Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
“Orta direk” kavramı en fazla, Özal’ın başbakanlığı döneminde gündemdeydi. Özal’a göre orta
gelirlilerin hem sayısı artırılmalı, hem de orta direk güçlendirilmeliydi. Ne
yazık ki, gerek Özal’ın, gerekse ondan sonra gelenlerin uyguladığı ekonomik ve
sosyal politikalar orta direği bitme noktasına getirdi. Görünün köy kılavuz
istemese de elimizde Türkiye’nin durumunu gösteren istatistikler olsa iyi
olurdu. Maalesef yok.
Fakat önümüzde, dünyadaki yoksul, orta gelirli ve zenginlere ait 1992 ve 2002 yıllarına ait
veriler var. Bu veriler üzerinden dünyayı konuşacağız. Bununla birlikte,
Türkiye; zaten dünyanın eşit olarak küçültülmüş yüzde 1’lik bölümü gibi… Bu
rakamları tahlil etmekle Türkiye’ye de ışık tutulacağı düşüncesindeyiz.
Hepimizin malumu olduğu üzere, dünya, ekonomik
bakımdan sürekli büyüyor, gelişiyor ve zenginleşiyor. Buna göre, her geçen gün yoksul sayısının azalması,
orta gelirli ve zengin sayısının artması lâzım! Aşağıda göreceğiniz
istatistikler pek öyle söylemiyor.
İşte, Worldwatch
Enstitüsü’nün, vaktiyle açıkladığı çok ilginç rakamlar:
1992
yılında;
Dünya nüfusu: 5,5
milyar… Yoksullar: 1,1 milyar,
Orta gelirliler: 3,3 milyar,
zenginler: 1,1 milyar…
2002
yılında;
Dünya nüfusu: 6,1
milyar… Yoksullar: 3 milyar,
Orta gelirliler: 1,4 milyar,
zenginler: 1,7 milyar…
Bu istatistikte ilk gözümüze çarpan husus; dünya
nüfusu 10 yılda, 600 milyon artarken, ilginç bir rastlantıyla, zenginlerin nüfusu da tam 600 milyon
artmış. Bu çok sevindirici olabilirdi, hiç olmazsa yoksulların ve orta
gelirlilerin nüfusu değişmemiş olsaydı!
Ne yazık ki, orta gelirli ve yoksul sayısı hiç
beklenmedik bir şekilde değişmiş: Görüldüğü gibi; orta gelirlilerin sayısı 1,9 milyar azalırken, yoksulların sayısı tam 1,9 milyar artarak, 10 sene öncesine göre,
yoksul nüfusunda patlama olmuş. 1992’de, yoksulların genel dünya nüfusuna oranı
5’te 1 iken; 2002’de nüfusun hemen yarısı yoksul hale gelmiş.
Bize göre en çarpıcı gelişme, orta gelirliler
grubunda yaşanmış: 1992’de dünyanın yarıdan
fazlası orta gelirliyken, 10 yıl sonra orta gelirlilerin oranı 4’te 1’in bile altına inmiş. Yani, orta direğin beli tam manasıyla kırılmış.
Tek olumlu gelişme, zengin sayısındaki artışta
gerçekleşmiş. 1992’de zenginlerin genel
nüfusa oranı 5’te 1’ken, 2002’de 4’te 1’in üzerine çıkmış. Evet, dünya
zenginleşiyor fakat adaletsiz bir
şekilde… Orta gelirliler azalıp, yoksullar katlanarak çoğaldığına göre,
orta direkten zenginler grubuna malî bir akışın söz konusu olduğu açık!
Vaziyet ürkütücüdür.
Elimizde 2002’den sonrasının bilgileri yok. Sizce
tablo nasıl değişmiştir? Yoksul sayısında azalma, orta direğin nüfusunda
çoğalma ve güçlenme söz konusu mudur? Yoksa vaziyet 7 sene öncesine göre daha
mı vahimdir? Hele Türkiye için, daha iç açıcı bir tablodan söz edilebilir mi?
Memleket dâhilinde orta direğin hali
nicedir?
Not:
Sol sütundaki, reklamla ilgili anketimize katılır mısınız?
Önceki yazılar