Davadan İlk Görüntüler!

İsmail Hakkı CENGİZ - 17.03.2008

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının, AKP hakkında kapatma davası açmasıyla çok ilginç hususlar ortaya çıktı.

Sayın Başsavcı konu hakkında hiç konuşmadı

Üç gündür, sayısı belirsiz televizyon kanalında, sayısı daha çok belirsiz kişi konuştu. Konuşulanlardan anladık ki; Sayın Başsavcı hukuku hiç bilmiyor.

Ne kadar yarı aydın varsa hukuku biliyor.

Recep Tayip Erdoğan biliyor.

Dengir Mir Mehmet Fırat (doğru yazdım mı?) biliyor.

Bülent Arınç biliyor ama Sayın Başsavcı bilmiyor.

*                        *                      *

Türkiye’nin gelişmesini, istikrarını bütün yarı aydınlar, bütün AKP yöneticileri, geleceklerini garanti altına almak için TBMM’de parmak kaldıran Yüce Meclis’in üyeleri istiyor ama bir tek Sayın Başsavcı istemiyor.

*                        *                      *

Memleketteki herkes hukuka saygılı, bir tek Sayın Cumhuriyet Başsavcısı saygılı değil.

Bütün yarı aydınlar demokrat…

Recep Tayip Erdoğan demokrat…

Dengir Mir Mehmet Fırat ve yanında esas duruşta bekleyen iki bakan demokrat…

Bülent Arınç ve danışmanları demokrat…

Mustafa Sarıgül demokrat…

Hatta Gökhan bile demokrat…

Ama bir tek Sayın Başsavcı demokrat değil.

Ha…

Bir de ben demokrat değilim.

Zaten olamam.

Bülent Arınç demokratsa, Recep Tayip Erdoğan demokratsa ben değilim.

 

Sayılarla Demokrasi

Sayın Başbakan’a göre yüzde 47 oy almış bir parti hakkında kapatma davası açmak haksızlık.

2002 Genel Seçimlerini hatırlayalım. Tam da buna yakın bir oy, milletin yüzde 46’sının oy verdiği partiler parlamentoda temsil edilemedi. Bu haksızlık olmuyor mu? Bu durum düzeltilsin, yüzde 10 barajı kaldırılsın, diyenlere Sayın Başbakanın cevabı neydi?

Niye kaldıralım? Kaldırıp da kendi ayağımıza kurşun mu sıkalım, oluyordu.

Bu mantığa göre yüzde 9.9 oy alırsın boşa gider, bunda bir adaletsizlik yoktur. Nitekim geçmişte, pek çok partinin milyonlarca oyu hiçe sayılmıştır.

*                        *                      *

İki buçuk milyonluk İzmir büyük şehir belediye başkanı, 2004’te seçildikten iki ay sonra hakkın rahmetine kavuşuyor.

İzmir’in 18 ilçesinden birisi için, Bornova için seçilen ilçe belediye başkanı il belediye başkanı olarak atanıyor. Hiçbir belediye başkanlığı için seçilmemiş olan birisi de Bornova Belediye başkanı olarak görevlendiriliyor.

Demokrasiye bakar mısınız?

Bu yapılanlar, birkaç ay için değil, 5 yıl için yapılıyor. Nitekim atanan iki belediye başkanı da halen görevlerinin başındadır ve ikisi de görevlerinin gerektirdiği halk desteğinden, otoriteden yoksundur.

Hem Bornova’nın, hem İzmir’in milyonlarca seçmenine demokratik saygı nerede?

Muhakkak benzer şeyler başka ilçelerin de başına gelmiştir. Ben bildiğimi yazabiliyorum.

Kanun böyleymiş!

Bu kanunu sizden önceki birileri bu hale getirdi.

Değiştirin, efendim. Demokraside böyle garabet olur mu?

 

Başlığı “Sayısal Demokrasi” olarak da atabilirdim de, konunun sulandırılacak ve gülünecek tarafı pek yok.

 

Türkçenin karasevdalıları              

Divan-ı Lugat’it-Türk’te nakledilen hadiste “Türk dilini öğreniniz, çünkü onlar için uzun sürecek hâkimiyet vardır” diyen peygamberimize, Nihat Sami Banarlı şu sözleriyle katılır. “Türk dilini seviniz! Çünkü Türklerin en az geçmişleri kadar büyük geleceği olacak ve bu gelecek, o geçmişe dayanacaktır.”
 

         Arıyorum (Dünden devam)

            İş hanımızı plaza, bedestenimizi galeria,
            Sergi yerlerimizi center room, show room,
            Büyük şehirlerimizi mega kent diye gezeniniz var mı?

Yusuf Yanç (Devam edecek)

 

 Zeytindal'ndan

            ŞİMDİLİK

            Davul da sizdedir, tokmak da sizde,
            Çalınız bakalım Allah büyüktür!
            Hükümran olarak üzerimizde,
            Kalınız bakalım Allah büyüktür!
            ***
            Uygunsuz işleri meşru sayarak,
            Devran sürersiniz şeref (!) duyarak.
            Bu milleti kaz yerine koyarak,
            Yolunuz bakalım Allah büyüktür!
            ***
            Ceza kesseniz de hayâle, düşe,
            Gerçekler ortada, benzer güneşe.
            Yiyip/ içip semirmekten dört köşe,
            Olunuz bakalım Allah büyüktür!
            ***
            Hep böyle dönmez ya sistemin çarkı,
            Bir gün bitecektir imtiyaz farkı!
            Mâsum yüreklere durmadan korku,
            Salınız bakalım Allah büyüktür!
            ***
            Gam değil şimdilik maçın gâlibi,
            Girdaplı yerlerin görünmez dibi!
            Sâhipsiz sürüye aç kurtlar gibi,
            Dalınız bakalım Allah büyüktür!
            ***
            Kazanacak, sabredenler belâya,
            Ve sürgünler dönecektir sılaya!
            Siz nâdanlar, bizi böyle alaya,
            Alınız bakalım Allah büyüktür!

            Ahmet Süreyya DURNA

 

Önceki yazıları görmek için aşağıdaki kutuya tıklayın.

Tarih: 17.03.2008 Okunma: 591

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?