
Merkez Bankası Başkanlarının, Sanayi ve Ticaret Odası başkanlarının,
akademisyenlerin, elbette hükümet çevrelerinin ağzı kulaklarına varıyor.
Gelecek para, 20-40 milyar dolar arasında olacakmış.
Zannedersiniz ki, gökten altın yağacak,
memleketi-milleti abat edecek. Geleceği söylenen paranın adı ne? Kredi! Yani borç…
Üstelik bu borcu vermek için İMF kapımızı
aşındırmıyor, bizim hükümet peşlerinden koşuyor.
Neden peşlerinden koşuyoruz? Çünkü büyük
döviz açığı var, borçlarımızı çeviremiyoruz. Özel şirketler yabancı bankalara
borçlanmış, ödeme sıkıntıları var, yeni kredi alamıyorlar. Devletin o borçları
garanti altına alması lâzım...
* * *
Peki, bu vaziyette gelecek olan büyük
rakamların yatırıma, altyapıya, kalkınmaya, gelişmeye, istihdama harcanacağına
dair en küçük bir inanç, en küçük bir ümit ışığı var mı? Mümkün mü?
İMF’den gelen paraların nereye gideceği
belli. Borç ödemeleri konusunda hükümeti ve özel sektörü rahatlatacak.
Sonra!
Borçlarımız biraz daha kabarmış olacak.
Onu kim ödeyecek? Tabii ki Halk ödeyecek de, farkında olmadan ödeyecek!
Nasıl, yani?
Ülkenin birikimleri, daha önceki
yatırımları, fabrikaları, işletmeleri satılacak.
Satacak bir şey kaldı mı?
Büyükşehir belediyelerinin şirketleri ne
güne duruyor?
Önceki yazılar