ÇOK TEHLİKELİ KUTUPLAŞMA

İsmail Hakkı CENGİZ - 22.05.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 


 

Son bir yıldır gittikçe tırmanan bir kutuplaşmanın içindeyiz. Kutuplaşma-ayrışma öyle, böyle değil! Baba oğluna, kız anasına, kardeş kardeşe diş gıcırdatıyor.

 

Kutuplaşmanın sebebi siyasete veya davalara bağlanabilirse de, sebep onlar değil!

Millet çoğunluğunun karşı siyasî fikirlere hoşgörülü, hukuka-yargıya da saygılı olduğundan eminim.

 

Kutuplaşmanın kaynağı medya! Yazılı ve görsel medya!

 

Bazı gazeteler okuyuculara, bazı televizyonlar seyredenlere öyle tahrik edici yalan ve iftiralarla sesleniyorlar ki… “Dehşet verici”!

 

Karşı görüşlere ve hukuka saygılı olan halkımız ise, ne yazık ki, her duyduğuna inanma eğiliminde! Okuduğu gazeteyi kutsal bir metin gibi görenler, ekrandan seslenen, kerameti kendinden menkul zevatı, hikmet sahibi ermiş sananlar var.

 

Maşallah, medyayı kullananlarda da hiçbir izan, hiçbir ölçü, hiçbir fren düzeneği yok. Atıyor da atıyorlar! Düşmanlığı, kutuplaşmayı körüklüyor da körüklüyorlar.

 

Medya, gani gönüllerimize kin tohumları ekiyor…

 

Yüreklerimize nefret aşılıyor…

 

İçimizi öfkeyle dolduruyor…

 

Kışkırtıyor, kışkırtıyor, kışkırtıyor…

 

*                        *                      *

 

Üzerimizdeki bu zehirli iklim hepimizin sağlığını bozar. Sadece sağlığımızı bozmakla kalmaz, taraflar arasında kapanması imkânsız uçurumlar açılmasına da yol açabilir.

 

Gerilim, gerilim, gerilim… Nereye kadar?

 

Bir gün kopar.

*                        *                      *

 

Yakın tarihimizde böyle kutuplaşmalar oldu. 1980 ve 1960 öncesi… Her ikisini de yaşamış olanlar, şimdiki kutuplaşmayı en çok 60 öncesine benzetiyorlar. O dönem kutuplaşmanın nasıl sona erdiği malûm!

 

Merhum Türkeş’in, son yıllarında sık sık dile getirdiği bir anısı vardı: 1960 ihtilaliyle indirdikleri merhum Menderes’in, ihtilalden sonra şöyle dediğini iddia ediyor: “Biz siyasiler kendi aramızda anlaşamıyor, bir araya gelemiyorduk. Memleket uçuruma gidiyor, biz durduramıyorduk. Sizin bu hareketi yaptığınız iyi oldu!”

 

Gerçi, Nazmi Cengiz (Babam), “Menderes’in böyle dediğini, Türkeş’ten başka kim duymuş?” diyor. Türkeş’e pek inanmıyor. Fakat ben, Türkeş’in iddialarında büyük bir doğruluk payı olduğu kanaatindeyim.

 

Kutuplaşma zararlı. Zıtlaşmadan kaçınmak, her söylenene inanmamak, kışkırtmalara gelmemek lâzım!

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 22.05.2009 Okunma: 680

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?