Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Ülkedeki siyasî görüşlerin gittikçe keskinleştiği,
taraflar arasındaki uçurumun derinleştiği ve çok tehlikeli bir kutuplaşmaya
doğru gidildiği ortada! Bunu durdurabilecek tek unsur, siyasî tarafların
birbirini daha yakından tanımasıdır. Karşı görüş sahiplerinin birbirini
anlamaya çalışmasıdır. Birbirlerine anlayış göstermeleridir.
Yazılarımızı takip edenler, bizi genellikle AKP
muhalifi görüşlerimizle tanırlar. Bu tutumumuz, “AK Partililerle” hiç
irtibatımız olmadığı anlamına gelmemeli. “AK Partili” pek çok yakınımız ve
dostumuz var. Şimdi, onlardan birinin gözüyle memleketin durumuna bakalım.
Görüşlerini yansıtacağımız kişi, “AK Parti”nin Sandıklı ilçe teşkilatında aktif
bir üyedir.
Kendisine, “AKP’nin
iktidarda geçen 7 senesi sizi tatmin etti mi?” diye soruyoruz.
“Evet!” diye anlatmaya başlıyor: “Sağlık konusunda çok büyük hamleler yapıldı. Sağlık Bakanı tertemiz
bir adam… Herkes sağlık güvencesine kavuştu, istediği hastanede, istediği
tedavi ve ameliyatı olabiliyor. Tam gün
yasasıyla daha da iyi olacak. Sandıklı hastanesine ek bina yapıldı. 5 yıldızlı
otel gibi donatılıyor. Hizmet mükemmel!”
Eğitimle devam ediyor: “Benim bir torunum var. 6 yaşında okula başladı. Daha 1’nci dönem bitmeden
okumayı söktü. Eskiden biz, 3’ncü sınıfta okumayı zor sökerdik. Bu başarı hem
eğitim sisteminin modernliğinden, hem de öğretmenlerin iyi yetiştirilmiş
olmasından.”
“Sınıf mevcutları kaç kişi?” diye soruyorum. Devlet
okulundaki sınıf mevcutlarının “20-25
kişi.” Olduğunu söylüyor.
Dış politikaya geçiyor: “Türkiye’yi tanımayan ülkeler, haritada yerini bulamayan insanlar
vardı. Şimdi, dünyada tanımayan kalmadı. Tarihte ilk defa, bir Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanı, Avustralya’ya ziyarete gitti. Sonra, geçenlerde dış
ülkelerden öğrenciler geldi. Türkçe konuşuyor, Türkçe şarkılar söylüyorlar.
Dünyanın her yerinde Türkçe eğitim veren okullar var. Bunlar Türkiye’nin
tanıtımına ve dünyada söz sahibi olmasına yardımcı olacaklar.”
Ulaşımı anlatıyor: “Türkiye’nin her yerinde çift gidiş-gelişli yollar yapılıyor.
Afyonkarahisar-Sandıklı yolu bunlardan biri. Eskiden kışın, bir araç Damlalı
Boğazında kayarsa, İstanbul ve Ankara’yı Antalya’ya bağlayan yol kapanırdı.
Artık bunları aştık. Yol çok büyük hizmettir. Bunları kimse görmek istemiyor.”
“Kriz sence de ‘teğet’ mi geçti?” soruma karşılık
şunları söylüyor: “Teğet falan geçmedi.
Kriz her yerde var. Dünyada var, Türkiye’de de var. Avrupa’dan gelenler; ‘siz
krizi Avrupa’da görün! Oraları görseniz, Türkiye’de kriz var demezsiniz’
diyorlar.”
“Peki!” diyorum, “Partinin adı Adalet ve Kalkınma
olduğuna göre; ‘gelir dağılımı adaleti’nde bir ilerleme sağlandı mı, sence?”
“Tabii!
Devlet, geliri olmayan yaşlıların bütün sağlık hizmetini ücretsiz yapıyor.
Onlara 3 ayda bir 700-800 TL maaş veriyor.” Bunun üzerine, “Bu, Demirel’in ‘65 yaş aylığı’ uygulaması değil mi?”
diye soruyorum. “Hayır, bu yeni.”
diye cevaplıyor.
Bir “AK Partili”nin görüşlerini yorumsuz sundum.
Görüşlerde maddî hatalar, yanlışlar varsa görüş sahibine aittir. Ben bir
düzeltme ve eleştiri yapmak, kendi fikirlerimi katmak istemedim. Bugün, bu
köşede; sadece bir “AK Partili”nin
görüşlerine yer vermeyi arzu ettim.
Önceki
yazılar