Söz ola kese savaşı,
Söz
ola kestire başı,
Söz
ola ağulu aşı,
Yağ ile bal ede bir söz.
Yunus Emre
Osman Öcal
Bir Çığlık Düşer Yere (ÂHENG-İ TAKLİDİ)
Dağlar mı sinsi acep, yoksa karayılan mı
Dereler şırıl şırıl, mezrada kan, yalan mı?
Haşır huşur, tıs fıs yok. Yeryüzü sarı sıcak
Bom bomm kulaklar sağır, bu kadar olur ancak.
Dank dank dank gürül gürül, herkes bir mevzi tutar
Dırt dırt dırrt dırrt cuv cuv cuv, güneş akşama yatar.
Tik tak tik tak saatler, zamana yorgun düşer
Ve derken patır patır, kopuşlar üçer beşer.
Tak tak tak tak cıv cıv cuvv, direnir birkaç keleş
Şarjörler şakur şukur, kurşun ve korku beleş.
Ay geceye gömülü, yamaçlar sarp ve dağlık
Kesintisiz şarp şarp pıt, şafak üstü bir çığlık.
Güneş geç kalır o gün, ayrımlı doğar belli
Geriye dönüş başlar, rap rap yürek kederli.
Boğar merdivenleri, pat pat pat yankılı ses
Basamaklar tükenir, zorla tutulur nefes.
Zırr zırr gözlerde acı, ağırdan şıp şıp şıp şıp
Gacırrt aydınlık taşar, kapıdan birden aşıp.
Pembe ana
Hangi ana yanmaz ki, böyle vahim habere.
Arşiv