ADALET VE TECELLİ

İsmail Hakkı CENGİZ - 18.04.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

 

 

DTP teşkilatlarına yapılan baskınlar ve partililerin gözaltına alınması üzerine; DTP genel başkanı Ahmet Türk, “Operasyon, doğrudan doğruya başbakan’ın emriyle başlatılmıştır!” diyebildi. Akıl almaz bir şey ama söylediklerinde, küçücük bir hakikat payı bile varsa korkunç bir vaziyetteyiz demektir. Çünkü böyle bir ihtimali bütün adlî uygulamalar için genişletebilirsiniz.

 

Adalet ve yargı hakkındaki algılarımız çok tuhaf! Eğer yargı bizim kızdıklarımızı, siyasî rakiplerimizi alıyor, tutukluyorsa bize güven veriyor. Türkiye’de hâkimler var, diyoruz.

 

Aynı yargı yakınlarımız, bizim görüşümüzde olan veya beğendiğimiz siyasîler aleyhinde kararlar veriyorsa; bu sefer güvenilmez oluyor. Hatta “Adalet mülkün temelidir” özdeyişine inanmayanlar bile çıkabiliyor.

 

Hatta hatta aynı yargı, kızdığımız, öfke duyduğumuz kişileri güzel güzel tutuklarken güvenimize lâyık oluyor da; tutukluları tahliye ederken kaşlarımız çatılıveriyor.

 

*                        *                      *

Peki, hakikat ne?

 

Şu soru, adalete güven konusunda gerçek duygu ve düşüncemizi ortaya çıkarabilir mi: Siz mahkemeye düşecek olsanız, hakkınızdaki hakikatin ortaya çıkacağından ve adaletin tecelli edeceğinden emin olabiliyor musunuz?

 

 

*                        *                      *

 

Adalet; kutup yıldızı gibi olmalı! Daima doğru istikameti göstermeli! Şartlar ne olursa olsun hiçbir vatandaşın en ufak bir kuşkusu olmamalı. Her şeyimizi yitirdiğimiz anda, bütün ümitler karardığında “Bu ülkede ADALET var.” diyebilmeliyiz.

 

Yargı hakkında şüpheler nereden kaynaklanıyor?

 

Hâkimler ve savcılar bağımsız değil. Yargıçların üzerinde Adalet Bakanının, dolayısıyla hükümetin büyük bir etkisi var. “Baskısı var”, diyenler bile çıkabiliyor. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun başında Adalet Bakanının bulunması, yargıçlık bağımsızlığını zedeliyor. Dolayısıyla, bilhassa muhalefetin yargı uygulamaları üzerinde daima şikâyeti oluyor.

 

Hükümette kimin olduğu önemli değil. Dün başkasıydı, bugün şu andaki iktidar, yarın bir başkası… Mevcut yapı sürdüğü müddetçe şikâyet ve şüpheler bitmeyecek.

 

Öyle bir adlî sistem kurulmalı ki; adalet dağıtanlar üzerinde hiçbir etki, hiçbir baskı olmasın. Adalete öyle bir güven sağlansın ki, DTP teşkilatlarında arama yapıldığı, parti üyeleri gözaltına alındığı vakit, parti yöneticileri; “ Bu ülkede yargı bağımsızdır. Adalet vardır. Gerçekler hiç kuşkusuz ortaya çıkacaktır. Yargıya tamamıyla güveniyoruz.” diyebilsinler.

 

Çünkü “Adalet mülkün temelidir!”

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 18.04.2009 Okunma: 648

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?