Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Televizyonlar
haberi, “Cumhurbaşkanı Gül, ‘Birinci
öncelikli mesele, Kürt meselesidir’ dedi”, şeklinde verdi.
En az 15
yıldır aktif politikanın içinde olan Sayın Cumhurbaşkanının, uzun yıllardır
gündemde olan konuya, şimdiye kadar böyle bir teşhis koyduğunu duymamıştık.
Bu tespit
dolayısıyla, şu sualleri sormak isabetli olacaktır: Sayın Gül, siyasette etkin
olduğunuz son 15 yılda, size göre, birinci öncelikli mesele neydi? “Kürt
meselesi” şimdiye kadar kaçıncı öncelikli meseleydi?
* * *
Meseleyi “Kürt
meselesi” diye ortaya koymak, çözüme nasıl bir katkı sağlayacak, anlamak mümkün
değil!
“Kürt
meselesi” der demez, olaya “ırk” açısından yaklaşmış olmuyor muyuz? Bu
vaziyette “ırkçılığa” kapı açılmış olmuyor mu? İster istemez bölücülük
çağrıştırılmıyor mu?
* * *
Hiçbirimizin
alnında Türk, Kürt, Ermeni, Arap, Alman
yazmıyor. Fakat hepimiz, birbirimizin insan olduğunu biliyoruz. Hepimiz insan
ırkındanız.
Hepimiz “insan ırkındanız” ama hepimiz birbirimize eşit
değiliz.
İşte “mesele”
burada!
Eşitlik nasıl
sağlanacak?
İmtiyazlılarımız,
dokunulmaz olanlarımız var. Buna mukabil aşağılananlarımız, itilip
kakılanlarımız var.
Daha lisede
okurken, 16-17 yaşında “işadamı” olabilenlerimiz(!) var. 50-60 yaşına geldiği
halde işi, geliri, sosyal güvencesi olmayanlarımız var.
Aşırı tüketip,
tükettiğinden de fazlasını israf edenlerimiz var. Yaşaması için gerekli olan
“asgarî” gıdayı bulamayanlarımız var.
Devletin
parasıyla, dünyanın en lüks özel uçağını alanlarımız var. Devletin fukaralıktan
kavrulan milyonlarca vatandaşı var.
Çocuklarına
Amerikalarda okumak için burs bulanlarımız var. İlköğretime gidemeyerek cahil
kalan yüz binlerce çocuğumuz var. Yarım gün okula gidip, yarım gün ayakkabı
boyayıcılığına çıkan çocuklarımız var.
Bu sosyo-ekonomik
ve kültürel meseleler dururken, Kürt kimliğini tanımışsın, Kürtçe TV açmışsın,
Kürtçe eğitim hakkı vermişsin kaç para? Bunlar karın, kafa ve ruhu doyurur mu?
* * *
Sayın
Cumhurbaşkanı…
Şu ayrıcalıklı
olanlarla, itilip kakılanları birbirine biraz yaklaştırın. Bakın bakalım, ondan
sonra Türklük-Kürtlük kimse için problem olacak mı?
Ama nerede o
ufuk?
Nerede o
fedakârlık?
Nerede o
feragat?
Önceki
yazılar