Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Yıllardır ayakta uyutulduğumuzdan olacak,
bu topraklarda yaşayanların gördüğü rüyalar da tuhaflaştı. Rüyada gördüğümüz en
kısa sahne, en küçük nesnenin bile simgesel bir önemi, dolayısıyla her rüyanın
da tâbire ihtiyacı olmasına rağmen, bu ayaküstü görülen rüyalar hiç yorum
gerektirmiyor.
İşte bunlardan biri, Zülfü Livaneli’nin
rüyası; biz yine de “hayırdır inşallah” diyerek rüyayı dikkatlerinize
sunuyoruz:
“Son günlerde memleketimle ilgili bir
rüyaya kaptırdım kendimi. Rüyamdaki Türkiye, içindeki Kürt kökenli
yurttaşlarına sahip çıkarak, yıllardır kanayan yarayı sağaltıyor (tedavi ediyor). PKK’yı etkisiz hale
getirerek dağıtıyor. AMERİKALILARIN BOŞALTTIĞI KUZEY IRAK’I HİMAYESİNE ALIYOR,
O BÖLGEYE BİR NEVİ AĞABEYLİK YAPIYOR. BU İYİ İLİŞKİLERİN SONUCU OLARAK DA MUSUL
PETROLLERİNDEN PAY ALIYOR. Kuzey Irak’ın yeniden imar edilmesine katkıda
bulunuyor. Türk üniversiteleri açılıyor, Türk bankaları, Türk şirketleri
çalışıyor oralarda. Ne terör kalıyor, ne acı, ne gözyaşı döken analar, ne
bölünme tehlikesi. Modern, demokrat, güçlü Türkiye Cumhuriyeti her yurttaşına
şefkatle yaklaşarak zenginleşiyor, dünya liginde tepelere oynamaya başlıyor.”
* * *
Aynı topraklarda
yaşadığımızdan, aynı havayı teneffüs ettiğimizden olsa gerek; benzer rüyaları
biz de görüyoruz. Benzer dediysek, elbette bazı farklar var. Aşağıda anlattığım
rüyayı okumadan önce “hayırdır inşallah” derseniz, seviniriz… İşte bizim
son günlerde kendimizi kaptırdığımız rüya:
Demokratik Toplum Partisi
(DTP), Ankara’da büyük kongresini yapıyor. Kongre salonu Türk bayraklarıyla
donatılmış. Salonun dört bir yanına Atatürk resimleri asılmış. Kürsüde genel
başkan Ahmet TÜRK konuşuyor:
“Sevgili vatandaşlarım;
Önce İstiklal Marşı’ndan
başlamak istiyorum. Bu marşa karşı düşmanlığımız son derece yersizdir. Bu marşı
kim yazmış? Mehmet Akif Ersoy! Kimdir Mehmet Akif? Arnavut asıllı, ümmetçilik
fikriyatında olan, dindar bir Müslüman! Peki, böyle bir zat milliyetçilik,
hele ırkçılık yapmış olabilir mi? Tabii ki olamaz! Merhum Akif’in sözleri
bütün İslâm âlemine bir mesajdır. Bütün Müslüman’ların birleşmeleri için bir
davettir. Öyleyse kardeşlerim, bu marşa sahip çıkmalı ve en gür sesimizle
söylemeliyiz.
Türk devam ediyor:
PKK, sömürgeci devletlerin maşası bir terör
örgütüdür.
Maksadı ülkeyi ve Müslümanları bölmek, zayıflatmaktır. Bu örgütü lanetliyoruz.
Doğu ve Güneydoğu’daki
mesele Kürtlük meselesi değildir. Cehalet ve fukaralık meselesidir. Toprak
reformu yapılıp topraksız ailelere yeteri kadar toprak verilmeli, her çocuk
okula kavuşturulup cehaletin kökü kazınmalıdır.”
Ardından İstiklâl Marşı
okunuyor. Yer, gök inliyor. Ankara’da okunan marşın sesi Diyarbakır, hatta Hakkâri’den
duyuluyor. Bölge insanları meydanlarda toplanıyor, başlarında belediye
başkanları var. En yüksek sesleriyle İstiklâl Marşı’nı söylüyorlar.
Bölgede ve ülkede büyük bir
coşku, bir bayram sevinci var. Genelkurmay Başkanı, Ahmet Türk’ü kucaklıyor,
alnından öpüyor. Ülkenin her yerindeki komutanlar DTP’lilerle el sıkışıyor.
Sevinç gözyaşları sel
oluyor.
* * *
ÜSTATLARDAN
Güççedir bu fakiri aldatmak,
Yüzdürüp sonra kündeden atmak,
Gözünü aç da sen bana bir bak,
Mangırın mı beni satın alacak?
Neyzen Tevfik
* * *
DEV RANT
Maliye Bakanı Mehmet
Şimşek, “Devlet ranta ortak olacak” demiş!
Özal da “benim memurum
işini bilir” demişti.
Demek ki, işini bilen
memurdan, işini bilen devlete terfi ettik.
Adamların aklı fikri malı
götürmekte! Yahu, sizin oralara “Allah, helalinden versin” diye bir söz
hiç uğramaz mı?
Önceki
yazılar