Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Bu millet, kendisini avutan nice yetenekli
siyasetçiler gördü. Ama geçmişteki hiçbir siyasetçi, “avutma” konusunda, Recep Tayip Erdoğan’ın eline su dökemez.
Çünkü eskiler sadece bu saf milleti avutabilme başarısını gösterebiliyorlardı,
Erdoğan ise, bu konuda dünyaya açılmış vaziyette… Maşallah, bütün dünyayı
avutma başarısını gösteriyor.
Önce şunu ifade edelim; “saf millet” nitelemesi bize
değil; Necip Fazıl’a aittir. Üstat, “Başıboş” başlıklı şiirinin son
beytinde şöyle der:
Allah’ım sen acı bu saf millete,
Akşam yatar, sabah kalkar başıboş!
Bunu mecburen yazıyorum, çünkü “vay sen büyük
milletimize ‘saf’ diyerek nasıl hakaret edersin?” diye hücuma kalkan olursa, bu
sözlerin kaynağını bilerek saldırsın.
Bu açıklamadan sonra gelelim Erdoğan’ın, üstün avutma
becerilerine… Türk halkını “açılım”larla,
“proje”lerle, “paket”lerle yıllardır ne kadar güzel avuttuğunu yaşayarak
görüyorsunuz. Onları tekrar ederek lafı uzatmayalım.
Mühim olan ve bizi gururlandıran milletler arası
avutma becerileri… İlk zikredilmesi gereken, herhalde, İMF’yi avutmada gösterdiği üstün başarıdır: Aylardır İMF ile
anlaşma olacak mı olmayacak mı, diye sorup duruyoruz ya, görüşmeler tam 1 buçuk
yıldır sürüyormuş! Dikkat edin; anlaşmayacağız
demiyor ama anlaşma da yapmıyor… Ne yapıyor? Avutuyor! Doğrusu, insan hayran oluyor.
Diğeri, Amerika
gibi bir “süper güç”ü avutma becerisini gösterebilmesi… Amerika’nın,
yıllardır Erdoğan’dan bazı istekleri var: Irak’ın kuzeyindeki Kürt devletinin
tanınması, Türkiye’deki Kürtlere azınlık hakları verilmesi, Heybeliada Ruhban
okulunun açılması, Fener Rum patriğine “Ekümenik” hakkı tanınması, Ermenistan
sınır kapısının açılması, “soykırım”
iddialarının kabul edilmesi, gibi. Erdoğan, bunların hepsinin
çözüleceğini söylüyor hatta çözüyormuş gibi girişimler, açılımlar yapıyor fakat
hiçbirisinde zerre miktar, dişe dokunur somut bir hamle yapmıyor.
Tabii Amerikan isteklerinin bazıları, aynı zamanda
Yunanistan’ın, bazıları da Ermenistan’ın beklediği çözümler! Erdoğan tutum ve tavırlarıyla bu iki ülkeyi
de avutmuş oluyor.
Erdoğan’dan
en büyük beklentisi olan dış güç, Avrupa Birliği… Çoğu talebi ABD ile de örtüşen AB; Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’ndeki limanların Rum tarafının uçak ve gemilerine açılmasını,
Kıbrıs’tan asker çekilmesini, Ermenistan’la diplomatik ilişkinin başlamasını,
Kürt açılımı yapılmasını istiyor. Erdoğan,
en güzel AB’yi avutuyor. Avrupa
Birliği sürecine tam mesai harcayacak olan bir başmüzakereci tayin ediyor ve
atadığı bakan habire müzakere ediyor! AB, durumdan gayet memnun…
Erdoğan’ın bizi avutmasına bozuluyoruz. Fakat yüzyıllardır bizi uyutan, kandıran, aldatan
yedi düveli avutması hoşumuza gidiyor. İnsana bir güven geliyor. Saf millet
olma konusunda yalnız olmadığımız duygusunu yaşıyoruz. Erdoğan; İMF’yi, AB’yi,
ABD’yi, Yunanistan’ı ve Ermenistan’ı avutmayı sonuna kadar sürdürebilirse, bizi
avutmasını da hoş göreceğiz. Yoksa ona küseriz!
* * *
BİLGELERDEN
Kusursuz
dost arayan dostsuz kalır.
MEVLANA
* * *
MUSTAFA YUNANİSTAN’DA
Bir Yunan Gazetesi, Can Dündar’ın hazırlayıp gösterime
sunduğu, Atatürk’ün hayatını anlatan “MUSTAFA”
adlı filmi okurlarına hediye olarak dağıtıyormuş.
Gösterime girdiği günlerde hakkında fırtınalar
koparılan filmi yeni seyrettik. Atatürk’ün olumsuz algılanabileceği sahnelerin
toplamı, 110 dakikalık filmde 3 dakikayı geçmez. Eleştiri hakkımızı saklı
tutarak şimdilik şu kadarını söyleyebiliriz; bu filmin 107 dakikası destanımsı bir başarı öyküsü anlatıyor.
Böyle bir filmi Yunan gazetesinin okurlarına hediye
etmesi, Atatürk’ün büyüklüğünün Yunanlılar tarafından bile anlaşıldığının kanıtıdır.
Önceki
yazılar