Kalem feryâd eder, ağlar
mürekkep,
“Beni cahil eline verme Ya Rab!
Lütfunla âlime çevir yolumu,
Kırma n’olur kanadımı, kolumu.”
Lâedri
Emperyalizmin müdahalelerinin içerde
istikrarsızlık, dışarıda tehditler ürettiğini yaşayarak öğreniyoruz.
Tıpkı Osmanlı’nın son yıllarında
yaşananlar gibi.
İşbirlikçi siyasi iktidar, AB ve ABD ile
olan ilişkilerine karşı çıkanlara tertipler uyguluyor.
Siyasi iktidarın emperyalizm ile işbirliği
ortaya çıktıkça, iktidar sertleşiyor. Sertleştikçe kendi içindeki uyumu da
yitiriyor. İyice yönetemez hale geliyor. Şiddet tek dayanağı haline dönüşüyor.
Öte yandan ABD’nin talepleri, her geçen
gün daha bir aciliyet kazanıyor. Federasyon, Kukla Devletin himayesi, Karadeniz
ve Kafkaslar…
Şimdi size gelişen yeni bir tehditten söz
edeceğim. Aslında pek yeni sayılmaz.
NATO’nun önümüzdeki hafta, Karadeniz’de
Gürcistan’a destek tatbikatından söz ediyorum.
Gürcistan Savunma Bakanı Sikharulidze,
tatbikatın ertelenmeyeceğini söyledi.
Bu tatbikat Gürcistan’ın NATO’ya dâhil
olmasının ilk adımı olacak.
Rusya Devlet Başkanı Medyedev, bu tatbikat
için “açık provokasyon” dedi.
Gürcistan’ın Güney Osetya’nın çevresindeki
ve bazı iç bölgeleri yeniden silahlandırdığı haber ajanslarına düştü.
Bürüksel, bu tatbikatın “dünyanın sonu
olmayacağını” dile getirdi.
Bize zararından başka bir getirisi olmayan
bu tatbikata, NATO’ya üye olduğumuz için, Türk Gemileri ve askeri de dâhil
olacak.
Söylediğim gibi; yönetilemeyen bir
Türkiye’de bu tatbikata karşı olan hiçbir kurum olmayacak.
Rusya’yı provoke etmenin, en etkili
yolu, Kafkaslarda Rusya aleyhine oyunlar oynamak.
Amerika ile işbirliğinin, tüm komşularımız
ile çatışma demek olduğunu bilmeliyiz.
NATO’nun Karadeniz de yapacağı Gürcistan
Tatbikatı, Türkiye için bir kırılma noktası daha olacak. Vereceği zararlar
Türkiye’ye, faydaları ABD’ye yazılacak.
Arşiv