İŞSİZ NÜFUS KÜRT NÜFUSTAN FAZLA

İsmail Hakkı CENGİZ - 07.10.2009

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.



Kürtleri daima aslî unsur olarak gördük, asla ayrı bir kesim olarak kabul etmedik. Onun için onlara “Kürt” yerine “Kürt kökenli” dedik. Fakat bizim bu görüşte olmamız, memlekette yaşananları değiştirmiyor.  Kürtler ayrı bir unsur kabul ediliyor ve nüfuslarına dair çok farklı rakamlar veriliyor.

Doğrusu nedir, hangisidir?

Doğrusu şudur: Kürt kimliği üzerinden siyaset yapan bir parti vardır. Ülkedeki Kürt nüfusu, işte bu partinin aldığı oy oranıyla hesaplayabiliriz.

Demokratik Toplum Partisi (DTP) son seçimde ne kadar oy aldı?

% 5.7, değil mi? Bu oranın genel nüfusa izdüşümü ne eder? 4 milyon! İşte ülkedeki Kürt nüfus bu kadardır.

*   *   *

Peki, ülkedeki işsiz sayısı ne kadar?

Ne yazık ki, “işsiz” kimliği üzerinden siyaset yapan bir partimiz olmadığından, işsiz sayısını tam olarak bulamıyoruz.

Bununla beraber elimizde bazı ipuçları var. En başta, devletin resmî işsizlik verileri mevcut... Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’e göre; işsizlik oranı %14, işsizlerin sayısı ise 3 milyon 650 bin. Sadece bu rakamı alıp, her işsizin 4 kişilik bir ailenin babası olduğunu farz edersek, işsizliğin 15 milyon kişinin derdi olduğunu kabul etmek zorunda kalırsınız.

Kaldı ki TÜİK’in verdiği rakamlara “iş bulmaktan ümidini kestiği için” iş aramaktan vazgeçmiş milyonlarca işsiz yok.

  Yine bu rakama, üniversiteden son 2 yıl içinde mezun olan yüzbinlerce genç dâhil değil.

Çalışmak isteyen ama iş bulamayan, kayıtlara da girmeyen milyonlarca ev hanımı da işsizlik rakamlarına girmiyor.

Lise mezunu olup da üniversite kapılarında bekleyen milyonlarca gencimiz de rakamlara dâhil değil!

Bunları alt alta yazıp topladığınız zaman, ülke nüfusunun kısm-ı azamîsinin işsiz olduğu görürsünüz.

Neresinden bakarsanız bakın, Kürt nüfusun birkaç kat üzerinde bir işsiz nüfusa sahibiz. Bu olgu yeni olmadığı gibi, kısa vadede azalmasına, hele bitmesine de imkân yok! Üstelik işsizlik, Kürtleri de kavuran, canlarını yakan en hayatî mesele!

Eeee, o zaman neden bir “İŞSİZLİK AÇILIMI” yapmıyorsunuz? Böyle bir açılımdan en fazla Kürtlerin yararlanacağı da açıkken…

Hem de böyle bir açılımın toplumsal dokuyu güçlendirip, birliğin, dirliğin çimentosu olacağı belliyken!

Başta Kürtler, milletin en mühim meselesi işsizlikken, onu bırakıp adını bile koymaktan aciz olduğunuz ne idüğü belirsiz “açılımlar”la vakit kaybetmek iyi niyetle izah edilebilir mi?

*   *   *

 

İŞSİZLİK KANSER GİBİ

 

“Yali Kıraathanesi’ne girduğumde şaşurup kaldum, hamsi atsan yere düşmez. Kahve tiklum tiklum doli. Ula Tirabzon-Fener maçi olsa anlayacağım, nedur bu kalabaluk?

Pilita İsmail çayumu getirduğunda anlatti: İşsizluk kanser gibi yayılmış, her çalışan uşağa 3 tane işsiz uşak düşeyimiş.

Uşaklar dedum, kahvedeki ha bu kalabaluk kapitalizimun eseridir. O ayılıp bayıldığımız kapitalizum ‘vakti zamanında bana çok yağ çekmiştinuz, sizi teğet geçeceğum’ mi diyecek? Kiriz sadece gemicukleri olan, ha bu çekirge sürülerini teğet geçti.”

Yılmaz Okumuş, namı diğer Laz Marks Emice (Leman, Sayı: 2009/33)

*    *   *

PARTİ UZANTISI

Abdullah Gül, “Üniversiteler siyasi partilerin uzantısı olmamalı” demiş.
Cumhurbaşkanları da... Cumhurbaşkanları da...

Fahrettin Fidan, Milliyet, 07.10.2009, Açık Pencere

 

 

Önceki yazılar

Tarih: 07.10.2009 Okunma: 683

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?