Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Erdoğan ve partisini sıkıştıran sadece AKP’ye olan
tepkilerin yükselmesi değil… 29 Mart sonuçları Erdoğan için zaten sinir bozucuyken,
siyaset, seçimden sonra da AKP aleyhine gelişiyor.
Siyasete dönmek için 1 yıldır hazırlık yapan, eski
AKP’li Abdüllatif Şener, tam da bugünlerde partisini kuruyor ve manşetlere, ana
haber bültenlerine çıkıyor. Partinin kurulduğu gün zehir zemberek açıklamalarla
AKP’nin kâbusu olacağını belli ediyor. Erdoğan’ın çok tartışma yaratacak
açıklamasının bir sebebi de Şener’in çıkışını gölgelemeye yönelikti.
* * *
Erdoğan açısından siyasetteki can sıkıcı gelişmeler
Şener’le de sınırlı değil. 2007’deki genel seçimde yüzde 5 kadar oy alan DP, 29
Mart’ta daha da küçülmüştü. Kimsenin tanımadığı, tecrübesiz bir “lider”le ne
güzel gidiyordu!
Yandaş medyanın bütün hücum ve engelleme çabalarına
rağmen, tecrübeli, teşkilatçı, en mühimi ülkede gündem oluşturma yeteneği olan Cindoruk DP genel başkanlığına seçildi.
Adam kurt politikacı… Daha aday olur olmaz, ismi bile
ülke gündemine oturmasına yetti. Her söylediği manşet oluyor. Manşetlerde olmak
demek, siyasette alternatif haline gelmek demektir. Önceki başkanıyla hiç kâle
alınmayan DP, birden dişli bir muhalefet haline geliyor. Erdoğan’ın canı
sıkılmasın da kimin canı sıkılsın?
* * *
Hüsamettin Cindoruk, daha DP genel başkanlığına
seçilmeden bir şey söyledi: kendisine, Azerbaycan-Türkiye ilişkileri hakkındaki
görüşlerini soran genç gazeteciye; “Türkiye,
bir gün Azerbaycan’la birleşecek. Sen benden uzun yaşayacaksın, o günleri
göreceksin.” Karşılığını verdi.
Azerbaycan’la yakınlaşmamız çok doğal. Aynı dili
konuşan, aynı kökten gelen kardeşlerin bir araya gelmesi çok bile gecikti.
İletişim arttıkça, Azerî kardeşlerimizle ilişkilerimiz de artacak. Onlarla
yakınlaştıkça daha Doğu’ya, Ortaasya’ya doğru açılacağız. Türk Birliği bir gün gerçekleşecek.
İşte, Erdoğan’ın sarf ettiği sözlerin arkasında, bu
birliği hızlandıracak milliyetçi hareketleri frenlemeye dönük bir çaba da var. Kimin menfaatine? Avrupa Birliğinin!
Tabii ki AB, Türk Birliği’nin kurulmasını istemez. Ama farkında değiller ki;
AB, Türkiye’ye karşı engeller çıkardıkça, biz Türk Birliği için daha fazla istekli
olacağız.
* * *
Kozmopolitleri pek sevindiren, “Farklı etnik kimlikte olanlar ülkemizden kovuldu. Bu faşizan bir
yaklaşımdı.” sözleri sarf etmesinin bir sebebi de, Sayın Başbakan’ın
Haziran ayında yapacağı Yunanistan gezisi…
Yunalılar,
TC Başbakanının, Türkiye Cumhuriyetini suçlayan bu sözlerini pek beğendiler. Şimdiden Başbakan’a övgüler yağıyor.
Eh, Atina’ya indiği zaman da, şöyle okkalı bir “aferin” derler, artık! Hatta belki
madalya bile verebilirler. Erdoğan’ın, İsrail
tarafından verilen bir “cesaret” madalyası var. Yunanistan’dan da bir “hizmet” madalyası yakışır.
Neticede…
Sayın Başbakan,
o “güzel” sözleriyle, kaç kuşa 1
taş atmış oluyor? Saymak zor!
Önceki
yazılar