Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Amerikalı iki general mikrofonlara konuşmuş.
Ne söylemişler?
Türkiye, “PiKiKi” ile masaya oturacakmış!
Bak sen!
Önce, Türk subaylarının da katıldığı NATO toplantılarında, bazı müttefik ülkelerin yarbay ve albayları, Türkiye’nin sınırlarını değiştiren haritalar çıkardılar. Şimdi de daha üst rütbedeki ABD subayları “PKK ile görüşün!” buyruğu veriyor.
Buradaki tuhaflık; iki gün evvel yazdığımız tuhaflıkları milyonla çarpacak kadar acayip.
Bir kere iki generalin de kimliği çok ilgi çekici: Biri çuvalcı… Türk subaylarının nezdinde hepimizin kafasına, onuruna çuval geçiren eski albay. Şimdi terfi etmiş. Demek ki, ülkesinin menfaatlerine güzel hizmet etmiş. İşinde başarılı görülmüş. Biz de tebrik ediyoruz!
İkincisi; anlaşılan büyük general! Büyük Ortadoğu Projesinin askeri sorumlusu veya yetkilisiymiş.
PKK konusunda en son söz söyleyecek değil, hiiiç karışmamaları gereken konumdalar. En azından bize öyle görünüyor.
O kadar acayip bir durum ki; tersten bakarsak, belki daha iyi anlaşılabilir. Tuğgeneral ve korgeneral rütbesinde iki Türk generalin, “ABD, El Kaide ile veya daha iyisi ABD, ülkesindeki uyuşturucu tacirleriyle masaya oturmalı” dediğini düşünün.
Akıllara ziyan bir fikir, değil mi? Olacak iş değil!
Ama söz konusu ülke Türkiye ise, alâsı yapılabiliyor.
* * *
Bu Amerikalı generaller, ülkeleriyle ilgili, hatta askeri konuları içeren bir fikir beyan etmiş olsalardı, şimdi emekliye sevk edilmiş ve haklarında çoktan soruşturma başlatılmıştı.
Batı
demokrasileri, kendilerini koruma hususunda son derece hassas ve titiz. Anında
diyeceklerdi ki; “Bizde bu işlere
siviller karar verir. Asker, sadece kendisine söyleneni yerine getirir.
Hükümetlerin, politikacıların işlerine karışmaz.”
Kendi ülkelerinin sorunları hakkında ağızlarını açamazken, Türkiye hakkında, hem de arka arkaya, fütursuzca açıklamalar yapan generallerin ülkemiz hakkında nasıl düşündükleri açık.
Sanırım, şöyle bir yargı var: Türkiye o kadar geri bir ülkedir ki; kendi kendine sorunlarını çözemez. O zaman, sorunları çözmesine biz yardımcı olalım! Sevabına…
Tabii onlara haddini bildirecek birileri de ortada gözükmeyince, konuşmaya cüret ve cesaret buluyorlar.
Bizim hükümetten, siyasetçilerimizden kimse, bu generallere, onların hükümetine bir şey diyecek mi, bilmiyoruz.
Ama biz soralım!
Misterler, bu konu sizi nereden nereye ilgilendiriyor?
Bu işle alâkanız nedir?
* * *
Peki, bizim generaller bunlara bir cevap verdi mi?
Duymadım.
Bilgelerden
Her ormanı boş sanma, belki de kuytuluklarında bir kaplan
uyuyordur.
Sadi
NE OLDU İNSANLIK
Bir dram var bir zulüm var gazze’de
Bu vahşeti niye görmez insanlık
Vicdanlara pranga mı vuruldu
Zalimlerden hesap sormaz insanlık
Kimisi ağlarken kimi gülüyor
Göre göre bir soykırım oluyor
Ana kucağında bebek ölüyor
Buna niye kafa yormaz insanlık
Ya Rab ebabile uğrat bunu da
Kim zulüm yaparsa kahret onu da
Demek yanılmışım ben bu konuda
Sanıyordum izin vermez insanlık
Demokrasi vardır öyle umulur
İşlerine gelmedi mi gömülür
Bazı durumlarda gözler yumulur
Demek bir kararda durmaz insanlık
Âşık Gürkani’yem söylerim mertçe
İstemezdim böyle yazıyım dertçe
Kimine şahinsin kimine serçe
Benim aklım sana ermez insanlık
ÂŞIK GÜRKANİ
Önceki yazıları görmek için aşağıdaki kutuya
tıklayın.