Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Her gün, haber bültenlerine, devlet otoritesinin
zaafa uğradığını gösteren haberler düşüyor.
İşte, onlardan birkaçı:
Gecekondu
yıkımında, ev sahiplerinden biri silahını çıkarıp, polislerin, vatandaşların ve
kameraların gözü önünde iş makinesi operatörünü vurdu. Şu cürete, şu devlet otoritesini hiçe saymaya bakın!
Muhtarlar savaşında, polislerin arasında, tabancasını çıkaran eski muhtar, tabancayı
rakibine doğrultup birkaç el ateş etti. Tabancayı elinden polisler güç-bela
alabildi. Demek ki polisten, yargıdan hiçbir çekincesi yok!
Bir
müteahhit, bir ilin Karayolları Genel Müdürlüğüne silahla girebiliyor,
memurların gözü önünde silahını çekip, bir teknikeri herkesin gözü önünde
öldürebiliyor. Demek ki devlet
dairelerine silahla girmek bu kadar kolay!
Bir başka yıkımda, İstanbul Altınşehir’de gecekonducular
öyle bir direnç gösterdi ki, polis ve belediye ekipleri yıkımdan vazgeçmek
zorunda kaldılar. Zaten mahalle sakinleri devletin geri adım atacağından o
kadar eminler ki, makineler bir yandan
yıkmaya çalışırken, ekiplerin hemen yanı başında duvarlar yükselmeye, sıvanmaya
devam ediyor.
Aynı yıkım esnasında, mahalle sakinlerinden biri “Bize söz veridi. Polise, zabıtaya trilyon
verdik. Bizim evlerimiz yıkılmayacaktı!” diyor. Bir başka vatandaş, “seçimden önce, ‘oylarınızı bize verin,
gecekondularınızı yapın’ dediler” şeklinde konuştu.
Daha vahimi, vatandaşların çoğu, katların 29 Mart seçiminden sonra çıkıldığını söylediler.
Devlet otoritesinin ağır bir DARBE aldığını bunlardan daha iyi ne gösterebilir?
* * *
Her gün, büyük şehirlerde araçlar yakılıyor. Korsan gösterilerle vatandaşın can ve mal güvenliği
tehdit altına alınıyor. Terör estiriliyor. Lastikler, çöpler yakılıyor… Belediye
araçları, güpegündüz, içinde yolcu varken taşlanıyor, camları kırılıyor,
yakılıyor…
Yine büyük şehirlerde, kapkaç, gasp, Türkiye’nin her
yerindeki hırsızlıklar ve cinayetler gittikçe artıyor… Münevver’in katil
zanlısı için sınır kapıları ancak 77 gün sonra uyarılabiliyor…
“Töre” adı altında “seri” cinayetler işleniyor…
Korkarız, devleti “idare” edenler, otoritenin zaafa uğradığının bile farkında
değiller!
* * *
Devlet otoritesinin tesisi ve korunmasında
cumhurbaşkanının da çok önemli bir rolü var, tabii ki! Son tartışmalar
dolayısıyla, Sayın Cumhurbaşkanı “makamın
zedeleneceği endişesi”ni duyuyormuş. Biz de duyuyoruz.
Çok şükür, onun çözümü var. Sayın Gül istifa ederek,
makamın tartışılmasını ve zedelenmesini önleyebilir!
Devlet otoritesi çökerse, herkes altında kalır.
Önceki
yazılar