Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
“Açılım” konusunda atakta
olan İçişleri Bakanı son olarak “Şimdiye kadar yaptıklarımız, bundan sonra
yapacaklarımızın teminatıdır” demiş. O zaman, şu geçen 7 senede nereden
nereye geldiğinizi hatırlamak, iktidarın nasıl bir “açılım” yapacağı konusunda
bir fikir verebilir diye düşünüyor ve soruyoruz: AKP olarak geldiğiniz yer
nere, şimdi durduğunuz yer nere?
Geldiğiniz yer gayet açık: Ekonomik bakımdan
alt-orta gelir grubuna ait kesimlerden geldiniz. Şimdi bulunduğunuz yer de
gayet açık: Ülkenin en zengin kesimi içine girdiniz. Artık, “Ak partili”
demek, “zengin” demek!
Çocuklarınız daha 18-20
yaşlarında işadamları oldular. Hem de uluslar arası çapta! İçlerinde,
Unakıtan’ın oğlu gibi, şirketi Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasına
girenler bile var.
Belli ki, çok büyük bir “ekonomik
açılım” yapmışsınız. Ne yazık ki bu açılım çevrenizle sınırlı kalmış. Neden
aynı açılımı vatandaşın milyonlarca çocuğu için de yapmıyorsunuz? Yapmanıza
imkân var mı?
* * *
Öte yandan, diyorsunuz ki; Kişi
Başına düşen Millî Gelir 10 bin doların üzerinde… Güzel!
Hani bunun adil bölüşümü.
Bırakın 10 bin dolar gibi kocaman rakamları, bunun %1’ini rüyalarında bile
göremeyen milyonlarca Türk vatandaşı var. O milyonlara sadaka dağıtıyor, “sadaka
kültürümüzde var!” diyerek bununla övünüyor, âleme, sadakaya muhtaç
olanların varlığından, faydalı bir şeymiş gibi bahsediyorsunuz.
“Sadaka kültürü”nü faydalı bir
şey gibi kabul edince; elbette sonsuza kadar sürdürmek için de elinizden geleni
yapıyorsunuz. Dolayısıyla, kitleleri sadakaya muhtaç olmaktan kurtarmak gibi
bir düşünceniz, bir çalışmanız, hele hele bir “açılım”ınız asla ve kat’a
söz konusu olmuyor.
* * *
Aslında açılacak çok konu var. Tesadüf bu ya; tam “açılım”
tartışmalarının zirve yaptığı günlerde Kürtlerin önde gelen liderlerinden biri
askerden terhis oldu. Vaktiyle DTP’nin genel başkanlığını da yapan bu şahsın
hikâyesini hatırlayalım: Yıllarca evvel “Askerliğe elverişli değildir”
raporu almıştı. Daha sonra bu rapor sorgulandı ve sahte çıktı. Yeniden yapılan
muayeneyle sağlam olduğu kanıtlandı. Söz konusu Kürt lider askere alındı ve 15
ay aslanlar gibi askerliğini yaptı, teskereyi hak etti.
Lakin “askerliğe
elverişli değildir” raporu alan bir tek o değildi ki… Daha pek çok gencin “çürük”
raporu var. Fakat onların raporu sorgulanmıyor. Hele onlar için de bir “sorgulama
açılımı” yapıverin.
Öte yandan bazı gençler,
yurtdışında çalıştıkları gerekçesiyle 21 gün “bedelli askerlik” yapma
hakkına sahip… Sebep: Uzun dönem askerlik yaparlarsa işlerini kaybedebilirler.
Peki, yurtdışında çalışanın işini kaybetme tehlikesi var da, yurtiçinde
hasbelkader iş bulmuş, işyeri açmış olan kişilerin işini kaybetme tehlikesi yok
mu? Gelin burada da bir “açılım” yapıverin.
Sahiden açılım, sahiden
çözüm getirmek istiyorsanız bunun sırrı tek kelimede gizli: ADALET! Siyasette,
iktisadî hayatta, eğitimde, mecburî askerlikte, devlet iş ve işlemlerinde… Vs. adaleti
sağlayın. Başka hiçbir ek gayrete gerek kalmadan ülkede huzur ve güveni temin
etmiş olursunuz.
Vatandaş “açılım” demiyor,
“açım” diyor. “Açım, sofrada yer açın” diyor. Bunu duyacak kulak lâzım.
Sefaleti, fecaati görecek göz lâzım. Gönül gözü lâzım…
Önceki
yazılar