İŞ MECBUREN SEZEN’E VE SEZGİN’E DÜŞÜYOR

İsmail Hakkı CENGİZ - 16.09.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

 


 

Aylardır tartışılıyor da, içeriğini bilen yok! Adı bile açık değil! Kimi zaman “Kürt açılımı” oluyor, kimi zaman “Demokratik açılım”… Bu açılım gittikçe esrarengiz bir hal alıyor. TBMM’nde gizli oturumda görüşülmesi gündemde… Ne ilginç, adı “açılım” ama açık değil, gizli!

 

Fakat belli ki çok mühim bir şey! Ülkenin siyasetçi, bilim insanı ve yazar-çizerleri “açılım” konusunda görüşlerini bildiriyorlar! Memlekette son aylarda “açılım”dan başka bir nesne konuşulmuyor… Konuşulamıyor. Peki, bu kadar insan, adını bile tam koyamadıkları bir mevzuda, bu kadar çok lafı nereden buluyor? Neyi konuşuyorlar? Hiçbir şeyi! Havanda su dövüyorlar.

 

İşin daha şaşırtıcı yanı, bu kadar gizli tutulan bir “açılım”a hükümetin vatandaşlardan ve siyasî kesimlerden açık destek istemesi…

 

İyi de vatandaş desteğini neye göre belirleyecek? Kendisinden destek istenen şeyin ne olduğunu nasıl anlayacak?

 

Bilmece haline gelen “açılım”dan, hükümetin ne kastettiğini en iyi kim anlayabilir? Elbette hisleri ve sezgileri en kuvvetli olanlar!

 

Var mı öyleleri?

 

Çok şükür var: Bir “Sezen”imiz var, bir de “Sezgin”imiz!

 

Sezen mütevazı… Sezdiklerini hiçbir ücret talep etmeden milletle paylaşıyor. Sezdiği hususları dinî inançlarıyla da takviye ediyor! Böylece kamuoyuna ilettikleri daha bir isabetli ve etkili hale geliyor. Sezen’in sezdiğine göre; “açılım” güzel bir şey. Ülkenin, hatta dünyanın menfaatine… Bu açılım o kadar harikulade şeyler vaat ediyor ki; bu güzellikleri engelleyenlerin “iki cihanda lekeli olacakları” fetvasını tereddütsüz veriyor. Tabii bu fetva, İslamiyet’le alâkalı değil! Sezen, üstün sezme gücüyle yeni bir din sezmiş olmalı! Çünkü biz dinimizde, şimdiye kadar “lekeli olmak” diye bir “hüküm” duymadık.

 

Sezdiklerini bizlerle paylaştığı ve bizi aydınlattığı için Sezen’e teşekkür ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.

 

*       *       *

Öte yandan; his ve sezgilerini bilgileriyle takviye ettiğinden olacak, Sezgin’in sezgileri, Sezen’inki kadar iyimser değil… Sezgin, bilgilerini şöyle bir gözden geçiriyor: AB, yıllardır “Kürtlere ‘azınlık hakkı’ verin, Kürt kimliğini tanıyın, ana dilde eğitim hakkı sağlayın” gibi isteklerde bulunuyor. Nisan ayında Türkiye’yi ziyarete gelen ABD Başkanı da benzer taleplerini iletiyor.

 

Sezgin’in aklına, Amerikan askerî dergilerinde Türkiye’nin bölündüğünü gösteren haritaların yayımlandığı geliyor. Sonra, Türk subaylarının da katıldığı İtalya’daki bir NATO toplantısında, Amerikalı bir yarbayın; Türkiye’yi bölünmüş gösteren bir haritayı masaya yaydığını, bunun üzerine Türk subayların toplantıyı terk ettiklerini hatırlıyor. Daha geçen hafta, Amerikan CNN televizyonunun,  Türkiye'nin bölündüğünü gösteren bir haritaya yer verdiğini öğreniyor.

 

Bu bilgilerin ışığında, “açılım” Sezgin’de karamsar sezgiler uyandırıyor. “Açılım” laflarına mesafeli duruyor. Bir an önce, bu nanenin içeriğini öğrenmek istiyor. İçeriğini bilmediği bir nesneyi balıklama desteklemeyi doğru bulmuyor.

 

Elbette Sezgin’in sezgilerine katılmak şart değil! Fakat Sezen kadar, Sezgin’in sezgileri de saygı duyulmaya ve kıymet verilmeye lâyıktır. Sezgin’e de Hoşgörü gösterilmeli. Endişeleri anlayışla karşılanmalı…

 

*                        *                      *

ÜSTATLARDAN

 

Ben Kerkük’te petrole dökülmüş gözyaşıyım,

Ne arkamda nal sesi, ne önümde kalkan var.

İki ayrı kavgada ben işaret taşıyım,

Çaresizlik ruhumu petrol gölünde boğar.

 

Muhsin İlyas Subaşı

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 16.09.2009 Okunma: 712

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?