“Yılın Annesi”

Neslihan KORUTÜRK - 12.03.2008

 

Özel günler, neredeyse hiç bitmiyor. Sanırım üç vakte kadar, 365 günün her biri özel ve anlamlı bir nitelik taşıyacak.

Yakında “Anneler Günü” var ya; faaliyetler şimdiden başladı.

Anneler günü etkinlikleri içinde en dikkat çekeni “Yılın Annesi”nin seçilmesi…

Bazı kadın dernekleri, kuruluşlar bir araya gelip bir anneyi yılın annesi seçiyorlar. Anneler günü akşamı da memlekete ilan ediyorlar. Seçilen anneye bakıyoruz, hakikaten yılın annesi olmayı hak etmiş, diyoruz. Karşımızda, çok sıkıntılar çekmiş, çocuğu veya çocukları için büyük fedakârlıklar yapmış bir anne görüyoruz.

---------------------------------------------------------------

1994 sensinde de yine bu esaslara göre seçilen bir anne, bugünlerde bir kadın programının başrollerinde. O yıllarda hem feragat ve fedakârlığından ötürü, hem de bir yetiştirme yurdundan aldığı bir çocuğa annelik ettiği için, kendisine 94’te “Yılın Annesi” unvanı verilmiş.

Peki, 14 yıl sonra neden kadın programlarından birinde başrolde?

Hakkında ağır suçlamalar varmış. Geçen süre içinde, söz konusu annenin evini polis tam 9 kere basmış.  Biliyorsunuz, polis bir eve keyfî olarak giremez. Savcının görev vermesi lâzım. Savcı da, bildiğimiz kadarıyla ciddi iddialar olmadan, polise bir konuta giriş izni vermez.

Gerçi, polisin son gittiğinde, evde çok sayıda kadın varmış ve kadınlar “Günümüz var, sıra … hanımdaydı. Onun için buradayız.” demişler.

Ben işin polisiye tarafında değilim. Fakat bu olaydan yola çıkarak, “Yılın Annesi” seçiminin saçmalığını göstermeye çalışıyorum.

-------------------------------------------------------------------

Saçmalık en başta şurada: Siz, bir anneye “yılın Annesi” payesi vermekle bir anneyi onurlandırıyorsunuz. Tabii o anne gerçekten onurlanmış oluyorsa! Ama o annenin dışındaki bütün anneleri rencide ediyorsunuz.

Bütün dünya kabul eder ki; bir annelik içgüdüsü vardır. Bu içgüdü, her hal ve şartta çocukları korumayı, onlar için tereddütsüz ölümü göze almaya kadar varan feragat ve fedakârlığı emreder. Bu duygu her annede vardır.

Diyeceksiniz ki, bebeğini cami avlusuna bırakan annelere, hatta bebeğine işkence yapan annelere ne buyrulur?

Çocuğunu terk eden anne, onu yüreğinden bir parça kopararak terk etmek zorunda kalmıştır. Büyük bir ihtimalle kendisinin onu koruyamayacağını, toplumun koruyabileceğini düşünerek ondan ayrılmaktadır.

İşkenceye gelince… Bırakın kendi çocuğunu, düşmanına bile işkence yapmaya kalkışan kişi sağlıklı değildir ki!

Sağlıklı olmayan, ruhen hasta, tedaviye muhtaç bir annedir o. Ve böyle anneler çoook nadirdir. Böyle bir olay, milyonda bir annede bile görülemeyecek bir durumdur.

 

Vakit varken, buradan kadın kuruluşlarına, derneklerine sesleniyorum. Bırakın şu “Yılın Annesi” seçme saçmalığını. Deyin ki, bütün anneler yılın ve yüzyılın annesidir.

 

Tebessüm

İyilik Sever Teyze

Tur otobüsü sürücüsünün omzuna dokunulunca adam hafifçe başını çevirmiş, bir bakmış ki elinde bir avuç badem, yaşlı bir kadın durmakta. Teşekkür ederek almış bademleri ve yemiş.
15 dakika sonra yaşlı kadın tekrar sürücünün omzuna dokunup bir avuç daha badem vermiş ve bu ikramı 5 kere daha yapınca
”Zahmet ediyorsunuz efendim.' demiş saygılı sürücü,” Hep bana yedirdiniz. Biraz da kendiniz yesenize.'
”Çiğneyemiyorum evladım...” demiş yaşlı kadın, “Dişlerim yok.”
”Niye satın alıyorsunuz o zaman?”  
”Evladım ben sadece üzerindeki çikolatayı emmesini seviyorum!”

Tarih: 12.03.2008 Okunma: 759

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Suna

01.03.2008 - 20:20

Annelerin duygu ve düşüncelerini dile getirmişsiniz. Teşekkür ederim. Hoş geldiniz.

İsmail SÖNMEZ

02.03.2008 - 04:15

Aramıza hoşgeldiniz. Başarılar...

emel

03.03.2008 - 07:19

Neslihan hanım, Lise günlerime doğru, hoş bir nostanji yaptım sayenizde ... İyi niyetinizi anlamamak mümkün değil,hayata uzatmış olduğunuz değerli mesajlarınızı, 'cin işkencesi' vb güzel ve ince espirilerle iyi çevirmişsiniz konuyu.Öyle memnun kaldım ki bazılarını 3-4 sefer okumaktan kendimi alamadım.Sarıkamış ve tarihi açıdan da iyi bir durum değerlendirmesi olmuş... Harika bir somutlama yetisi.İlk kez siz de gördüm böyle tesbitleri...Şimdi derhal arkadaşlarıma göndermekten büyük haz duyacağım sayenizde bir sürü tebrik teşekkür...Kendilerini, böyle bir cevherle karşılaştırmanın, haklı mutluluğunu yaşayacağım. Biz de, --kurbağayı ürkütebildiysek ne mutlu- cümlenizden yine bir alıntı yaparak ki; insan hemen kulanmak istiyor! size kucak dolusu başarılar diliyorum. Saygılarla...

selami

04.03.2008 - 05:45

Editörünüzün yazmış olduğu slogana ilk başta şaşırdım. Şimdi sizi okuyunca çok Hakikatli biri olduğunu çarçabuk kavradım.Arifliğin, kamilliğin ne demek olduğunu anlayınca gözlerim doldu...Bu ülkeye sizin gibi insanlar lazım!Bu ülkeye sizin gibi insacıl başlıklar lazım!Biz bu tür güzelliklere hasret bir milletiz!Bu kıymetli köşede bizlere de acizane söz söyleme hakkına kavuşturmanızdan ötürü Tebrikler, Teşekkürler.

Suna

01.03.2008 - 20:20

Annelerin duygu ve düşüncelerini dile getirmişsiniz. Teşekkür ederim. Hoş geldiniz.

İsmail SÖNMEZ

02.03.2008 - 04:15

Aramıza hoşgeldiniz. Başarılar...

emel

03.03.2008 - 07:19

Neslihan hanım, Lise günlerime doğru, hoş bir nostanji yaptım sayenizde ... İyi niyetinizi anlamamak mümkün değil,hayata uzatmış olduğunuz değerli mesajlarınızı, 'cin işkencesi' vb güzel ve ince espirilerle iyi çevirmişsiniz konuyu.Öyle memnun kaldım ki bazılarını 3-4 sefer okumaktan kendimi alamadım.Sarıkamış ve tarihi açıdan da iyi bir durum değerlendirmesi olmuş... Harika bir somutlama yetisi.İlk kez siz de gördüm böyle tesbitleri...Şimdi derhal arkadaşlarıma göndermekten büyük haz duyacağım sayenizde bir sürü tebrik teşekkür...Kendilerini, böyle bir cevherle karşılaştırmanın, haklı mutluluğunu yaşayacağım. Biz de, --kurbağayı ürkütebildiysek ne mutlu- cümlenizden yine bir alıntı yaparak ki; insan hemen kulanmak istiyor! size kucak dolusu başarılar diliyorum. Saygılarla...

selami

04.03.2008 - 05:45

Editörünüzün yazmış olduğu slogana ilk başta şaşırdım. Şimdi sizi okuyunca çok Hakikatli biri olduğunu çarçabuk kavradım.Arifliğin, kamilliğin ne demek olduğunu anlayınca gözlerim doldu...Bu ülkeye sizin gibi insanlar lazım!Bu ülkeye sizin gibi insacıl başlıklar lazım!Biz bu tür güzelliklere hasret bir milletiz!Bu kıymetli köşede bizlere de acizane söz söyleme hakkına kavuşturmanızdan ötürü Tebrikler, Teşekkürler.