GENÇLİĞİN GÖREVLERİ

Özgür DENİZ - 31.05.2008

Ey asi gençlik merhaba! Titre ve kendine dön. Bil kendini ve tanı. Haddini, hududunu bil. Ara, sor, bul ve sahip çık öz benliğine. Sen Müslümansın. Kavmiyette Türk’sün. Ama üstünlük ancak takva’dadır. Sen aslına ne kadar yabancılaşsan da, aslını hakir görsen de. Sana yapılacak muamele her zaman asılana göre olacaktır. Şu derin manalı sözü ciğerlerine kazı. Üstat Cemil Meriç bak ne diyor: ‘’Bütün camileri yıksak, bütün Kur’an’ları yaksak Batı’nın gözünde Osmanlı’yız. Osmanlı; yani İslam.’’ Evet, mecalin ve vicdanın varsa konuş. Kimse senden üstün de değildir, senden aşağıda değildir. Hepimiz Âdem’in çocuklarıyız. Âdem ise topraktandır. İnsanlara, insanlık derecelerine göre davran. Asla servet, makam, şöhret derecelerine göre değil. Yüce peygamber (asm) buyuruyor ki; ‘’zengin karşısında eğilen dininin yarısını kaybeder.’’ Çok vahim. Dikkat et. İnsanlıkta herkesle müsavisin. Ama ahlakta derece olarak ileride olabilirsin. Ve üstünlük takva’dadır. Ve takva ‘’Allah’tan hakkıyla korkup sakınmaktır. Emir ve nehiylerine ram olmaktır.’’

 

Ey asil gençlik! Büyüklük kimseye yüzsuyu dökmemektir. Kimseyi ne alçak ne de üstün görmemektir. Fani bir bedenle üstünlüğe tevessül etmek ahmaklıktır. Üstünlük baki olanda derece yapmaktır. İlkeli olmak ve yaşamaktır. Kızılderili bir bilge ne diyor bak: ‘’önümden gitme takipçin olmayabilirim. Ardımdan gelme öncün olmayabilirim. Yanımda ol ki, eşit olalım.’’ Görevin kardeşlerin arasında müsavi davranmaktır. İnsanlarla uğraşma insanlığı düşün. Bil ki, lüzumsuz işlerle iştigal gayeye darbe vurur. Her daim insanlık çizgisinin üzerinden yürü. İnsanlarla uğraşma. Ama uyarma görevini de ihmal etme. Kendin için istediğini kardeşlerin içinde temenni et ki bu takva’dır. ‘’kendisi için istediğini kardeşi için istemeyn kamil mümin olamaz.’’ Hadis. Kendini büyük görüp kibirlenme. Bil ki; ‘’kibrin hasmı Allah’tır.’’ Hadis. Çıktığın yola kimseden bir fayda görmeyeceğin gibi bir düşünceyle çık. Şayet görürsen bu lütuftur. Ama Allah’tan. Kul sadece aracıdır. Başarılarında bencil ve cimri olma. Münhasıran kendine yükleme. Kimliğine ve medeniyetine hamlet. Bu asalettir.

 

Ey muazzez gençlik! Kolektif ve muazzam bir kültürel hamulenin ürünüsün. İçinde yaşadığın toplumun bir uzvusun. Bir hedef belirle ve vasıl olmak için meşru yollardan ilerle. Başarı dağına giden yol, sarptır, dikenlidir ve handikaplarla doludur. Diren ve sağlam dur. Kazanacaksın asla umutsuzlanma. Nietzsche diyor ki; ‘’gerçeğin dağlarına umutsuzlukla çıkılmaz.’’ Çok çalış ve daima oku. Başarı sarayının anahtarlarıdır bunlar. Hareket ve düşüncesiz, hayatta, başarı da muhaldir. Bil: ‘’zafere çiçekli yollardan gidilmez’’ ve tekrar bil: ‘’sabırsız zafer elde edilmez.’’ Ve yine bil: ‘’sabrın zaferi keskin olur.’’ Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu diyor ki; ‘’hedefsiz birey, toplum ve devletin uzun ömürlü olması imkânsızdır.’’ Zira hedeften mahrum birey de, toplum da, devlette hedefi olanların güdümünde olmaya müstahaktır.

 

Ey soylu gençlik! mütemadiyen güzel ve yüksek şeyler düşün. Tatlı düşler kur. İnsanı ve insanlığı sev ve saygı duy insana. Ama her gördüğün iki ayaklıyı insan sanma. İnsanlığı bedenler değil, beyinler ve ruhlar belirler. Gönlün ummanlar gibi olsun. Yüreğin sevgi dalgalarıyla coşsun. Asla fakiri yerme. Bu kanı bozukluktur, soysuzluktur. Bilakis hamisi ol ve ikramda bulun. Bu fazilettir. Haklıya hakkını iade et. Haksızlığa karşı demir yumruk, çelik                    pençe, cesur yürek ol. ‘’Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.’’ Hadis. Adaletten ayrılma. Bu zulümdür. Zalimle yoldaşlık yapma. Bu zillettir. Zulümlere sessizlik zalime yardımdır bil. Zalimin zulmüne nihayet vermek için ilânihaye mücadele et. Hiçbir fedakârlıktan imtina etme. Toplum içinde hareket ve tavırlarına dikkat et. Ölçülü ol. İnsanlık değerlerine saygılı ol. İyiyi ve güzeli takdir etmesini bil. Yüreğinde kesinlikle kine, nefrete ve kıskançlığa yer verme. Bu seni alçakların en alçağı yapabilir. ‘’yüksekliği aradım alçakgönüllülükte buldum’’ Hz. Ali (ranh) Dikkat et. Sev hep sev. Kalbin saygı, sevgi, muhabbet, anlayış, alçakgönüllülük, kadirşinaslık vb ulvi duygulara parlasın ve coşsun. Biliyorum deme. Bu mahvın yolunu açar. Zira bildiklerin bilmediklerin yanında okyanusta damla kadar bile değildir. Biliyorum demek ilmin kapısana kilit vurmaktır. Gurura ve kitapsızlığa açılan kapıdır. Lakin alçakgönüllü ve açık sözlü olur ve gerçekten kaçmazsan bu seni yüceltir. Kitaba olan sevgin artar. Merak seni ilim talim etmeye kanalize eder.

 

Said Nursi isabetli ifadesiyle şöyle der: ‘’merak ilmin hocasıdır.’’ Her şeye vakıf olmaya çalışma. Başın belaya girebilir. Her şeyi sorma. Her sorunun cevabı yoktur. Teslimiyet şereftir gerektiği yerde. Bir şeyde fazla inat etmek bunalıma ve buhrana sürükler. Sadi Şirazi ne diyordu: ‘’her yere at sürülmez, bir yerde gem vurmak gerekir.’’ Kainatın izzetli efendisinin nefis beyanına dikkat kesil: ‘’Allah’ın yarattıkları hakkında düşününüz. Fakat zatı hakkında düşünceye tevessül etmeyiniz. Zira buna güç yetiremezsiniz. Bunalıma ve bataklığa saplanır kalırsınız.’’ Kudsi Hadis 

 

Ey canım gençlik! Kadınlık her türlü gizini ve güzelliğini ifşa etmek değildir. Erkeklikse zayıflara ve acizlere karşı güç kullanmak ve kabadayılık yapmak değildir. Kadınlıkta, erkeklikte haddini ve hududunu bilmektir. Her ikisi de hayâsıyla güzeldir. En yüce paylaşımın en asli unsurudurlar. Hayat, ikisinin varlığıyla gerçekleşir. Biri diğerisiz olamaz. Anlam, bu iki aziz varlığın tek bedende çift ruh olmalarıyla hâsıl olur. Aşkta böyle doğar. Medeniyetin varlık kurumu olan aile bu unsurların bir bedende çift can olmalarıyla doğar ve nesil bunların aşkıyla devam eder.

 

Ey büyük gençlik! Ucuz kahramanlıkların adamı olmayın. Gerçek kahramanlık kendin olabilmektir. Değerlerine, teamüllerine saygıda kusur etme. Hor bakma. Sen değerlerinin ürünüsün birazda. Değerleri olmayan değersizdir. Değersiz insan iskeletsiz insandır. Bunun ne demek olduğunu bilirsin. Anlam haritalarına sahip ol. Mutluluk haritanı yakma. Sefaletin ve acının girdaplarında naçar kalırsın ve zehir olur hayat. Ufak bir menfaat mukabilinde benliğini feda edecek kadar alçalma. Maddi ve manevi değerlerini bünyende mezcet. Mazine sövecek kadar karaktersiz ve şerefsiz olma. Zira mazisine ancak haysiyetten yoksun sefiller söver. Saygı duy atalarına. Onlar olmasaydı olmazdın. Ama onlarsız olmayacaksın diye bir şey de yok. Zira her birey kendi benliğini kendi oluşturur ve kaderini kendi çizer. Zira seçimini kendi yapar. Ve seçim işi en zor iştir. En zor seçimde Hak ve Batıl seçimidir. Ve bu zoru başaran oyunu bozar. Çünkü zor oyunu bozar. Tarihine ve atalarına layık olmaya çalış. Bil ki senin tarihin Hz. Âdem babamızla başlar. Yani insanlığın tarih sahnesine çıkıp tarihi başlattığı anla. Bak merhum mütefekkir ve şair Akif ne diyor:

 

‘’Bir zamanlar millet, hem de ne milletmişiz.

  Gelmişiz dünyaya medeniyet nedir öğretmişiz.’’

 

         Ey dipdiri gençlik! Unutma ki, senin milliyetinle dinin imtizaç etmiş. Onları ayıramazsın. Etle tırnak gibidir. Binaenaleyh asla aklından çıkarma senin dinine düşman olan muhakkak milliyetine de geberesiye kinlidir. İskeletsiz vücut anlam taşır mı? Sen ulvi ve ekmel dininden neşet eden ulvi değerlerinden koptuğun an milliyetinden de koparsın. Bu hataya düşme. Hayatının hatasını yaparsın. Senin dostun, seninle aynı değer yargılarını paylaşan, taşıyan ve yaşayandır. Aynı sevdaların, aynı ülkülerin neferi olanlardır. Bu kesinlikle böyledir. Değerlerine düşman olanlar, sana, bana, ümmetimize, milletimize, devletimize, ordumuza, yurdumuza, emniyetimize, bayrağımıza, marşımıza, ezanımıza, camimize ve bilumum ulvi değerlerimize düşmandır. Eğer okur, sorar, araştırır, anlar, kavrar ve dürüst davranırsan aklın yolu birdir. Okuduklarına kesinlikle dikkat et. Zira kisiliğini belirleyicilik etkisi keskindir. Zira sen beslendiğinsindir. Besinlerin seni güçlü kılacak. Yediklerine azami özen göster. Değerlerine küfredene asla yol verme. Sermayeni kaptırma. Okuduğun ve izlediğin iletişim araçlarına azami dikkat göster. Seni derinden zehirlemesine fırsat tanıma. Hatta bu yolla iletişim yoluyla seni ve değerlerini yok etmek isteyenleri zengin etme. Boykotun önemini idrak et. Annene, kardeşine küfredeni affedebilir misin? İşte dinine, vatanına, milletine küfredenede asla imtiyaz tanımamalısın. Herkes haddini ve hududunu bilmelidir. Binaenaleyh, emperyalizmin yerli işbirlikçiliğini yapan embedded kartel medyasına ve hazinelerini talan eden ve dış düşmanlara peşkeş çeken, alın terini ve emeğini kahpece yağmalayıp seni sefaletin mahkumu kılan ve umutlarını, rüyalarını çalan işbirlikçi sermayeye asla güvenme ve ürettiklerini mümkün mertebe boykot et. Bu senin gücünün açığa çıkmasıdır ve senin muhatap alınmanı tevlit eder. Unutma.  Sen hiç kimseye adavet içinde olma. Ama asla uyumada zira düşman uyumaz. Karanlığa karşı aydınlığın, savaşa karşı barışın, tefrikaya karşı tevhidin, esarete karşı özgürlüğün, zulme karşı adaletin, sermayeye karşı emeğin, vatansızlığa karşı vatanın, dinsizliğe karşı dinin, kine karşı sevginin, cimriliğe karşı sahavetin taşıyıcısı, yaşayıcısı ve kavgacısı ol. Her an müteyakkız ol. Yolunda uyuyanlardan olma asla. Yolundan sapanlardan da olma. Bütün insanların kardeşliğinden ve halkların özgürlüğünden şeref duy ve bu ülkü için mücadele et. Her dem doğruları yaşa ve doğrunun, doğruların yanında ol.

 

         Ey değerleri olan değerli gençlik; şu sözleri yüreğine çivi gibi çak: ‘’şeytan sizi Allah’la aldatmasın’’ Kur’an ‘’her nefis ölümü tadacaktır’’ Kur’an ‘’O’ndan geldik yine O’na döneceğiz’’ Kur’an ‘’lezzetleri acılaştıran ve zevkleri yok eden ölümü çokça anınız’’ Hadis ‘’haber müşahede gibi değildir’’ Hadis ‘’güneş gibi doğruluğuna şahadet etmediğin bir şeye inanma’’ Hadis ‘’bir fasık size haber getirdiğinde doğruluğunu araştırmadan ona itibar etmeyiniz’’ Kur’an ‘’yer ve gök adalet üzerinde durur’’ Hadis ‘’dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir’’ Kur’an  ‘’mazlumun ahı devirir şahı’’ Atasözü ‘’zulüm ile aba olunmaz’’ Atasözü. Evet, muazzez genç kardeşim yaşarken ve kâfirlerin kardeşlerine davranışında, oyunlarında, tuzaklarında, soysuzluklarında bu sözler ilken olsun. En isabetli kararı vereceksin ve kâfirin oyununu deşifre edip, kardeşini töhmet altında bırakma hatasına düşmeyeceksin. Canım kardeşim kardeşlerinle iletişiminde yaşadığın yörenin kültürünü değil ulvi dini eksen al. Bil ki sen bir doğal davetçisin. Asla kardeşlerindeki farklılıkları budamaya tevessül etme. Bunu zenginlik bil. İki taraf için de geliştiricidir bu. Zira tek tiplilik insanı sıkar, boğar. Hayatın neşesini, coşkusunu yok eder. Zevki zehirler.

 

         Ey ilkeli ve ülkülü gençlik! Değerler sistemine malik bir medeniyetin çocuğu ve bir ümmetin ferdisin. Acılara sabırla katlan. Istırapsız saadet muhaldir. Bedelsiz hayat hâlk edilmemiştir. Büyük saadetleri doğuran büyük acılardır. Kesinlikle, sloganlaşma, sıradanlaşma, papağanlaşma. Kesin inançlı ve kör itaatli olma. Asla mukallit olma. Unutma ‘’taklit intihardır.’’ Emerson. Lakin peygamberini (asm) taklitten kesinlikle imtina etme. Bu seni yüceltir ve yükseltir. Düşün, anla, bak, gör, öğren, bil ve yaşa. Tatbik edilmeyen, eyleme yansımayan ve hayatlaşmayan bilgiler, sözler, düşünceler malumat yığınından ibaret kalır bil. ‘’Kitap yüklü eşekler olmayın.’’ Kur’an-ı Kerim. Esir, dertli, mahkûm ve sürgün olduğun hayat zindanında, sonbahar rüzgârıyla savrulan avare yapraklar gibi sararıp solma. Hiçbir anını boşa geçirme. Al bütün sevgilerim senin olsun. Sen söndür yeter ki, yüreğinde ki kin ateşini. Say insanı ve sevgi duy insanlığa. Seni seviyorum ve birlikte bütün insanlığı.

        

Ey sevdalı gençlik! Asla öfkeyle hareket etme. ‘’Öfkeyle kalkan zararla oturur’’ demiş atalarımız. Ve ‘’gerçek pehlivan öfkesini yenendir buyurmuş’’ yüce insan, kâinat aydınlığı, göz bebeğimiz. Oku ki, cehaletin zincirleri okumayla kırılır. Okumak direnmektir, esarete, yozlaşmaya, yabacılaşmaya, tefrikaya, sefalete ve zulme karşı. Okumak sahiplenmektir, dinini, devletini, vatanını, milletini, ümmetini, bayrağını, ezanını, ordunu, emniyetini ve bilumum ulvi değerlerini. Halkının, ümmetinin ve insanlığın başına bir tezgâhta bin türlü çorap örüldüğü bir devirde uyanık olmaktır okumak. Temelini muhkem zemine attıktan ve muhkem bilgilerle mayalandıktan sonra her şeyi oku. ‘’Bilgi güçtür’’derken haklıdır Bacon. Evet, o güce malik olmak ellerinde ve iraden dâhilinde. Seçim senin. On ikiden vur hadi. Okumak, özgürlüğe, otoriteye giden yolu açar. Bilgiye hâkim olan güce hâkim olur, güce hâkim olan âleme hâkim olur. Ama bilgisiz güç acı doğurur unutma. Okumayan bilemez. Bilmeyen fikredemez. Fikredemeyen sloganların esiri olur, sıradanlaşır ve papağanlaşır. Haddizatında bizler bilgisiz ve fikirsizlerin yüzünden bugün acı çekiyoruz, sefalet denizinde yüzüyoruz ve yok oluyoruz ağır ağır. Bu meyanda fikrin temeli bilgi olduğu gibi, bilginin temeli de kitaptır. Fikirler savaşında ki asil hakemde kitaptır. Kitapsız toplumlar ahlaksız toplumlardır. Kuru kalabalıktırlar. Sloganiktirler. Sıradandırlar. Mukallit ruhludurlar. Papağanlaşmışlardır. Bir dalda her şeyi, her daldan bir şeyi bilsen lehinedir.

 

Ey ruhlu gençlik! Çocukları sev. Her çocuğu bir çiçek bil ki, çiçekler narindir, zariftir ve örselenmeye gelmez. Atide ki, aydınlık, emin, huzurlu demlerin teminatıdır çocuk. Sensin çocuk. Özgürlük, çocukların aydınlık yüzlerindeki nurlu tebessümlerdedir. Çocukları sev ve koru. Örnek ol. Kırma küçücük gönüllerini. Asla kötü itiyatların müptelası olma. Böyle bir itiyadın varsa da, alıştım vazgeçemiyorum diyenlerden olma. Sudan bahanelerle terk etmeyi geciktirme. Bir anlık ihmal asırlık acıyı tevlit edebilir bil. İlk adım, zor ve çetin yolları ikmal etmenin en büyük muharrikidir unutma. Yeter ki, sebatkâr ve dayanıklı ol. Bir şeye inanıyor ve ulaşmak için gayret sarf ediyorsan bir gün mutlaka kazanırsın. ‘’kapıyı çal mutlaka açılacaktır. Bir şeye ısrarla bakarsan sana sırrını açacaktır’’ İncil. Diren ve sağlam dur. Kazanacaksın.

 

Ey kimlikli ve kişilikli gençlik! Ailene sadakati elden bırakma. Tarihinle bağlarını koparma. Ailenin çocuğu olmayan sokağın çocuğu olur bil. Tarihi olmayanın talihi olmaz. En ulvi duygu, düşünce ve sevgiyle sev aileni. Kopmaz bağlarla bağlan. Medeniyetin ailendir asla unutma. Aile tohumdur. Medeniyet ağaç. Tohumsuz ağaç olmaz. Hiçbir erkek kucağında yavrusunu emziren anneye karşı zalim olamaz. Bu alçaklığın en dibidir. Aciz, zayıf tabiatı olan bu yüce varlığa el kaldırmak, basitlik, adilik ve zalimliktir. Tabi kadın da haddini ve hududunu bilmelidir. Sadakati terk etmemelidir. Bir medeniyetin sorumluluğunun omuzlarında olduğunun idrakinde olmalıdır. Kadın, medeniyetin, cemiyetin dinamitidir. Bir birey ilk olarak kadının kollarında hayata gülümser. İlk ve en aziz nimeti onda tadar. İlk onun sevgisine ve merhametine mazhar olur. Onun himayesinde beslenir, büyür, gelişir ve toplumsallaşır. Kadın hem felakettir hem de saadet. Himayeye muhtaçtır. ‘’Erkeksiz kadın duvarsız bahçe gibidir’’ der bir Fransız atasözü. Ve isabetlidir bu. Yüce insan, kâinat aydınlığı, göz bebeğimiz, aziz peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) ne buyurmuş: ‘’ Cennet anaların ayağı altındadır.’’ Bu sözün bir benzeri hangi medeniyette ya da toplumda vardır. Kesinlikle hiçbirinde. Kadını yücelten İslam’dır. Bu kutlu insan iki eli öpmüştür sadece: biri kadın eli diğeri ise çalışanın eli. Ey ruhsuzlar, vatansız ve milliyetsizler konuşun hadi! Yüreğiniz yetiyorsa. Ey kadını alçaltırken yükselttiğini sanan sefil beyinli budalalar konuşun hadi! Haysiyetiniz varsa. Yine Atatürk diyor ki; ‘’ aile uygarlığın esası, ilerlemenin gücüdür.’’

 

Ey vatansever dindar gençlik! Bil ki, ‘’vatan sevgisi imandandır’’ der peygamber (asm). Ve imansız, asla vatan sevgisi taşımaz. Vatanını, milletini, ümmetini, bayrağını, ordunu, marşını, ezanını, camini ve bilumum mukaddeslerini sev ve saygı duy bunlara. Dünyalık hiçbir şey bu ulvi değerlerden daha âli olamaz. Bu değerlerini severek ve sahiplenerek, kötüleri ve kötülükleri, iyilere ve iyiliklere dönüştürebilirsin, dönüştürmelisin. Haddizatında senin vatanın yaşadığın coğrafyayla da sınırlı değildir. Medeniyetinden fışkıran her ulvi değerin yaşandığı topraklar senin vatanındır. Bu değerleri yaşayan her millette muazzez ümmetinin bir cüzüdür. Yaşamaya ve yaşatmaya çalışmakta senin değerlerinin yüceliğidir. Bizler üzerinde yaşadığımız ruy-i zemini vatanımız ve her bir parçasında yaşayan milletleri de onları kazanarak milletimiz olarak görebilmeliyiz.

 

Ey aydınlık yüzlü gençlik! Güneş kadar sıcak, ay kadar berrak, yıldızlar kadar parlak, akan su kadar temiz, bahar kadar neşveli olmaya ikdam et. Damla damla erirken aydınlat çevreni. Gece meclislerini tenvir eden bir mum ol. Ama önce aydınlanmalısın aydınlatmak için. Ve yanmalısın önce, yakmak için. Aydınlık senin özgürlüğün, yarasaların ve sekterlerin sonudur. Rüyalarını kendi gücünle realize edebileceğine inanırsan, hem şevkli, hem huzurlu, hem de güçlü olursun. Atiyi önce beyninde tahayyül ve tasavvur et. Sonra plan ve projeni yap ve etkin bir hamleyle hayata yansıt. Hayat bir satranç oyunudur. Hamlelerini tafsilatlı olarak ve aklettikten sonra yap. Zira son pişmanlık fayda etmez. Umutların söner. Ufuklara bakışın zayıflar. Zalim hayat karşısında naçar kalırsın. Hayat bir şarkı misali hem hüzünlendirir ve ağlatır hem de sevindirir ve coşturur. Muvazeneyi iyi ayarla. Kaybetme ki kaybetmek adamı yıkar. Yüreğin umut, inanç ve sevgi dolsun. Bilgilerini eyleme dönüştür. Huxley diyor ki; ‘’hayatın gerçek amacı bilgi değil eylemdir.’’  Sev sevil. Kazan paylaş. Coş coştur. Yaşa yaşat. Bil ki; sevmek, eline diken batırmadan koklaması zor bir çiçektir. Filhakika, hayatta sevgiden neşet etmiştir unutma. Hayattan korkmayın. Korkan umudunu yitirir. Cesaretini kaybeder. Hayattan gam alamaz. Hep seyreder. Hiçbir işe tevessül edemez. Zira başarıya olan inancı zayıflamıştır. Hayat korkudan kurtulunca başlar asla unutma. Dünyanı marifet ve hikmet güneşiyle aydınlık kıl ki, karanlıklar çatırdasın ve fanus kalksın. Gençlik demek, aydınlık ve duygu yüklü dopdolu bir mana demektir. Bu mukaddes ve yüce hazineyi malayani ve havai şeylere hasretme. Yüksek ülkülerin olsun. Ulvi hedeflerin olsun. Kendine, ailene, çevrene, toplumuna, devletine, ümmetine ve insanlığa dair. Zira insanlığın kendi dışındaki hedeflerinle tebeyyün edecektir.

 

Ey özgür ve adil gençlik! Senin görevin, ruy-i zeminde huzurun, güvenin, barışın, uhuvvetin, sevginin, muhabbetin, dostluğun, aşkın, şefkatin, merhametin, tevhidin, adaletin, özgürlüğün, bağımsızlığın, emeğin taşıyıcısı, yaşayıcısı, kavgacısı olmaktır. Zulmü, ahlaksızlığı, sömürüyü, cehaleti, tembelliği, zarureti, yobazlığı, çıkarcılığı, soysuzluğu, pespayeliği, haksızlığı, tefrikayı, caniliği, faşizmi, emperyalizmi, siyonizmi ve bilumum süflilikleri yok etmek için mücadele vermektir.

 

Ey aşkım, özgürlüğüm, hayatım, inancım, umudum, rüyam olan sevgili gençlik! Her dem aydınlığın, güzelliğin, şerefin, haysiyetin, asaletin, zerafetin, adaletin, tevhidin, özgürlüğün, vatanın, milletin, ümmetin, ordunun, emniyetin ve bilumum ulvi değerlerin mümessili ol. Sevgiyi yücelt ki yücelesin kardeşim. İnsanı yaşat ki yaşayasın kardeşim. Unutma ki, senin milletin hiçbir zaman mezellet ve meskenet içinde, esaret altında yaşamadı. Sen özgür bir vatanda, özgür ve medeni bir kadının kollarında gözlerini dünyaya açtın. Özgür bir adamın himayesinde ve bu özgürlük topraklarında, bağımsızlık bayrağının gölgesinde kıtalardan kıtalar at koşturdun. Haydi, kalk aya şimdi devran senin. Seni çok seviyorum. Seni hasretle kucaklıyorum.

Ve diyorum ki; mutluluğu ve başarıyı yakalamak için, zaferin yüce burçlarına ulaşmak için, elleriniz uzanacak, ayaklarınız koşacak, kalbiniz imanla coşacak, vücudunuz inançla gerilecek, gözleriniz görecek, beyniniz tefekkür edecek, ruhunuz sevecektir. İşte o zaman sizin için karanlık ve mutsuzluk yoktur. Gözlerinizden öpüyorum aziz milletimin ve yüce ümmetimin şerefli gençliği. Allah sizleri korusun ve yüceltsin. Allah’a tevdi olunuz.                                  

Tarih: 31.05.2008 Okunma: 798

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?