BU MEMLEKETİN BÜYÜK FACİASI, Cemil Meriç

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 23.05.2009

Bu memleketin büyük faciası, en seçkin evlatlarının beynini ve kalbini itlere peşkeş çekmesi. Halledilmesi gereken büyük dâvâ, bu topraklar üzerinde münevverin nefes alabilecek hale gelmesi.

Marksizm bir tecessüstü onda. Herhangi bir Batı memleketinde büyük bir fikir adamı olabilrdi, bir teorisyen olabilirdi… Ezdiler. Caba ezilen daha kaç kişi? Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlarım, karanlığa o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi!.. Türkiye’de bir sınıf savaşı var mı? Var veya yok, dâvâ bu değil. Her oyunun kaideleri var. Avrupa burjuvazisi iktidarı beşiğinde bulmadı. Dünya proleteryası her hakkını şehitler vererek kazanabildi. Ama o ülkelerin Hâkim sınıfları insanı bu kadar küçülmeye zorlamadılar, düşünceyi kuduz köpek gibi kovalamadılar…

Batıyoruz. Ayağımızın altındaki uçurumu kendimiz kazdık. Aydın gölgesinden korkuyor. Kafasıyla düşünebilen adamın tutunabileceği dal yok. Neden işçi partisine girmiyorsun? Girmem, çünkü benim yerim kütüphane. Ben ışık arayan, aydınlanmak ve aydınlatmak isteyen bir insanım. Politikanın kurtarıcılığına inanmıyorum. İşçi sınıfına karşı beslediğim sevgi de platoniktir, tanımıyorum onları…

MEZELLET DEHANIN ANNESİ

Himalaya karışla ölçülmez. Himalaya yakından bakanlar için bir tepedir. “Kaybolan Cennet” 25 İngiliz lirası kazandırmış Milton’a. Yirmi beş İngiliz lirası ve kemikleri çürüdükten sonra şöhret…

On dokuzuncu asrın en büyük kitabı Das kapital”i Madam Marks şu cümleyle selâmlar: “Karl, kapital üzerine eser yazacağına, kapital toplasa daha iyi ederdi”. Cücenin doğurduğu dev!..

Marks, giriştiği dasitani mücadele içinde ne alkış seslerini duyabilirdi, ne lanet haykırışlarını… Tefekkür bir saserdos. Deha, dikenli bir taç.

Mezar taşlarına konser veren adam, kemanının sesiyle kendinden geçebilir ve taşlar dinlemesini bilmeseler de susmasını bilirler. Sen, taşların diş gıcırdattığı, uluduğu, yılışık kahkahalar attığı, homurdandığı bir ülkede yaşıyorsun.

Ümilyasyon bir kamçı belki. Voltaire’i şahikalara kanatlandıran bir itin hakareti oldu. Mezelletin acı şarabını son damlasına kadar içmese, herhangi bir insandı Gandi… Mezellet çok sert bir içki, kahramanlar yarattığı gibi veliler de yaratıyor… Ama sızdırıyor da…

Mezellet sert bir içki, cehennemi içer gibi içeceksin, gözlerini kırpmadan, kızmadan. Mezellet, tanrıların sevgili kullarına en büyük ihsanı. Balçığı mermerleştiren ilâhî büyü o… balçığı hiçbir büyü mermerleştirmez zavallı dostum. Hem balçık mermerden daha yumuşak, adeta daha insanî. Balçık Adem’in, Havva’nın, İsa’nın eti. Neden mermerleşsin? Doğuramayan dişi hastadır. Doğuramamak çoğalamamaktır. Çoğalamamak, ölmek. Çekileceğin bir fildişi kule de yok, bir sırça köşk de… Nereye? Mutlaktan korkuyorsun, bilmediği bir eve girmekten çekinen köpek gibi korkuyorsun. Büyüklere yalnız acılarınla mı benzeyeceksin?


Arşiv

Tarih: 23.05.2009 Okunma: 1169

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?