Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Obama’nın Türkiye ziyaretiyle coştuk. Konuşmaları,
tavır ve hareketleriyle büyülendik. Adeta narkozlandık. O narkoz altında
yapılan değerlendirmeler tabii ki isabetli olmayacaktır. Şimdi aradan birkaç
gün geçince, narkozdan çıktık. Dolayısıyla daha isabetli değerlendirmeler
yapabilecek durumdayız.
Obama’nın, insanları büyüleme sırrına vakıf olmak
için, Genelhaberler yazarı Osman
Cengiz’in “SÜPERMEN” başlıklı makalesini muhakkak okumalısınız.
Şimdi, şöyle bir hatırlayalım, Obama neler yaptı,
neler dedi, neleri emretti?
Daha Türkiye’ye gelmeden, Avrupa’dayken, Türkiye için
son derece sakıncalı gözüken, karikatür ve Roj TV krizinin sorumlusu
Rasmussen’in NATO genel sekreterliğini dayattı. Türkiye’nin itirazlarını kâle bile almadı.
* * *
Türkiye’de ise gözlerimizin içine baka baka şunları
söyledi:
1. Tarihinizle
yüzleşin, yani soykırım yalanını gerçekmiş gibi kabul edin.
2. Ermenistan’ın kabul etmediği (çünkü Elazğ’a kadar
bütün Doğu Anadolu’yu kendi toprakları sayıyor) Türk-Ermeni sınırını açın.
3. PKK
sorununu çözmek için, Bölgesel Kürt Yönetimiyle görüşün. Dolayısıyla Irak’ın
bölündüğünü, kuzeydeki sözde devleti tanıyın.
4. “Kürt azınlığın” eğitim ve kültürel haklarını verin!
“Kürt azınlık” ne demekse?
5.
Heybeliada Ruhban okulunu kayıtsız şartsız açın. Fener Rum Patriğinin Ekümenik
olduğunu tanıyın.
* * *
Obama’nın icraatlarına gelince… Anıtkabir ziyareti,
Başbakan ve Cumhurbaşkanıyla verdiği samimi pozlar hafızamızda kalan olumlu
izlenimler…
Muhalefet liderleriyle 7’şer dakika görüşmesi ise hiç
de olumlu değil. Hatta aşağılayıcı…
Cumhurbaşkanıyla görüşmesinden sonra basının
karşısında kendisine, danışıklı olarak sorulduğunu tahmin ettiğim soruya
verdiği cevap ise hepten küçük düşürücü. Soru ve cevap nasıldı? “Ermeni soykırım tasarısını tanıyacak
mısınız?” Bu çanak soruya, Türk Cumhurbaşkanının yanında verilen cevap
yenilir yutulur gibi değildi. “Daha önce
söylediklerimin arkasındayım. Bu konudaki görüşlerim değişmedi”
Obama’nın o konudaki görüşü neydi? Başkan seçilmesi
durumunda sahte “soykırım tasarısını tanımak!” Obama, bizim Cumhurbaşkanımızın yanında “soykırım”
yalanının arkasında durduğunu rahatlıkla söyleyebilmiştir.
* * *
İstanbul’da ise; Müslüman, Musevi ve diğer Hıristiyan
din temsilcileriyle topluca görüşme yaparken, Fener Rum Patriğinin evrensel
olduğunu tanırcasına onunla özel bir görüşme yaptı. Rum patriğinin ayrıcalıklı
olduğunu üzerine basa basa gösterdi.
Adamın saklayacak, korkacak bir şeyi yok ki!
İcraatlar, söylenenler ortada… Bu vaziyette Obama
bizi övdü mü, bize sövdü mü, yoksa birilerini dövdü mü?
Her şey açık!
Önceki yazılar