“İMF İLE MUTLU SONA DOĞRU”

İsmail Hakkı CENGİZ - 04.04.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

 

Dünyada bir “küresel kriz” var. Çünkü dünyada bütün ülkelerin dâhil olduğu bir “küresel ekonomik düzen” var. Tam 1 milyar insanın aç yaşamasına, her gün binlerce insanın açlıktan ölmesine seyirci olan bir ekonomik düzen!

 

Aklı başında ekonomistler “Kapitalizm” veya “Liberalizm” denilen bu düzenin çöktüğünü, yeni sistemlerin tartışılması, yeni sistemler bulunması gerektiğini söylüyorlar. Tabii eski ekonomik düzen çöktüyse, o düzenin payandaları olan Dünya Bankası ve İMF’nin çökmüş olması lâzım.

 

Birkaç gün önce toplanan G-20’lerin görüşmelerinden ne sonuç çıktı? Önümüzdeki dönemde İMF’nin kaynaklarının daha fazla artırılması ve daha etkin olması! Yani, eski düzen katmerlenerek dünyanın ensesinde boza pişirecek.

*                           *                      *

İşte bu İMF ile Türkiye’nin anlaşıp anlaşmayacağı aylardır tartışılıyordu. Dün ajanslar müjdeyi(!) verdi: İMF ile mutlu sona doğru!

 

Medyanın ekonomi patronlarının, eski Merkez Bankası Başkanlarının, Sanayi ve Ticaret Odası başkanlarının, akademisyenlerin, elbette hükümet çevrelerinin ağzı kulaklarına varıyor. Gelecek para, 20-40 milyar dolar arasında olacakmış.

 

Zannedersiniz ki, gökten altın yağacak, memleketi-milleti abat edecek. Geleceği söylenen paranın adı ne? Kredi! Yani borç…

 

Üstelik bu borcu vermek için İMF kapımızı aşındırmıyor, bizim hükümet peşlerinden koşuyor.

 

Neden peşlerinden koşuyoruz? Çünkü büyük döviz açığı var, borçlarımızı çeviremiyoruz. Özel şirketler yabancı bankalara borçlanmış, ödeme sıkıntıları var, yeni kredi alamıyorlar. Devletin o borçları garanti altına alması lâzım...

*                           *                      *

Peki, bu vaziyette gelecek olan büyük rakamların yatırıma, altyapıya, kalkınmaya, gelişmeye, istihdama harcanacağına dair en küçük bir inanç, en küçük bir ümit ışığı var mı? Mümkün mü?

 

İMF’den gelen paraların nereye gideceği belli. Borç ödemeleri konusunda hükümeti ve özel sektörü rahatlatacak.

 

Sonra!

 

Borçlarımız biraz daha kabarmış olacak. Onu kim ödeyecek? Tabii ki Halk ödeyecek de, farkında olmadan ödeyecek!

 

Nasıl, yani?

 

Ülkenin birikimleri, daha önceki yatırımları, fabrikaları, işletmeleri satılacak.

 

Satacak bir şey kaldı mı?

 

Büyükşehir belediyelerinin şirketleri ne güne duruyor?

 

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 04.04.2009 Okunma: 676

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?