HOSPİTAL HASTANESİ

İsmail Hakkı CENGİZ - 24.09.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


 

Bir gün, Karşıyaka’dan Bornova’ya gelmek için dolmuşa bindik.

Dolmuş iki durak ilerledikten sonra, yolcu almak için durdu. Kucağında kundakta bebekli bir kadınla, yanındaki kadın binmek için hamle yaptı. Ama önce bebekli olanı sordu:

“Hospital hastanesinden geçer mi?”

Dolmuş sürücüsü “Geçer!” deyince bindiler.

 

*        *        *

Kendi kendime hem İngilizceyi, hem de Türkçeyi katlettiler diye düşündüm.

Çünkü az İngilizcemden biliyorum; “hospital” zaten “hastane” demek.

Bu bayanlar, “Hospital hastanesinden geçer mi?” diye sorunca ne söylemiş oluyorlar?

“Hastane hastanesinden geçer mi?”

Herhangi bir dilde böyle bir ifade olabilir mi?

Olmaz, olamaz…

Amma velâkin Türkiye’de olursa da kimse yadırgamaz.

 

*        *        *

Sonra, düşündüm… Aslında bu soruyu soran bayanların fazla kabahati yok!

Neden?

Çünkü patron özel hastanesinin adını “Central Hospital” koymuş.

Binanın tepesine, girişine ve dört bir yanına da kocaman levhalarla “Central Hospital” yazdırmış.

Oraya gitmek isteyen nasıl soracak?

“Central Hospital”e gider mi, diye sorsalar daha mı iyi?

 

*        *        *

Tabii burada problem işyerlerine yabancı isimler konmasında hiçbir engelin olmaması…

Her konuda sıkı sıkıya yasaklar koyan devletin, iş, mekânlara yabancı isim koymaya geldiğinde aşırı serbestçi olması…

Anadilimiz, Türkçemiz konusunda hiç hassas olmaması…

Türkçenin yozlaşmasına seyirci kalması, adeta teşvik etmesi…

Dili yozlaşan kişinin, karakterinin de yozlaşacağını hesap edememesi…

Türkçe biterse Türk’ün de biteceğini görememesi veya görmezden gelmesi…

Asıl mesele, memleket gibi Türkçenin de sahipsiz olması.

Gel de Karamanoğlu Mehmet Bey’i rahmet ve şükranla anma!

Hani, tâ 1277’de “Bugünden sonra divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır.” demişti.

Ruhu şad olsun!

Ruhu bize ilham versin!

Yeni Karamanoğlu Mehmet Beyler yetişsin!

 

*                        *                      *

ÜSTATLARDAN

 

MECNUNLAR YOLU

 

Biz çölde yetiştik; çile yâr oldu bize,

Sermayemizin külleri kâr oldu bize!..

Tek müjde nasip olmadı hiçbir kuyudan,

Biz hep su dedik, yankısı nâr oldu bize!..

 

Bekir Sıtkı Erdoğan

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 24.09.2009 Okunma: 705

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?