ADRES TARİFİ USTALIK İSTER

İsmail Hakkı CENGİZ - 28.07.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 


 

Pazartesi günü, uzun süredir görmediğim Terzi İbrahim SARIGÖZ’ü ziyarete gitmiştim. Çay içerken, “bugün cenazemiz var” dedi.

 

“Hayrola, kim?” diye sordum.

 

“Ahmet Hamdi AYHOPA’yı kaybettik.” cevabını alınca, “Onu tanıyordum, ben de cenaze törenine katılırım” dedim. Çayı bitirdikten sonra, ikindi namazında, cenazenin kalkacağı camide buluşmak üzere dükkândan ayrıldım.

 

*                        *                      *

 

Saat 16:00’da evden çıkıp önce metroyla Üçyol’a ulaştım, oradan da Balçova otobüsüne bindim. İneceğim durağı bilmediğim için, birisine camiyi sormam gerekiyordu. Otobüsün ortasında durup etrafıma bakındım, adresi bileceğini tahmin ettiğim birisini aradım.

 

Oraların muhtarı gibi, vaziyete hâkim görünen orta yaşlı bayana “İlahiyat Fakültesi camiini biliyor musunuz?” diye sordum.

 

“Evet, daha çok yolunuz var.” dedi.

 

“Siz o duraktan sonra inecekseniz, bana da ineceğim durağı gösterir misiniz?” diye rica ettim.

 

“Ben daha önce ineceğim. Siz 1,2,3” diye sayarak ve son derece kendinden emin bir şekilde, “benden tam 4 durak sonra ineceksiniz” dedi.

 

Teşekkür edip, arkadaki boş koltuğa oturdum. Gözüm, adresi sorduğum bayanda… O inecek ki, ben de durakları sayıp, 4’ncüde ineceğim.

 

Hakikaten uzun bir süre gittik. Neyse, bayan indi. Durakları saymaya başladım. 1’nciyi geçtik, 2’nci durağa geldiğimizde baktım, “Okul” yazıyor. Onu da geçtik fakat “Okul” durağının ismini “İlahiyat Fakültesi”nden almış olabileceği gibi bir hisse kapıldım. Yanımda oturan kıza söz konusu adresi bilip bilmediğini sordum. “Okul durağı olabilir” dedi. “Hımm, o zaman ben bir sürücüye sorayım”, diye hızla şoförün yanına gittim. Bu arada 1 durak daha geçmiştik.

 

Sürücüye, “İlahiyat Fakültesi Camii” durağını sordum. “Geride kaldı” diyerek beni ön kapıdan indirdi.

 

Geriye doğru, yokuş yukarı yürümeye başladım. Epey geçmişiz. Sıcakta git git yol bitmiyor. Yine bir yanlışlık olmasın diye 50 adımda bir camiyi soruyorum. Subay emeklisi gibi görünen birisine de soracağım “Selamünaleyküm!” dedim. Sertçe elini uzatırken “ve aleykümselam!” dedi. Gayet sert bir şekilde elimi sıkarak adresi tarif etti. Ben de ona sertçe teşekkür ederek, tırmanmayı sürdürdüm.

 

*                        *                      *

 

Kan ter içinde, ikindi namazının farzına yetişebildim. Cenaze namazında, ortaokuldan resim-iş hocam, Hasan KABAKÇI ile karşılaştık. “Yahu, sen niye zayıfsın da biz şişmanız?” diye sordu.

 

“Hocam” dedim, “siz de inmeniz gereken duraktan 2 durak ötede iner, bu sıcakta da 1.500 metre yokuş tırmanırsanız, zayıf kalırsınız!”

 

Cenaze namazını da eda edip, kabre doğru yola çıktık…

 

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 28.07.2009 Okunma: 757

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

özgür deniz

13.06.2009 - 14:31

bana göre TAMAMEN AŞI İTHAL ETMEK İÇİN..... kimbilir belkide o aşılar çok büyük felaketler içeriyordur... çok dikkatli olmalı ama dikkat eden nerede.... saf insan olan yokki dikkat edilsin.... yazık oluyor..... şeytana da ilaçlarına da asla güvenilmez güvenilmemeli.... ha bu ilaçsızmı kalalım değildir... kimse anlamadan bu sözümü yargılamamalıdır... oturup konuşulur bunlar... çünkü kimki kendi özünden sapar o şeytana mutlaka tapar ferkında olmaz belki ama tapar tapıyordur.... selamla umutla duayla ahlakla kitapla yazıyla kalemle insanlık devrimi ile canım abim...

özgür deniz

13.06.2009 - 14:31

bana göre TAMAMEN AŞI İTHAL ETMEK İÇİN..... kimbilir belkide o aşılar çok büyük felaketler içeriyordur... çok dikkatli olmalı ama dikkat eden nerede.... saf insan olan yokki dikkat edilsin.... yazık oluyor..... şeytana da ilaçlarına da asla güvenilmez güvenilmemeli.... ha bu ilaçsızmı kalalım değildir... kimse anlamadan bu sözümü yargılamamalıdır... oturup konuşulur bunlar... çünkü kimki kendi özünden sapar o şeytana mutlaka tapar ferkında olmaz belki ama tapar tapıyordur.... selamla umutla duayla ahlakla kitapla yazıyla kalemle insanlık devrimi ile canım abim...