Generaller

İsmail Hakkı CENGİZ - 08.03.2008

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

          Tuhaflıklar zinciri devam ediyor.

Amerikalı iki general mikrofonlara konuşmuş.

Ne söylemişler?

Türkiye, “PiKiKi” ile masaya oturacakmış!

Bak sen!

Önce, Türk subaylarının da katıldığı NATO toplantılarında, bazı müttefik ülkelerin yarbay ve albayları, Türkiye’nin sınırlarını değiştiren haritalar çıkardılar. Şimdi de daha üst rütbedeki ABD subayları “PKK ile görüşün!” buyruğu veriyor.

Buradaki tuhaflık; iki gün evvel yazdığımız tuhaflıkları milyonla çarpacak kadar acayip.

Bir kere iki generalin de kimliği çok ilgi çekici: Biri çuvalcı… Türk subaylarının nezdinde hepimizin kafasına, onuruna çuval geçiren eski albay. Şimdi terfi etmiş. Demek ki, ülkesinin menfaatlerine güzel hizmet etmiş. İşinde başarılı görülmüş. Biz de tebrik ediyoruz!

İkincisi; anlaşılan büyük general! Büyük Ortadoğu Projesinin askeri sorumlusu veya yetkilisiymiş.

PKK konusunda en son söz söyleyecek değil, hiiiç karışmamaları gereken konumdalar. En azından bize öyle görünüyor.

O kadar acayip bir durum ki; tersten bakarsak, belki daha iyi anlaşılabilir. Tuğgeneral ve korgeneral rütbesinde iki Türk generalin, “ABD, El Kaide ile veya daha iyisi ABD, ülkesindeki uyuşturucu tacirleriyle masaya oturmalı” dediğini düşünün.

Akıllara ziyan bir fikir, değil mi? Olacak iş değil!

Ama söz konusu ülke Türkiye ise, alâsı yapılabiliyor.

*                        *                      *

Bu Amerikalı generaller, ülkeleriyle ilgili, hatta askeri konuları içeren bir fikir beyan etmiş olsalardı, şimdi emekliye sevk edilmiş ve haklarında çoktan soruşturma başlatılmıştı.

Batı demokrasileri, kendilerini koruma hususunda son derece hassas ve titiz. Anında diyeceklerdi ki; “Bizde bu işlere siviller karar verir. Asker, sadece kendisine söyleneni yerine getirir. Hükümetlerin, politikacıların işlerine karışmaz.”

Kendi ülkelerinin sorunları hakkında ağızlarını açamazken, Türkiye hakkında, hem de arka arkaya, fütursuzca açıklamalar yapan generallerin ülkemiz hakkında nasıl düşündükleri açık.

Sanırım, şöyle bir yargı var: Türkiye o kadar geri bir ülkedir ki; kendi kendine sorunlarını çözemez. O zaman, sorunları çözmesine biz yardımcı olalım! Sevabına…

Tabii onlara haddini bildirecek birileri de ortada gözükmeyince, konuşmaya cüret ve cesaret buluyorlar.

Bizim hükümetten, siyasetçilerimizden kimse, bu generallere, onların hükümetine bir şey diyecek mi, bilmiyoruz.

Ama biz soralım!

Misterler, bu konu sizi nereden nereye ilgilendiriyor?

Bu işle alâkanız nedir?

*                        *                      *

Peki, bizim generaller bunlara bir cevap verdi mi?

Duymadım.

 

Bilgelerden

        Her ormanı boş sanma, belki de kuytuluklarında bir kaplan uyuyordur.
        Sadi

 

        NE OLDU İNSANLIK

        Bir dram var bir zulüm var gazze’de
        Bu vahşeti niye görmez insanlık
        Vicdanlara pranga mı vuruldu
        Zalimlerden hesap sormaz insanlık

        Kimisi ağlarken kimi gülüyor
        Göre göre bir soykırım oluyor
        Ana kucağında bebek ölüyor
        Buna niye kafa yormaz insanlık

        Ya Rab ebabile uğrat bunu da
        Kim zulüm yaparsa kahret onu da
        Demek yanılmışım ben bu konuda
        Sanıyordum izin vermez insanlık

        Demokrasi vardır öyle umulur
        İşlerine gelmedi mi gömülür
        Bazı durumlarda gözler yumulur
        Demek bir kararda durmaz insanlık

        Âşık Gürkani’yem söylerim mertçe
        İstemezdim böyle yazıyım dertçe
        Kimine şahinsin kimine serçe
        Benim aklım sana ermez insanlık

        ÂŞIK GÜRKANİ

 

Önceki yazıları görmek için aşağıdaki kutuya tıklayın.

Tarih: 08.03.2008 Okunma: 608

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Ekrem Şama

26.02.2008 - 10:13

Tebrikler... Eleştiri konusunda güzel bir çalışma olmuş. Eleştiriden korkmamak bilakis faydalanmak gerekir. Eleştirene de diyeceğim şudur: Sövmek ayrı eleştiri ayrıdır. Bu makale normal boyutlardaki eleştiriler için yazılmış.

Hüseyin Bacanak

26.02.2008 - 10:44

Yazınızı okurken biz nasıl böyle hoşgörüsüz, tahammülsüz, sabırsız bir toplum olduk diye düşünmeden edemedim. Aydınlatıcı makaleniz için teşekkür eder saygılar sunarım.

Fesih Aktaş

26.02.2008 - 11:21

Zengin bir okuyucu kitlesine sahip olduğunu düşündüğüm genel haberler.com sitesinde şiirime yer veren nezih kalem sayın İsmail Hakkı Cengiz Beyefendiye çok teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. Fesih Aktaş Taşova/Amasya

.....

26.02.2008 - 21:37

Demokrasi, konuşması kolay; oynaması zor bir oyunmuş... İyi Akşamlar

Necmi Uçar

27.02.2008 - 00:39

Eleştiriye açık olmayanın, eleştiri hakkı olamaz diye düşünüyorum.Hep ben eleştireyim, beni kimse eleştirmesin diyen kişiler kendisini çok akıllı sananlardır.Halbuki ben çok akıllıyım diyenlerin aklından şüphe edilir.

Ekrem Şama

26.02.2008 - 10:13

Tebrikler... Eleştiri konusunda güzel bir çalışma olmuş. Eleştiriden korkmamak bilakis faydalanmak gerekir. Eleştirene de diyeceğim şudur: Sövmek ayrı eleştiri ayrıdır. Bu makale normal boyutlardaki eleştiriler için yazılmış.

Hüseyin Bacanak

26.02.2008 - 10:44

Yazınızı okurken biz nasıl böyle hoşgörüsüz, tahammülsüz, sabırsız bir toplum olduk diye düşünmeden edemedim. Aydınlatıcı makaleniz için teşekkür eder saygılar sunarım.

Fesih Aktaş

26.02.2008 - 11:21

Zengin bir okuyucu kitlesine sahip olduğunu düşündüğüm genel haberler.com sitesinde şiirime yer veren nezih kalem sayın İsmail Hakkı Cengiz Beyefendiye çok teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. Fesih Aktaş Taşova/Amasya

.....

26.02.2008 - 21:37

Demokrasi, konuşması kolay; oynaması zor bir oyunmuş... İyi Akşamlar

Necmi Uçar

27.02.2008 - 00:39

Eleştiriye açık olmayanın, eleştiri hakkı olamaz diye düşünüyorum.Hep ben eleştireyim, beni kimse eleştirmesin diyen kişiler kendisini çok akıllı sananlardır.Halbuki ben çok akıllıyım diyenlerin aklından şüphe edilir.