Oy
gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Yer SAKarya’nın
Akyazı ilçesi… Ak bir meydan, meydanda Ak bir kürsü ve kürsüde kabinenin en
arınmış, en Ak bakanı… Yüzünde gülücükler… Ağzı kulAKlarında… Edası yiğit mi yiğit! Kahraman mı kahraman!
Yiğidin karasına “Karaoğlan”
dendiğine göre, akı da elbette “Akoğlan”
unvanını hak ediyor.
Akoğlan, geçen yıl, 30 Ağustos’ta, emekli olurken,
trilyonluk zırhlı araba hediye ederek ödüllendirdikleri eski Genelkurmay
Başkanı’nın, bizzat kaleme aldım dediği, 27 Nisan 2007 bildirisine yükleniyor.
O bildiriyle AK Parti’yi düşürmek istediklerini söylüyor. “hodri meydan, hodri meydan” naralarıyla dünyaya meydan okuyor!
Akoğlan hızını alamıyor. Bir darbe adresi daha
veriyor; Silivri… Aynen şu yiğit ifadelerle konuya açıklık getiriyor: “Ergenekon mu ne diyorlar, o davada
yargılananlar bizi darbeyle düşürmeye çalışıyorlar!” Yine “Hodri meydan” naraları…
Akoğlan’ın Ak kürsüde esip gürlediği saatlerde,
Silivri’de savunma yapan Prof. Kemal Alemdaroğlu, “Burada hayali bir iddianamenin davası görülüyor.” diyor.
Biz de şunu hatırlatalım: Başta Akbaşbakan, AK parti
sözcüleri, yargıyı rahat bırakalım,
davalardan siyasi rant sağlamaya çalışmayalım deyip duruyorlar. Fakat
görüldüğü gibi, gerek Akbaşbakan, gerekse Akoğlan, davayı siyasete alet etmeden
duramıyorlar.
* * *
Neyse, konumuz Akoğlan’ın yiğitliği… Bu yiğitlikten
millet yararlanmalı… Meselâ; Deniz
Feneri konusunda…
Malum, Akoğlan’ın en çok konuşulan niteliği arınmışlığı!
Ak partinin en ak milletvekili olduğu söylenir. Nitekim Deniz Feneri’nde suçlanan
RTÜK Başkanının savunmaları kendisini tatmin etmemiş olacak ki, milyonların
gözünün içine baka baka, canlı yayında, “Zahit
Akman’ın istifasını istedim” dedi.
Fakat 1-2 gün sonra, Akman, “Yok böyle bir şey. Kimse istifamı falan istemedi. Başbakan da
arkamda!” diye cevap verdi.
Şimdi bu yiğit Akbakan’dan ne beklersiniz?
Söylediklerini ispat etmesini, kendisine bağlı bir kurumun başkanına haddini
bildirmesini… Yiğitliğini, Ak’lığını, Akoğlan’lığını göstermesini… Değil mi?
Peki, gösterebiliyor mu? Gösterebilir mi?
Ak kürsüden indikten sonra, Akoğlan’a, RTÜK
Başkanının istifası konusu soruldu.
Arınmış ak surat birdenbire karardı. Yüzündeki
gülücükler dağıldı. Kürsüdeki yiğit ve kahraman tavır kayboldu. Çehreye tuhaf
bir ifade hâkim oldu.
Ne cevap verdi?
— Tamam. O
konu kapandı. Bitti. Bir daha sormayın!
* * *
ÜSTATLARDAN
Meydan okuma; yeterince gelişmiş olmamanın en birinci
işaretidir.
Soljenitsin
Önceki
yazılar