Yolum
yine gurbete düştü.7 Tepeli şehirde mahkemeleşeceğim çekzedelerle… Aylardır
başka bir şey yaptığım yok zaten.
Türkiye
kazan ben kepçe. Git babam git.(Dayan anam bacım dayan. Dayanabilirsen tabii.)
Buna ne can dayanır. Ne sinir dayanır, ne bünye bunu kaldırır.
Sahi ben
nasıl dayandım aylardır. Bilmiyorum… Ama ben bende değilim. Kurulu bir
robot gibiyim adeta. Birçok yerdeki hakim, ben bir şey anlatmadan suratıma
bakıp, elindeki evrakları okuyup yetkisizlik verir oldu.En azından yetkisizlik
aldığım davalar Salihlide görülecek.Ama verilmeyenler için; dayan yüreğim
dayan.Yine gurbetin yolunu tutacağım adli tatilden sonra…
Hırsızın
maddi götürdükleri inanın hiççç Ya
manevi kayıplarım? Ya benimle kaybeden zavallı diğer insanlar.
24 yıl
telefonla konuşmak mesleği olan ben, artık telefonla konuşmaktan nefret eder
hale geldim. Ve çoğunlukla telefonum ya kapalı, ya sessizde, ya da taşımıyor
unutuyorum açıkçası.
Acı
olan, aylardır bağırıyorum, sesimi benden başka duyan yok. Ne yazık ki hukuka
da güvenim kalmadı. Çünkü kanunlarımız ne yazık ki sadece hırsızı
dolandırıcıyı, caniyi savunur durumda.
Onlara
insan hakkı var. Avukat veriliyor. Onlara susma hakkı var, hatta yalan
söyleme hakkı bile var. Ben ve benim gibi mazlumunsa, sadece Allah’ı var. Bağırsak
da çağırsak ta kendimizi çatıdan da atsak da olacağı yok…
Hırsız
bir gün başka bir şeyde yakalanıp “ben şurayı da soydum, şunları aldım “
demeden hırsızın yakalanacağı yok. Çünkü yakalama emrine istinaden yapılan
sorgulama öyle sıradan ki, adam susma hakkını, yalan söyleme hakkını kullanıyor
,ifadesini veriyor aslanlar gibi çekip gidiyor. Bu kadar basit…
Benim
hırsızımla birebir muhatap, hırsızı ihbar eden şahıs belli.Hırsızla telefon
görüşmeleri alenen belli.Bana ait 3 tane çeki onun düzenlediği kullandığı
ortada.Çekteki cirantalar kendi suç ortakları.Zaten bazı telefonlarını da onlar
kullanıyor.Her verdikleri ifade de yalan söyledikleri alenen
ortada.Çelişkiler ortada.Ama kimse bir şey yapmıyor.
Ben
yanıyorum aylardır söndürenim yok. Kullanılan çekler yüzünden 31 insan perişan
mağdur çaresiz. Benimle birlikte onlarda mahkemelerde sürünüyor. Zaten malları
gitmiş ellerinden. Öyle ki içlerinde işini, eşini kaybedenler var.
Son çare
benim çek için yatırdığım %10 teminatı alıp gidiyorlar. Mahkemeyi kazanınca,
ben %40 fazlası ile paramı ve mahkeme masraflarını alacağım ya: Arayın bulun
vatandaşı ki, alabilelim. Nerde…
Benim
emanete yatırdığım parayı ve masrafları almam için de önce o
şahısları bulmam, sonra icra yoluyla o paraları almam lazım.
Nerde?
Türkiye kazan ben kepçe… Arayan bulur deseler de yalan… Bugünkü
teknolojik verilere rağmen birçok suçlu bulunuyor mu ki ben bu
vatandaşları bulayım. Alacağım 3-5 bin lira için 5-6 bin lira masraf etmek
ve sonunda hiçbir şey alamamak ta var.
Eh.
Çaresiz soğuk su içiyoruz onların üstüne… Malum havalar sıcak.” Belki
serinleriz “ diye düşünsek de vallahi öyle bir yakıyor ki, Salihli itfaiyesi
bile söndürmeye yetmiyor…
Yani
sizin anlayacağınız yanmaya devam.
Ben bu
hale neden düştüm sahi?
“Hırsız
“ demeyin. Tamam, hırsız bunları götürdü de, beni bu hale kim düşürdü?
Bankalar… Nasıl ki sahte paraya el koyuyorsa banka, çalıntı çeke nasıl el koymaz
anlamıyorum. El koymadığı için de iade edilen her çek, dönüp dolaşıp size
geliyor ve sürünme faslınız başlıyor.
Ben
çeklerin icraları için, varımı yoğumu emanete bırakınca işimi, her şeyimi
yitirip bankaların kara listesine alınıyorum. İki banka beni yakıyor, bende
diğer bankaları. Sonuç mu: Bankalar benim peşimde de, ben kimin peşine
düşeceğimi bilmiyorum. Hırsıza ulaştıracak adamın yeri belli tutuklanmıyor. Tutuklanma
ne kelime adam gibi sorgulanamıyor. Eh malum insan hakları…(Bu kanunlarda
polisim ne yapsın)
Gülgün
YALVAÇ aylardır sürünüyor o mahkeme senin, bu mahkeme benim..O şehir senin
bu şehir benim.Suçluya avukat tutan devletim bana bir gün olsun sormadı
“Gülgün
Hanım:
Sen çok
mağdursun. Mahkeme açacak harç yatıracak paran var mı? Avukat tutabilecek
misin? İl il, ilçe ilçe geziyorsun, yol paran, karnını doyuracak, simit
alacak paran, içecek suyun var mı? “Diyen yok. Bir mahkemeye katılmasam çekin
bedeli boynuma geçecek. Çek çalıntı, imza sahte kimin umurunda… Ben mal
varlığımdan olmuşum. İtibarım üç kuruşa düşmüş. Bankalar benim hakkımı
aramasalar da, kendi haklarını aramak için her gün telefondalar. Ayaklarım
dizime kadar şiş. Mosmor. Bir gün kalp krizi geçirip ölsem, yollarda düşüp
ölsem, bu dalgınlıkla bir aracın altında kalsam, bana mı yazık o araç şoförüne
mi? Kimin umurunda?…Gülmeyin. Çünkü aynı şeyler yarın sizin başınıza da
gelebilir. Bugün bana, yarın size…
Hadi
dostlar şimdi söyleyin bana.Benim haklarımı savunacak bir DON KİŞOT yok mu
şu anasını sattığımın memleketinde…Mazlumlar bu kadar mı sahipsiz
hani.Suçluya var olanın yarısı mazluma da var olduğu gün, inanın çok şey
değişir bu ülkede Ama nerde????
Arşiv