Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Öteden beri, Türk Silahlı Kuvvetlerini ilgilendiren
hukukî düzenlemeler, orduyla işbirliği halinde yapılır… Öyle ki; kendilerini
ilgilendiren bir konuda, askerin istemediği bir düzenleme meclise bile gelmez. Neredeyse teklif dahi edilemez(di).
Bu söylediklerimiz çok eski hususlar değil. Hafızalarda
çok taze olaylar var. En tazesi; “bedelli askerlik”le ilgili olanı. Kriz
ortamında hazinenin paraya ihtiyacı var. İş sahibi olanların ise, askerlik
süresinde, işyerlerini kapatmaya tahammülleri yok. Bu şartlarda “bedelli askerlik” tartışmaya açılıyor,
uygulama talepleri geliyor… Hal böyleyken, Genelkurmay Başkanı; “Güneydoğu’da
şehitler verilirken ‘bedelli askerlik’ uygulanamaz.” diyor. Bu sözlere karşılık
ne hükümetten, ne muhalefetten bir cevap geliyor. Genelkurmay, tartışmaya son noktayı koymuş oluyor.
Tabii askerleri ilgilendiren tek konu “bedelli askerlik”
değil. Askerlerin pek çok problemi, pek
çok beklentisi var. İşte birkaçı: Yıllardan beri, Silahlı Kuvvetler
personeli arasında özlük hakları ve
tazminatlar açısından dengesizlikler olduğu, bilhassa emekli maaşları arasında
uçurumlar meydana geldiği yazılıp, söyleniyor. Bu konuda emekli astsubaylar
açıklamalar yaptı, meclisteki parti temsilcileriyle görüşmelerde bulundular,
hatta kendilerini bizzat Başbakan bile dinledi. Başbakan, onlara hak verdi,
gerekli düzenlemelerin yapılacağını, haksızlıkların giderileceğini söyledi.
Aradan aylar geçtiği halde, ne yazık ki hiçbir adım atılmadı.
Öte yandan, uzman erbaşlarla ilgili iyileştirmeler yapılması
gerektiği, askerî öğrencilerin ayrılması durumunda ödenen tazminatın anormal
derecede yüksek olduğu yıllardır dile getiriliyor. Yine subay ve astsubayların
15 sene olan mecburî hizmet sürelerinin çok uzun, hatta Anayasa’ya aykırı
olduğu iddia ediliyor.
Bunların hiçbirisinde derde deva olabilecek bir adım
atılmadı. Çünkü hemen her biri için Genelkurmay Başkanlığınca “bir düzenleme yapılıp meclise sunulacağı” söylendi.
Meclis çoğunluğunu elinde tutan iktidar partisi, askerleri ilgilendiren bütün
bu konular için Genelkurmay
Başkanlığının sözüne uydu. Oradan gelecek düzenlemeleri sabırla bekledi,
beklemeye devam ediyor!
Derken… TBMM’nin çalışma döneminin son günü, son gecesi, son
saatlerde TSK’ni ilgilendiren bir kanun maddesi Meclis’ten geçiyor. Maddeye
göre; “askerlerin ağır cezalık suçlarına sivil mahkemeler bakacak”mış.
Kamuoyuna bizzat Başbakan tarafından verilen bilgiye göre, bu yasa “darbeleri önleme yasası”ymış.
Şimdi, bir yukarıda hatırlattığımız, yıllardan beri
düzeltilmesi, haksızlıkların giderilmesi beklenen konulardaki yavaşlığa bakın…
Bir de askerleri ilendiren bir konuda, askerin fikrini almak değil, onlara
haber bile vermeden çıkarılan gece
yarısı yasasına bakın. Bu hadisede nasıl iyi niyet arayabilirsiniz?
Sonra, anlayamadığımız bir şey var: Sayın Başbakan,
uzun zamandan beri sık sık “darbe
döneminin kapandığı”nı söylemiyor mu? Eeee, kapanmış olan darbe suçları
için bu aciliyet, bu yangından mal kaçırma düzenlemesi de ne oluyor?
Hem,
askerler, sivil mahkemelerde yargılanıp duruyor ya! Daha önceki hafta 9 albayın ifadesini alıp, 1’ini
tutuklayan, sonra tahliye eden “sivil
yargı” değil miydi?
Önceki
yazılar