ÇARESİZLİK, ŞAŞKINLIK VE KASIT

İsmail Hakkı CENGİZ - 12.09.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 

 

 

İnsanlar çaresiz olmasalar doğup büyüdükleri yöreleri terk edip koca kentlere, kendilerini atmaz, dere yataklarında oturmazlar…

 

Çaresiz olmasalar derme çatma çiftliklerde aile boyu çoban durmazlar…

 

Çaresiz olmasalar asgarî ücretle günde 12–13 saat köle gibi çalışmazlar…

 

Çaresiz olmasalar eşya taşımak için düzenlenmiş minibüse binmezler…

 

O minibüste hayatını kaybeden kızcağız çaresiz olmasa, o korkunç yağışta babasının “bugün gitme!” ihtarına, “gitmezsem yevmiyem kesilir!” diye cevap vermez…

 

Sürücüler çaresiz olmasalar otel yerine tırlarında yatmazlar…

 

*                        *                      *

Patronlar şaşırmış olmasalar o dere yatağına fabrikalarını, işyerlerini kurmazlar…

 

İnsan hayatına zerre kadar değer veriyor olsalar eşya taşımaya mahsus araçlara insanları doldurmazlar…

 

*                        *                      *

20 yıldır yerel yönetici olan, bunun son 5,5 yılında 15 milyonluk şehrin belediye başkanlığını yapan Kadir Topbaş, çaresiz olmasa bütün sorumluluğu muhalefete yıkmaya kalkışmaz…

 

Şaşırmış olmasa, “bu şehri 44 yıl onlar yönetti, biz daha 16 yıldır yönetiyoruz” gibi garip sözler sarf etmez…

 

Panik halinde olmasa, Mimar Kadir Topbaş, 10 yaşındaki bir çocuğun resim öğretmeninden iyi not alamayacağı kadar basit çizgiler içeren bir kâğıtla savunma yapmaya kalkmaz…

 

*                        *                      *

Kasıtlı olmasa, yandaş medya selin sorumluluğunu, en derin yeri 6 metre olan, küçücük bir göletin “patlaması”na yüklemeye kalkmaz…

 

Hele aşırı bir asker düşmalığı olmasa, bu hadiseyi, “kan donduran iddia” gibi manşetlerle vermez…

 

İddialarında zerre kadar doğruluk payı olsa, bu haberi kendisine yaranmak için yaptıkları Sayın Başbakan bile, “Oraları gezdim. Gölet, böyle bir hasarı meydana getirebilecek kapasitede değil. Hemen askeri suçlamayalım!” demez.

 

Zerre miktar muhakemesi olsa Topbaş, Başbakan’ın hilafına o saçma gölet iddiasına mal bulmuş mağribi gibi yapışmaz.

 

*                        *                      *

Çaresiz milyonlar, şaşkın patronlar, yalan üreten kasıtlı medya… Atın bunları sandığa… Ne çıkar netice?

 

Ne çıktığı ortada…

 

Aciz idareciler!

 

*                        *                      *

 

ÜSTATLARDAN

 

Sabır Sarmaşıkları

 

Bin türlü savaş, türlü cihattan geçtik;

Kaç kez yaşadık mevti, hayattan geçtik!

Tanrım bize çektirme yarın başka cezâ,

Mısra mısra bunca sırattan geçtik!...

 

BEKİR SITKI ERDOĞAN               

 

 

 Önceki yazılar

Tarih: 12.09.2009 Okunma: 685

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?