Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Meteoroloji uzmanlarının bildirdiğine ve TV ana
haberlerinin duyurduğuna göre; hava sıcaklıkları artan nemle birlikte 80 derece
hissedilecekmiş.
Bu ne yahu?
35 derecelik sıcaklığı 40 derece hissedebiliriz,
nemle birlikte çıksın 45’e, hadi en fazla olsun 50 derece! Ki bu sıcaklıklara
bile tahammül etmek ne mümkün!
30 derecenin üzeri insanı bunaltmaya başlıyor.
Öyleyken, hava ısısını 80 derece hissedebileceğimiz söyleniyor. Rakam, başlı
başına görkemli bir anormalliğin belirtisi. O kadar ki; yarım asrı aşan
ömrümüzde 40 derece sıcaklık, “tenleri eriten” sıcaklık olarak kabul edildi.
Edebiyata, şiire, romana böyle girdi. Şimdi telaffuz edilen rakam, tenleri
eriten sıcaklığın 2 katı!
Dayanabilirsen dayan!
80 derece söylemi; iklimdeki, iklim değişikliğindeki,
küresel ısınmadaki anormalliğin son derece açık göstergesi… Anormal şekilde
kirletilen, ısıtılan yerkürenin, atmosferin açık bir tepkisi, çarpıcı bir
ikazı…
Bu anormal ısınma, başka bir takım anormalliklerin de
bir habercisi mi, acaba? Veya aynı zamanda başka anormalliklere de yol açabilir
mi?
Meselâ; bugün istisna olan sağlıksız insan
davranışlarının artmasına sebep olabilir mi? Yeni anormal davranışların ve
eylemlerin ortaya çıkmasını tetikleyebilir mi? Toplu çıldırmalar, hatta toplu
ölümler meydana getirebilir mi?
* * *
Başka bir meteoroloji uzmanı; “80 derece” iddiasını
yalanladı. Böylece akıl almaz bir rakamdan bahsetmenin anormalliği, yine
uzmanınca düzeltildi.
Yani neresinden bakarsanız anormal bir durum. Doğru
olmasa da, “sıcaklığın 80 derece olarak
hissedilebileceğini” söyleyen uzmana hoşgörü göstermeliyiz. Anormal
sıcaklar dolayısıyla bazı anormallikler olacak, tabiatıyla!
Türkçede yaygın bir deyim var: Kafayı üşütmek… Zihni yönden sağlıksız davranışlarda bulunanlar
için sarf ettiğimiz bir söz. Bir de “Ayağını
sıcak, başını serin tut” diye bir atasözümüz var.
Bize kalırsa atasözü daha isabetli… Hakikaten, kafa
serinken daha sağlıklı düşünüyor insan. Dolayısıyla anormal davranışlar
sergileyenler için sarf ettiğimiz “kafayı
üşütmüş” deyimi yerinde değil.
“Kafayı
üşütmüş” deyimi yerine “kafayı kaynatmış” deyimini kullanmayı
öneriyoruz. Çünkü sıcaktan bunaldıkça; “şu
başımı biraz serinletebilsem…”, “kafama güneş geçiyor, keşke biraz üşüse,
üşütebilsem…” gibi temenniler artabilir. Bu da doğal olarak yanlış anlaşılabilir.
Böyle yanlış anlamalara meydan vermemek için “üşütmüş”ü atıp, yerine “kaynatmış”ı koymalıyız.
* * *
Derseniz ki, bu yazı da biraz anormal… Deriz ki,
aşırı sıcaklardan ve gelen haberlerdendir.
Önceki
yazılar